1. Çeşmenin önüne çöp döken MAHALLELİ

2. Çeşmenin önünden çöp toplamayan BELEDİYE

3. Çeşmenin üzerine kablo döşeyen TELEKOM

4. Çeşmenin dibine uyarı levhası koyan TRAFİK MÜDÜRLÜĞÜ

5. Çeşmenin yanını kocaman tabelayı asan ESNAF

6. Çeşmenin üzerine yağmur suyu giderini koyan TESİSATÇI

7. Çeşmenin bitişiğine yapılan binanın projesini onaylayan İMAR MÜDÜRLÜĞÜ

8. Çeşmenin üzerine yazılar yazan KİŞİ

9. Çeşmenin yanından geçen klima suyu hortumunu döşeyen SERVİS...

Yine de ; Günaydın lan yaşamak..

UNUTULMAZ AYAKKABI

Kışın ayağımızı yeterince kokutan çoraplarımızın her defasında kırmızıya boyanmasından,yırtıldığında lastik içi şamrelle tamir ettiğimiz "Cızlavet"ten sonra baharın müjdecisiydi.

İlk günlerde metal kilitleme mandalının ayağımıza su toplatığı olurdu.Sonra yerini ıslandıkça ve terledikçe "pas"a bırakırdı.Top ynarken pek rahat olmasada, Kalburt a dereye yüzmeye gitriğimizde ayağımızı keskin taşlardan korurdu.

Hızlı koşturduğuna inancımız vardı çocuk düşüncemizle.Hele bir yaz olsun.Şeritlerin ve kapalı bölümlerinin olduğu yerler güneşten kızarır,biraz da canımızı yakardı.

Bayramlık ayakkabı bile olurdu bazen.Sevincimiz artardı.Çocukluğumuzun çoskusu , büyüklerimizin bizlere her yeni şeyi aldığında saygı ve sevginin en "Tavan " yapmış haliyle huzur verirdi.

Ve fotoğrafı görüp 45 yıl geriye gidip bir kaç cümleye anılarımızı sığdırmakla yine aynı coşkuyu yakalamaya çalışmak sabah sabah benim için keyifli oldu...