Eskiden Türkçe kitaplarında tatlı dil konusunu ele alan okuma parçaları vardı.Biz öğretmenler bu okuma parçasıyla tatlı dilin önemini vurgulardık.''Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.''atasözünü öğrencilerden açıklamasını isterdik.Öğrenciler uzun uzun kompozisyonlar yazarlardı.Her öğrencinin yazdıklarını okumasını sağlardık.Öğrencilerim bu çalışmadan büyük keyf alırlardı.Türkçe dersinin 2 saat üst üste olduğu günlerde teneffüse bile çıkmak istemezlerdi.Bir de Türkçe derslerinin dışında ayrıca Güzel Konuşma-Yazma dersleri vardı.Öğrenciler bu dersin gelmesini iple çekerlerdi.

Sonra bu dersler kaldırıldı.Güzel konuşma ve yazmaya acaba ihtiyaç mı duyulmadı?Toplum olarak güzel mi konuşmaya başladık da benim mi haberim yok?Anlamış değilim.Sonuçta bağıran bir toplum olduk çıktık.Konuşurken bağırır olduk,anlatırken bağırır olduk,kızınca bağırır olduk.Sözün kısacası dileklerimizi,isteklerimizi bağırarak anlatır olduk.Eşler bile bağırarak tartışmaya başladılar.Bağırınca haklı çıkacaklarına inanırlar ya...

Burada siyasilere,Milli Eğitim Bakanlığına büyük görevler düşmektedir.Milli Eğitim Bakanlığı politikalarını sorgulamalıdır.Siyasiler söylem dilini değiştirmelidir.Siyasiler birbirleriyle barışık olursa toplumda birbiriyle barışık olur.Farkında mısınız bilmiyorum ama güzel İnegölümüzde siyasiler arasında güzel bir uyum var.İkdidarıyla muhalefetiyle yapıcı çalışmalar içindeler.Birbirleriyle barışıktırlar.Düğünlerde,bayramlarda birbirlerinden kaçmazlar,sırtlarını dönmezler birbirleriyle selamlaşırlar,birbirlerine saygıda kusur etmezler.Yöneticilik yaptığım dönemlerde siyasi partiler arasındaki bu ahenge tanık olmuşumdur.Bu ahengi yaratan iktidarıyla muhalefetiyle tüm yöneticilere teşekkürü bir borç biliyorum.Hepsini saygıyla selamlıyorum.

Konumuz tatlı dil olunca tatlı dille ilgili derlediğim bazı atasözlerini ve anlamlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Tatlı ye,tatlı söyle(Kırıcı,üzücü,incitici konuşmalardan sakın;güzel,hoşa giden bir dil kullan;yerinde ve inandırıcı konuş ki karşındaki memnun olsun;sen de sevil ve sayıl..)

Kötü söz adamı dininden,tatlı söz yılanı ininden çıkarır.(Onur kırıcı,sert,kötü sözler insanı öfkelendirir;sabrını taşırır,çileden çıkarırı,hoş olmayan davranışlara sürükler.Bunun aksine yumuşak,tatlı,hoş sözler de öfkeli,geçimsiz,saldırgan insanları yatıştırabilir,zarar vermelerinin önüne geçip onları doğru yola sokabilir.)

Dilin cizmi küçük,cürmü büyük...(Konuşma organımız dil,küçük hacimli bir nesnedir.Küçük olmasına küçüktür ama büyük suçlar onunla işlenir.Kimi zaman sarfettiği kötü sözler insanın başını belaya sokup felaketini hazırlayabilir.)

Dilin kemiği yok...(Dil kolayca her yöne dönebilir.Bu özelliğe sahip olan dilde,her türlü kelimeler de kolayca çıkar;insan doğru olmayan,birbiriyle çelişkili sözleri söyleyebilir;önce söylediğini sonra inkar edip başka şekle çevirebilir.)Çevremizde böyle insanlar o kadar çok ki...

Dilim seni dilim dilim dileyim,başıma geleni senden bileyim.(İnsanların başına kimi felaketler,sıkıntılar da çok kez dilleri yüzünden gelir.Dilini tutamayan,ne zaman ve nasıl konuşacağını bilmeyen insanların başlarına bela geldiği ve bu yüzden pişmanlık duydukları çok görülmüştür.

Baş dille tartılır.(Kişilerin ne kadar akıllı,ne kadar düşünceli oldukları söyledikleri sözlerle ölçülür.Çünkü konuşmaların tutarlı ve yerinde olup olmaması böyle bir ölçüm için en elverişli yolların başında gelir.)

Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz ama maksadın hasıl olduğu kanaatindeyim.Cennet diyebileceğimiz bir ülkede yaşıyoruz.Milli değerleri için canını seve seve fada eden bir neslin torunlarıyız.Bu güzel ülkemizin güzel insanlarının mitinglerde,tv'lerde,tartışma programlarında güzel sözlere ihtiyacı var.Kin ve nefret içeren söylemleri istemiyoruz.Büyüklerimizden ayrıştırıcı değil birleştirici sözler duymak istiyoruz.Toplum olarak buna ihtiyacımız var.Haksız mıyım?Sevgi dilinin egemen olduğu yarınlar temennisiyle....