Bazı sözler insan zihninden silinmiyor.Bu tür sözler genellikle kısa yani slogan şeklindedir.İnsan onların anlamı üzerinde düşünmeden ezberliyor ve yıllarca bilinç altında kalıyor.Ama ne yazık ki bilinç altına yerleşen sözler bir gün gerçeğe dönüşüyor.Zaten bilinç altına yerleştirenler de bilerek yerleştiriyor.Çünkü ekilen tohumlar bir gün yeşeriyor.

Söz konusu ettiğimiz sloganik sözlerden bir tanesi de bizim küçüklüğümüzdeki filmler de erkeğin sevgilisine söylediği "ya benimsin ya toprağın" sözüdür.Küçüklüğümüzde, masumane ve sevgilisine olan derin aşkı anlattığını zannettiğimiz o masum! sözün aslında ne kadar tehlikeli ve kasıtlı olduğunu günümüzdeki kadın cinayetlerinden anlıyoruz.

Son örneğini Ukrayna'daki iki kız öğrenciyi öldüren katilin de mantığı buydu."Benim değilsen toprağınsın" dedi ve iki kız öğrenciyi hunharca katletti.Bütün bu olayların temeline indiğimiz de gördüğümüz tek sebep "Sadece Kendini Düşünme" mantığıdır.Evet evet bu sebepten dolayı bir çok olumsuzlar yaşanıyor."Sadece Kendini Düşünme" anlayışı "FEDAKARLIK" hasletimiz kaybolduktan sonra ortaya çıkıp yayıldı.Zaten hasletler hep böyledir.İyi bir haslet kaybolunca yerine zıddı olan kötü haslet piyasaya çıkıyor.İnsanlık/İslam tarihine baktığımız da ilk "Sadece Kendini Düşünen" varlığın Şeytan olduğunu görüyoruz.

Şeytan Hz.Adem'i(as) küçümsemiş kendisinin ondan üstün olduğunu dile getirmişti:" Bunun üzerine bütün melekler saygı ile eğildiler.Ancak İblis, saygı ile eğilenlerle beraber olmaktan kaçındı. Allah, "Ey İblis! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne?" dedi. İblis dedi ki: "Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem." (Hicr 30-33).

İnsanlık/İslam tarihine baktığımız da ikinci olarak "Sadece Kendini Düşünen" varlık olarak Hz.Adem'in (as) oğlu Kabil'i görüyoruz.Kabil,Habil ile girdiği bir konuda haksız çıkmış adadığı kurban Allah tarafından kabul edilmeyince "Sadece Kendini Düşündüğünden" dolayı Habil'e şöyle demişti:"...seni öldüreceğim..."(Maide,27).

Bu mantık günümüzde yaygınlaşmaya başlayan bir mantık olmaya başladı:-"Kopya çekmeme müsaade etmezsen seni öldüreceğim".( Bir öğrencinin üniversite hocasını öldürmesi).

-"Arkadaşlık teklifimi kabul etmezsen seni öldüreceğim".(Ukrayna'daki iki kızın katledilmesi).

-"Benden ayrılsan da benim emrimde olacaksın".(Her gün işlenen kadın cinayetleri).

Mevlana hazretleri ne güzel söylemiş:"Bencilik-Sadece Kendini Düşünme- gözüne takılmış bir ayna gibidir.O gözler neye bakarsa baksın,kendinden başkasını göremez".

Bir hatanın/günahın normalleşmesi o hatanın işlenmesinden daha tehlikelidir.Eskiden kendini düşünen insanlar bu duruma en azından utanır ve kızarırlardı.Şimdi ise bunun bir hata olduğunu kabul etmedikleri gibi size şöyle itiraz ediyorlar:"Kendimi düşünmeyeceğim de seni mi düşüneceğim?".

Oysa İslam'ın terbiye metodunda bu konuya da çok güzel çözüm getirilmiştir.Kur'an şöyle diyor:" Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe

asla erişemezsiniz..."(Ali İmran-92).Yani sadece kendini düşünme,en sevdiğin şeyleri paylaşmalısın.Nitekim Resulullah'da (sav) şöyle buyuruyor:"Kendin için istediğin şeyi Müslüman kardeşin için de istemedikçe gerçek mü'min olamazsın".

Eski Yugoslavya devlet başkanı mareşal TİTO o dönemde ziyaret ettiği İstanbul camilerinin birinde bu hadisi duvarda görüp anlamını sormuş oradakiler kendisine anlamını söylediklerinde aynen şöyle demişti:"Dünyada sadece bu söz tek başına uygulansa ne hapishanelere ne de karakollara ihtiyaç kalmaz".

Kur'an insanın yapısında bencilik-sadece kendini düşünme-duygusunun olduğunu bize hatırlatıyor:-"Muhakkak ki insan bencil ve haris olarak yaratıldı" (Mearic,19),

-"O (insan)mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür(Bencil ve cimridir)".(Adiyat,8)

Ve Kur'an bizlere bu kötü özelliklerden kurtulmamız gerektiğini hatırlatıp müjdeyi veriyor:-"Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir"(Teğabün,16).

Abdulvasih DURAN