Üniversite hayali kuran öğrenciler için tercihler sürüyor. İnegöl'de Eğitim Bülteni nedeniyle dolaştığım özel okul ve öğretim kurumlarında telaşı yakından gözlemledim.

Öğrenciler okumak istedikleri bölümlere dair öğretmenleri eşliğinde tercih yapmaya çalışıyorlar.

Yıllar öncesi aklıma geldi. 'Şimdi çocuklar şanslı' cümlesini kuracak kadar yaşlandım mı bilmiyorum ama bizim zamanımızda sıkıntıydı bu tercihler.

30 yaş üstü hatırlar. ÖSS ve ÖYS vardı. Ve biz tercihimizi ÖYS sınavından önce yapardık.

Düşünsenize sınava girmeden tercih yapmanın saçmalığını.

Sınavınızın nasıl geçtiğini bilmiyorsunuz, uykulu mu girdin, uykusuz mu girdin, kaydırma mı yaptın bunlardan bi habersiniz.

Ve başlıyorsunuz sallamaya. Neresi tutarsa artık. Sınav kağıdıyla birlikte görevliye uzatıyorsunuz tercihlerinizi.

Ben 16.sırada Adana Çukurova İşletme'yi tutturmuştum. 4-5 soruyu yanlış yapsam 4 yıllık okuma imkanım yoktu -ki bir sonraki sene İmam Hatiplileri de çatır çatır doğradılar, almadılar üniversiteye-

Şimdi sınava giriyorlar. Sınavdan sonra sıralamalarına bakıyorlar. Neresi tutar, neresi tutmaz, 4 yıllık okur muyum, okumaz mıyım apaçık ortada.

Her ilde üniversite var. Bursa'yı beğenmezsen Tunceli'de oku. Trabzon olmazsa Iğdır olur. Yeter ki okumak iste.

O zaman bu kadar üniversite de yoktu. Velhasıl tercih yapmanın şimdiki kadar avantajları yoktu bizde.

Öğrenciler beni dinlerse bir iki tavsiyede de bulunayım. Bir kere yapamayacağınız işle alakalı bir bölüm okumayın.

Parası, mevkii bir kenara. İnsan sevdiği işi yapacak. Hayatınız boyunca eziyet çekersiniz.

İkincisi yeteneklerinize uygun okuyun. Sabırsızsanız öğretmenlik seçmeyin, gün boyu oturmaktan hoşlanmıyorsanız -benim gibi- muhasebecilik için didinmeyin.

Allah yardımcınız olsun ayrıca. Bu devirde okumak kolay da sonrasında iş bulmak sorun.

Hayatınızın en güzel dönemleri üniversite dönemi. Sonrası hep bir koşuşturma.

Velhasıl doya doya okuyun, anne babanızı üzmeden.

Son sınıfta iş telaşına düşersiniz. O ana kadar da tadını çıkarın.