SORU: Sayın hocam, verdiğiniz seminerler arasında "Trafikte de Müslümanız" konulu seminer de bulunuyor.

Trafik konusu kul hakkı kapsamında değerlendirildiğinde pek çok soru akıllara geliyor.

Mesela arabayı usulüne uygun park etmemek, emniyet şeridini kullanmak, hatalı sollama yapmak gibi trafik kuralları ihlalleri kul hakkı kapsamında değerlendirilebilinir mi?

CEVAP : Müslüman olmayan bir devlet tarafından konmuş olsa dahi İslam dininin temel ilkelerine ters düşmeyen trafik kuralları Müslüman için bağlayıcıdır.

Çünkü bu kurallar insanın maslahatı için konmuştur. İnsanın can ve malını koruyan bir kuralın Kur'an'da geçmesi gerekmez.

Trafikteki her kuralsızlık ya canda ya da malda zarara neden olduğuna göre, 'din kökenli değildir' gerekçesiyle uyulmayan trafikteki kuralsızlık için iki sonuçtan birini onaylamak durumunda kalırız.

Ya İslam insanın canını ve malını önemsememektedir ya da İslam insanları bazı yerlerde başıboş bırakmıştır.

Bu iki varsayım da doğru olamaz. İslam insanı ve insanın malını korumayı temel beş ilkesinden biri görmüştür.

Trafik kuralları insan için ve insanın lehine konmuş kurallar ise, trafikteki kural ihlallerinin dindeki adı kul hakkı'dır...

Trafikte neden olunan bir başka hak ihlali; Mesela, iki araç birbirine zarar veriyor.

Onlar inip aralarında o zararı sulh ediyorlar ya da devlete müracaat ediyorlar. Devletin hükmü ile de onlar sulh oluyor.

Mesele bitti mi? Bitmedi elbette.

Bir saat iki saat o yol kapalı kalıyor ya da trafik akışı aksıyor. İnsanlar bundan etkileniyorlar.

Bir kişinin dikkatsizliğinin sebep olduğu kaza, 'kazaya karışan araçlar' denilerek, sadece çizilen araçlardan söz edilip geçiştiriliyor.

Ahirete iman eden için ise durum böyle değildir. Daha derin ve daha geniş düşünmeye mecburuz.

Kanunların himayesine sığınmak, Allah'ın azabından kurtarmaz ki!