Güzel ülkemiz, şu günlerde sıkıntılı günlerden geçmektedir.Biz inanıyoruz ki dağ ne kadar büyük olursa olsun güneş mutlaka doğacaktır.Yeryüzünün en yüksek dağları bile güneşin doğuşunu engelleyememişlerdir. O nedenle sıkıntılar da bir gün mutlaka bitecektir.Ülkemizin tarihine bakalım. Ne sıkıntılardan geçtik.Allah'ın izniyle hepsinin üstesinden geldik ve gelmeye de devam edeceğiz.Bize düşen görev elimizden geleni yapmak ve arkasından da dua etmektir.
Dua bütün beşeri tedbirleri aldıktan sonra (fiili dua) Allah'a yönelmektir (kavli dua).Zaten ellerimizi kaldırmamızın anlamı 'Allah'ım şu ellerimden geleni yaptım ,gerisini sana bırakıyorum' demektir.Dua kulun haddini bilmesidir.Dua kalbin Allah ile irtibatıdır.Dua bütün vücudun istemesidir.
Yüce Allah şöyle buyuruyor.'Rabbiniz şöyle dedi(buyurdu):Bana dua edin size cevap vereyim' (Bakara-60).Ayetten şunu anlıyoruz ki her duanın karşılığı mutlaka veriliyor.Ancak ,biz yerini bulmayan isteklerimizin kabul olmadığını zannediyoruz.Oysa Kur'an'da '...sizin hoşlanmayacağınız bir şey sizin için hayırlı olabilir,hoşlandığınız bir şey de sizin için şer/kötü olabilir.Allah bilir siz bilmezsiniz'(Bakara-216) buyruluyor.Ayet, geleceği bilenin sadece Allah olduğunu,bizim için hayırlı olup olmadığını bilenin de sadece O (Allah) olduğuna inanmamız gerektiği anlatılıyor.
Yüce Rabbimiz bizden sürekli kendisinden isteklerde bulunmamızı istiyor.Zaten "Vermeyi istemeseydi istemeyi öğretmezdi".Biz beşer olarak yaptığımız hatalardan biri de Allah ile olan irtibatımızla ,insanlarla olan irtibatımız arasında benzerlikler kurmamızdır.Yani aynı ölçüleri kullanıyoruz.Şöyle ki:İnsanlardan istemenin bir sınırı vardır.En samimi arkadaşınızdan bile peş peşe birkaç istekte bulunursanız rahatsız olur.Biz bu durumu Allah için de zannediyoruz.Oysa biz Allah'tan istemediğimiz zaman Allah'ı küstürmüş oluruz.
Öyleyse Allah'a her daim dua etmemiz gerekir.Dua aynı zamanda kul olmamızın bir parçası olduğunu da unutmayın.Böylesi büyük bir avantaja sahip olan biz mü'minler acaba dua hakkımızı yeteri kadar kullanıyormuyuz?.Sanmıyorum.Çünkü karşılaştığımız bunca problemlere maddi çözümler üretmemize rağmen bu tedbirleri dua ile desteklemediğimiz için istediğimiz sonucu çoğu zaman elde edemiyoruz.
Özellikle yaşadığımız şu günlerdeki olumsuz gelişmeler (terör,Irak,Suriye v.b) moralimizi bozmakta ve bazen de karamsarlığa kadar bizi götürebilmektedir.Oysa Kur'an'a baktığımız da Kur'an'da dünya hayatını ve insanın psikolojik yapısını açıklayan bir çok ayet olduğunu görebiliriz.

Bu ayetlerden bazıları şunlardır:
-Kur'an, insanın zayıf yaratıldığını açıklar:"...Çünkü insan zayıf yaratılmıştır"(Nisa,28).
-Kur'an, insanın bir sıkıntıyla karşılaştığında hemen karamsarlığa ve ümitsizliğe düştüğünü anlatmaktadır:" İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Kendisine şer dokununca da umutsuzluğa düşer"(İsra,83).
-Kur'an'da Yüce Rabbimiz insanı zaman zaman bazı şeylerle imtihan ettiğini açıklar:" Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele."(Bakara,155).
Müslümanlar, şartlar nasıl olursa olsun hiçbir zaman Allah'tan yüz çevirmezler." "Her kim de benim zikrimden (Kur'an'dan) yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz"(Ta-Ha,124).
Müslümanlar, her zaman Allah'a tevekkül eder ve Allah'a güvenirler:"... Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar. Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah'a tevekkül ederse, O (Allah) kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur"(Talak,2-3).
Müslümanlar sıkıntılı dönemlerde sabredip daha çok birlik ve beraberlik içinde olurlar:" Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. Hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz."(Ali İmran,200).
"Allah'a ve Resul'üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir"(Enfal,46)
Müslümanlar hiçbir zaman morallerini bozmazlar:" Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da"(Duha,3)." Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır"(İnşirah,5-6).
Müslümanlar hiçbir zaman duayı elden bırakmazlar:" (Ey Muhammed!) De ki: "Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!.."(Furkan,77).
UNUTMAYIN:Müslümanlar, her şeyin ama her şeyin Allah'ın kontrolü altında olduğunu bilir ve bunu bildiği için de hiçbir zaman karamsar olmazlar:" Gaybın anahtarları yalnızca O'nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah'ın bilgisi dahilinde, Levh-i Mahfuz'da)olmasın."(Enam,59)