İslam ümmetinin kronik yaralarından biridir Doğu Türkistan...Tıpkı Filistin gibi Suriye gibi Yemen gibi Arakan gibi...Balkanlarda, Kafkaslarda ,Orta Doğu da yaşayan Müslümanlar gibi diken üstündedir Uygurlar...
Tabi hepsinde olduğu gibi yaşanan sorunların yansıması hep aynıdır. Bu yüzden bu benzerliğe dikkat çekmek istedim... Bugün nerede ne zaman birilerine zulm edilse - Müslüman ya da gayri müslim hiç farketmez- birileri hep önümüze putlar diker oldu . "Maslahat putu" , "jeostrateji putu", "uluslararası ilişkiler" putu vs. Putlarımız peyda oldu. İşte bugün birileri Doğu Türkistan meselesinde de bu putları önümüze koymaya çalışıyor.
(Burada put kavramını kullanma nedenim bu kavramların olumsuz olmasından değildir. Eğer bir şey bizi insani değerlerimiz ve İslami sorumluluklarımızdan alıkoyuyorsa o şey insanın putu haline gelir.)
Doğu Türkistan alelade bir yer değil. Tıpkı Suriye ve Yemen gibi, burası da iki kutuplu dünya düzeninin anatomisi içinde ciddi denge unsuru olarak yer alıyor. Bilhassa Turfan bölgesindeki altın yatakları ve Çin'in Afrika başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde yaptığı yatırımlar onu dünya sahnesinde büyük bir aktör haline getirdi. Zaten dünyanın en büyük nüfusuna sahip bir ülke ,ekonomik anlamda bağımsızlık kazanabilmek için dev bir ekonomik sistem kurmak zorundadır. Her neyse bu ve benzeri nedenlerden ötürü Doğu Türkistan ile alakalı özellikle sosyal medyadan servis edilen resimlerin ,daha çok batılı ülkelerde yapılan seminerlerin ve oluşturulan kamuoyu algısının CIA propagandası olduğu ve Çin'i uluslararası arena da gözden düşürme amaçlı olduğu yönünde söylemler de karşılık olarak ortaya atılmaktadır.

"Doğu Türkistan zulmü" adı altında yayınlanan birtakım resimlerin kasıtlı olarak servis edildiği doğrudur. ABD'nin fonladığı birtakım Uygur aktivistler olduğu da. Ancak bunların varlığı orada bir zulüm olduğu gerçeğini değiştirmez. Dünyanın herhangi bir yerindeki krize Doğu-Bati denkleminde yer alan küresel güçlerin müdahil olmaması da beklenemez. Kendilerini "Dünyanın jandarması" ya da "Dünyanın hakimi" olarak tanımlayan adamların müdahil olmadıkları bir kriz arıyorsak doğru adres içinde yaşadığımız bu gezegen değildir. Gerçekten de yıllarca bir şekilde olaya müdahil oldular diye pek çok yerdeki zulmü katliamı bir "Küresel çatışma modülü" içinde yorumlayarak örtbas edenler çıkmadı mı? "Hedef Iran" , "Siyonizm" ,"Büyük Ortadoğu projesi" diyerek ,Suriye deki zulmü, katledilen çoluk çocuğu "Bütünün korunması adına feda edilecek parça olarak yorumlayanlar çıkmadı mı ? Aynı şekilde Husileri bahane edip açlığın, sefaletin ve koleranın pençesine mahkum edilen bir Yemen halkı yok mu ? Vahhabilik söylentisiyle Çeçen direnişine yan bakanlar olmadı mı? Aynı kara mantığa Doğu Türkistan halkını mı mahkum edeceğiz ?
Peki ne yapacağız ?

Evvela manipülasyonlara karşı dikkatli olmak lazım. Sosyal medya ,dezenformasyonun buram buram cirit attığı bir yer . Unutmamak lazım ; Ne bizim ne de hiç bir mazlumun kendini ifade etmesi için yalana dolana üçkağıda ihtiyacı yoktur ! Bu durum Arakan ile ilgili krizde yaşandı. Doğu Türkistan meselesinde bol bol yaşanıyor. Sağlam haber kaynakları edinin. Trol gümbürtülerine kulak asmayın. Türkiye bir çok Uygurlu Müslüman var, onların davaları ile ilgilenen yerli ya da oradan gelen muhacirlerin oluşturdukları dernekler, insani yardım vakıfları var. Bunlar öyle çok ulaşılamayacak insanlar değil araştırın bulun. Gidin bir "Selamun Aleykum " deyin, "bir bardak çayınızı içmeye geldim" deyin ve durum hakkında bizzat onlardan bilgi edinin. (DEVAM EDECEK)