Dağların doruğuna efkârımdan köz düşmüş
Zemheri alev almış havada kış yanıyor.
Vuslat sükut içinde hasretlere söz düşmüş
Ellerim üşüyorken gözümde yaş yanıyor.

Gölge gibi korkular takip eder gerimden
Uykularda kâbuslar yüzer beni derimden
Ürperip çığlıklarla sıçrıyorken yerimden
Kan ter içerisinde gördüğüm düş yanıyor.

Aldığım nefes ziyan sanki boğuluyorum
Cam kırıkları gibi düşüp dağılıyorum
Tutmuyor elim kolum çöküp yığılıyorum
Gözümde hatıralar vücutta baş yanıyor.

Bu şehirde yan yana dururken izlerimiz
Dermanımız tükendi yoruldu dizlerimiz
Her sokağın başında saklanır gizlerimiz
Kaldırımda üstüne bastığım taş yanıyor.

Her gün ölmek demektir sensizliğin çilesi
İçimde hicranların sönmek bilmez şulesi
Benim değil bu günah feleğin bir hilesi
Töre böyle kurunun yanında yaş yanıyor.

Dizlerinin dibini yörem eyle sevdiğim
Ya dermanım ol ya da verem eyle sevdiğim
Himmetine muhtacım kerem eyle sevdiğim
Ciğer sanki yanardağ, volkana eş yanıyor.

Hasan Hüseyin YILMAZ