Tulumba; Sıvıları alçak yerlerden çekmeye ve yüksek yerlere çıkarmaya yarayan alet. Kolu yukarı itildiğinde, kuyunun dibinden emilen suyu, tek taraflı açılan bir kapak sayesinde tulumbanın üstüne çıkarır.

Kol aşağı itildiğinde ise üzerindeki suyun ağırlığı ile biraz önce suyun girdiği kapak kapanır ve mekanizmanın üstündeki su, tulumbanın oluğu yardımıyla dışarı akar.

Bahçelerimizin bir köşesinde bulunurlar, çiçeklerimizi, sebze ve meyvelerimizi tulumbadan çıkan su ile sular, olmuşlarını da aynı tulumbada yıkayıp yerdik.

Evlerimizin içme suyu dışındaki su ihtiyacı oradan karşılanılır, mecbur kalındığında içildiği de olurdu. Aynı şekilde tarla sulamalarında da kullanılırdı.

Su derindeyse ve uzunca bir süre kullanmadıysanız üzerine birkaç kova su boşaltılarak suyun gelmesi sağlanırdı.

O yüzden tulumbanın yakınında her zaman bir kova su bulundurulur, tulumbada ihtiyacını gören bu kovayı doldurarak bırakırdı. Tek başınıza hem suyu çekmek hem elinizi ayağınızı yıkamak çok kolay olmazdı.

Çocuklar suyla oynamayı genelde sevdikleri için çocukların oyun oynama yerleri olurdu tulumbalar. Etraflarında oluşan ıslak ortamda evcil hayvanlar da su ihtiyacını giderirdiler.

Yakın döneme kadar ilçemiz yer altı suları bakımından oldukça zengin sayılırdı. Deyim yerindeyse bazı yerlerde iki metre kazınca suya ulaşırdınız

1970'li yıllarda 4-5 metre derinlikten su çıkarabildiğiniz bölgelerden bugün 30-40 metre de ancak su çıkarabilirsiniz. 50-60 metre mesafeye kadar inmeniz gereken yerlerde olabilmektedir.

Özellikle Organize sanayi bölgesindeki fabrikaların fazlaca olan ihtiyacını karşılamak için 150-200 metrelik derin kuyular açıldı.

Aynı şekilde tarımda da derin kuyular açılarak sulama amaçlı kullanıldı. Bütün bunlar İnegöl'ün yer altı sularında azalmaya sebep oldu.

Konumuza dönersek ilçemizde değerli tulumbacılarımız bu hizmeti uzun yıllar yerine getirdiler. Mesleğin ilçemizdeki son temsilcileri Nurettin ve Mahmut Yüğrük adlı baba oğuldur. 1960 yılından itibaren aile tulumbacılık yapmaktadır. Saygılarımla.