Bu hafta Mübarek 3 aylar başlıyor. 2 Haziran Perşembe günü, Akşam Ezanı okunduğu an Mübarek 3 aylara girmiş olacağız. Aynı gece mübarek Regaib Kandili?

Ben şimdiden bu güzel günlerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Umarım bu mübarek günler, seçimlere doğru gerginleştirilmeye çalışılan gündemimize de hayırlar getirir.

Bu haftadan itibaren sosyal hayatımızda üç ayların etkisini birçok yönden göreceğiz. Ben daha çok kurumsal ortamlarımız açısından bu konuyu değerlendirmek istiyorum.

Şahıslar ve kurumlar cep mesaj ile birbirlerinin kandillerini kutlayacaklar. Kurumları istisna tutuyorum ancak şahısların marjinalleşmiş cep mesajlarını, tek tuşla yüzlerce kişiye göndermesini çok samimi bulmuyorum. Şahsen ben cep mesaj atmaktansa bizzat aramayı tercih ederim. Artık tarifeler cepten konuşmak için eskiye nazaran daha uygun.

Aynı gün yerel gazetelerde, televizyonlarda ve radyolarda kurumların kandil ilanları yayınlanacak. Bu arada tüm kurumların gazete ve televizyonlardaki kutlama mesajlarının aynı olmasını da garipsiyorum. Hâlbuki herkesin kutlaması kendine özgün ve farklı olmalı. Kutlaması yayınlanan kurumlar; ?bizim de ismimiz geçsin? anlayışıyla mı bu ilanları veriyorlar? İlanlar formalite yerine getirilmiş izlenimi veriyor.

Sanırım medyamız da tasarım ve yayın açısından işin kolayına kaçıyor. Kutlamaların hepsinin tek tip ve aynı metne sahip olmasını başka türlü izah edemiyorum.

Gün içerisinde karşılaşanlar birbirlerinin kandillerini tebrik edecekler. Kandilden bir gün sonra karşılaşanlar bu kutlamanın kazasını yapacaklar? ?Geçmiş Kandilin mübarek olsun? diyecekler. Bu kutlama şekli de bir garip. ?Kandilin geçmişi? ne demek oluyorsa? Bu da adetten olmuş işte?

Kurumlarda kandil simitleri dağıtan olacak. Bu tür günlerde personelin ve çalışanların hatırlanması güzel. Aileler ihmal edilmemeli tabi. Büyükler ve çocuklar bu tür günlerde mutlaka hatırlanmalı. Büyükler sayıldığını küçükler sevildiklerini bu tür günlerde daha çok düşünmeli.

Kandil münasebetiyle Kandil helvaları pişirilip ikram edilecek. Örneğin İnegöl Belediyesi her kandilde şehrimizin değişik bir camisinde bu geleneğini sürdürüyor.

Belediye hayatımızın her alanında var. Bu açıdan Belediye?nin kandili dikkate alması güzel. İnegöl?ün sosyal yapısı açısından da Belediyemizin dini günlerdeki hassasiyeti güzel.

Ancak bu günler asıl Diyanet İşlerini ilgilendiriyor mu? İlçe Müftülüğünün bu tür özel günlerdeki etkinliği cami vaazlarından ya da verilen bir konferanstan ibaret olmamalı. Bugünlere ait yazıma konu edinebileceğim farklı bir etkinliklerini hatırlamıyorum.

Müftülüğün öncülüğünde cami imamlarımız bu tür gün ve gecelerde daha etkin olmalı diye düşünüyorum. Çünkü bu tür günler maddi manevi birçok fırsatı barındırmakta. Uzun zamandır camiye adımını atmamış birçok insan bu günler hatırına camiye geliyor. Bu ayrı bir tartışma konusu. Ancak halkın camilere ilgisi dikkate alınarak o gece en güzel ezanlar okunmalı, en güzel vaazlar verilmeli, en güzel ilahiler söylenmeli...

Kimse darılmasın, kırılmasın ama yapılanlar yeterli değil.

Web sitesi ilanı, medya ilanları, astığı pankartlar, atılan cep mesajları, cami önü helva ikramları ve düzenlediği konferanslar ile İnegöl Belediyesi, dini günlerimizde İlçe Müftülüğü?nden daha etkin. Bunda bir gariplik yok mu?