İhlas suresinde Rabbimiz Der ki; 1.O Allah bir tektir.2.Allah , sameddir (Bütün varlıklar O'na muhtaç, fakat O, hiç bir şeye muhtaç değildir).3.Doğurmadı ve doğurulmadı.O 'na bir denk de olmadı,buyurmaktadır.

İşte bu mübarek sure İsa Allahın oğludur diyen Nasranilerin uzeyr Allahın oğludur diyen Yahudilerin ve melekler Allahın kızlarıdır diyen müşriklerin batıllıklarını bildirmiş ve yüce yaratıcı birliğini tekliğini bir kez daha ilan etmiştir. İki cihan güneşi efendimiz Rabbinden gelen emir ve nehiylere öyle bir teslimiyetle uymuş ki Aişe annemize efendimizin ahlakı sorulduğunda siz Kuran okumuyor musunuz Allah Rasulünün ahlakı KURAN ahlakıydı cevabını vermiştir .

Allah Rasulü rabbinden gelen hakikatlara hemen uyuyor Sahabei Kiram adım adım Rasulullah'ı takip ediyorlardı. İşte onların bu samimiyeti ta o asırdan bu asra bu asırdan da kıyamete kadar tevhid inacının tevhit bilincinin tevhit şuurunun ve tevhit mücadelesinin nasıl olması gerektiğini bize gösteriyor . İnsanlar, kula kulluktan kurtarılıp bir olan Allaha kul yapma mücadelesi başarılı bir şekilde yürütüldü.İnsanlar kafalarını allak bullak eden putlardan putculuktan kula kulluktan kurtarıldı. Fatiha suresinde Rabbimizin "Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, nimete erdirdiğin kimselerin, gazaba uğramayanların, sapmayanların yoluna eriştir". Ayetinde ki o muhteşem tevhidi bilince insanlar yükseldi.

Allah Rasulü ve sahabei güzün efendilerimiz evreni Allah namına Allahın dini adına feth etti.Toplumun bütün kesimleri alemlerin Rabbı'na inanmanın hazzına ve insan olmanın hazzına erdiler.Hayat tevhidle bir anlam kazandı.Bütün nebilerin bir ömür kavgasını verdiği tevhid mücadelesi Efendimizle zirveyi gördü.Ashab tevhid mücadelesinde hiç taviz vermez bir görüntü çizdi. Özellikle Hz Ömer'in hayatında sayamayacağımız kadar çok misalleri vardır.

Bu konuda Hz.Ömer'den iki örnek sunarak genel konumuza katkı vermek istiyorum:

Birincisi Mekke'ye yakın bir ağaç vardı Hz. Peygamber hicretin altıncı yılında bu ağacın gölgesinde beyatür rıdvanı almıştı.Rabbımız kitabında bu ağacın altında verilen beyata ve sahabeye özel bir önem atfetmişti.O ashabtan razı olduğunu belirtmişti.Efendimizin vefatından sonra bir kısım kimseler o ağaca bir kudsiyet vermeye meyl etmişti. Hz Ömer o ağacı kökünden kestirerek tevhid noktasında peygamber varisi olduğunu göstermişti.

İkincisi: Ordu komutanı olan Hz Halid'i komutanlıktan azletmiş yerine Ubeyde bin cerrahı atamıştı.Sebeb olarak ta halkın zaferleri Halid'in dehasına vermelerini göstermiş,burdan tevhide zarar olabileceği fikrini dillendirmiştir.

Tevhid yerleri ve gökleri,dünyayı ve ukbayı ve içindekileri Allah namına Allaha teslim etmenin adıdır.Hz Ömerin Efendimizi öldürmeye giderken kız kardeşi Fatıma validemizin evinde tanıştığı Kuran'ın Taha suresini dinlemiş.Yerler Allahın'dır ve onun tasarrufundadır.Gökler Allah'ındır Allahın tasarrufundadır yer ve gök arasındakiler Allah'ındır ve Allah'ın tasarrufundadır.Yerin altı Allah'ındır ve Allah'ın tasarrufundadır.Bu ayetlerden o kadar etkilenir ki biraz şaşkın biraz derbeder bizim hübele hiçbir yer kalmadı mı ? Ağzından gayrı ihtiyarı düşer.İşte tevhid Hz Ömerin o şaşkınlığıdır.

Yıllar sonra Anadoluyu tevhid hamurunun mayasıyla yoğuranlar ve karış karış insan mayalayanlar bu mayanın ruhunu Hz.Peygamber'den almışlardı. Ahmed-i Yesevi Horasan'dan gönderdiği Allah erleri ile Anadolunun sadece insanlarını değil toprağını da Allah aşkıyla yoğurmuşlardı. Ülkenin herbir tarafında Allah zikrinin,fikrinin ve ibadetinin yapıldığı mabetler,tekkeler,zaviyeler göklere Allah'ın yüceliğini haykıran mübarek yerlerdi.Efendimiz bu olayların hep merkezinde kalmış kim Allah için bir hareket yapmak istemişse Efendimiz'i hep önder olarak kabul etmiştir.Hz. Peygamberin cahiliyye döneminde ki icraatları hep hedef ve gaye ve yol hazırlığı olmuştur. Tevhit sonuçta ümmetin vahdetini netice vermiştir. Ümmetin birliği, samimiyeti, dostluğu tevhidin sosyal hayattaki bir yansımasıdır.B u yansımalar zaman zaman toplumu Allahın rızasına uçururken tevhit bilincinde ki sakatlıklar, eksiklikler ise toplumdaki ayrılıkları ve ayrışmaları netice vermiştir.Tevhit anlayışındaki sapmalar vahdet bilincini yok etmiştir.Asrı saadette ki birlik ve beraberlik şuuruna ulaşmanın yolu ilk gelişteki sade şekliyle tevhit anlayışına ulaşmakla mümkün olacaktır.

RABİA BİRGÜL KAYGISIZ

ORHANİYE KURAN KURSU

ÖĞRETİCİSİ