Osmanlı'nın son yüzyılında cereyan eden ve devleti çöküşe götüren meselelerden biriside azınlık isyanlarıydı.1789'daki Fransız İhtilali ile ortaya çıkan milliyetçilik fikri azınlık isyanlarının tetikleyicisi olmuştu.

"Her milletin kendi devletini kurması"olarak ifade edilebilecek olan milliyetçilik fikri, tamda batılı sömürgeci devletlerin istediği bir kozdu.Zira bu sömürgenler, daha çok yeri sömürmek için "böl-parçala-yut"taktiğini uyguluyorlar, böylece küçük parçalara ayırdıkları devletleri kolayca sömürebiliyorlardı. Milliyetçilik fikrini kafalarına yerleştirdikleri azınlıkları kullanarak Osmanlı'yı parçalıyorlardı.

Osmanlı'ya karşı isyan edenleri, batı basının etkisi altında bırakıp yönlendiriyorlardı. Osmanlı topraklarında açtıkları okullarda, bir bakıma Osmanlı'ya düşman olan isyancıları yetiştiriyorlardı. Yetiştirdikleri o isyancılara gerekli parayı, silahı verdikleri gibi, istihbarat örgütleriyle de destekliyorlardı.

Eğer Osmanlı Devleti, kendisine isyan edenleri cezalandırma yoluna giderse, batılı devletler, Osmanlı üzerindeki ayrıcalıklarını (kapitülasyonlar) kullanıp Osmanlı'ya baskı yapıyorlar ve kendi güdümlerindeki isyancıları, çeteleri(teröristleri) koruyorlardı. Siyasi, ekonomik, hukuki olarak sahip oldukları ayrıcalıkları kullanıp Osmanlı'ya baskı yapıyorlar ve Osmanlı'yı parçalıyorlardı.

Eş zamanlı olarak batı basını ve ülke içindeki batıkafalı basın özgürlük, hak, eşitlik gibi kılıflarla algı oluşturuyor, bu algılarla ise teröre kalkan oluniyor, asıl plan gizleniyordu. Sonuçta pek çok ulus, bu batı planı sayesinde Osmanlı'dan ayrılıyor, bağımsız oluyor ve Osmanlı küçüldükçe küçülüyotdu.

Tarihte yaşanan bu acı tecrübemize rağmen, özellikle son 40 yılda ülkemize karşı yapılan terör operasyonlarına karşı bazı kesimlerin yaklaşımı anlaşılabilir bir şey değildir.Bu kesimlerin terör örgutlerine karşı takındığı tavır ya ihanettir, ya cehalettir. 100-150 sene önceki oyun ile günümüzdeki oyun aynıdır.Hedef devletimizdir, hedef devletimizi bölmektir, hedef Büyük İsrail'i kurmak için Türkiye'yi parçalamaktır.Plan budur. Devletimize silah çekenler teröristtir ve o teröristlerin arkalarında batılı sömürgen devletler vardır.Pek çok terör örgütü mensubu batılı ülkelerde elini kolunu sallayarak gezmektedir ve desteklenmektedir.Batı basını bu teröristleri masum göstermekte, oynanan oyunu örtmek için, geçmişte olduğu gibi, özgürlük ve insan hakları gibi kavramları kılıf olarak kullanmaktadır.

Bu terörist örgütler, bu ülkenin yaklaşık 40 bin insanının ölümüne neden olmuşlardır.Tüm bu gerçeklere rağmen, ülke içinde de, batının kumanda ettiği terör örgütlerini destekleyenler, teröristleri masum göstermeye çalışanlar olmaktadır.Bu akıl alır bir şey değildir. Bu kesim; yurt dışında teröristlere yaptığımız operasyonlara karşı çıkmakta, sürekli hapislerdeki terör destekçilerini hapisten kurtarmak için çabalamakta, teröristleri adeta demokrasi ve özgürlük mücadelecileri gibi sunmaktadır.

Ülkenin bütünlüğünü, bağımsızlığını tehdit eden isyancılara karşı yeterince sesi çıkmayan, oynanan terör oyununda batının içerdeki destekçiliğini yapanlar, mahkeme kararlarıyla tutuklanan pkk-ypg, deaş, fetö teröristlerinin haklarından dem vuranlar, bilerek veya bilmeyerek batının taşeronluğunu yapmaktadırlar. Vatan hainlerini çekinmeden savunan bu terörsevicilere karşı suspus olanlar ise ya ikiyüzlüdürler, ya korkaktırlar. Bir şehit annesinin, eşinin veya evladının acısını anlamak için ille bizim ailemizden birini mi teröre kurban vermemiz gerekiyor?Oynanan terör oyunundaki asıl batı planını görmek için bir devletimizin daha parçalanması mı gerekiyor.

Doların yükselmesine karşı verdiğimiz tepkiyi, teröristlere ve terörsevicelere karşı veremiyorsak oturup tekrar düşünmemiz gerekiyor:Gelirimizi kaybetmek mi daha kötü bir durumdur, evlatlarımızı şehit vermek mi? Alım gücümüzün azalması mı daha tehlikelidir, devletimizin bölünmesi mi daha tehlikelidir? Günlük sıkıntılarımızı konuşmak tabiiki normaldir, itirazım yok.Fakat itiraz ettiğim şey geçici ve basit meselelere gösterdiğimiz hassasiyeti daha büyük meselelerde göstermeyişimizdir.Bu ülkede doların yükselmesi terörden daha büyük mesele değildir.Osmanlı'nın parçalanmasına neden olan terör planının, şimdide devletimizi parçalamak için devrede olması, birilerinin teröristlere arka çıkması daha büyük sorundur.

Ayrıca her ekonomik sıkıntıda;"battık"edebiyatı yapmak, stokçuluk yapmak, firsatçı bir şekilde zamları gerekenden kat be kat fazla yapmak da, en az doların yükselmesi kadar tehlikelidir.Bunları yapabilecek kadar emperyalist kafa yapısına sahip olanların vatan ve ahlak anlayışlarını ve para aşklarını da konuşup değerlendirmek lazım....