Geçmiş olayları; yer ve zaman belirterek, sebep ve sonuç ilişkisi içinde, belgelerle inceleyen bilimdir Tarih...

Belgelere dayandığından nesnel bir yönü olsada, tarihi yapan ve o tarihe bakıp yorumlayan insan olduğundan aynı zamanda öznel bir bilim dalıdır tarih...

Zira;İnsan söz konusu olunca işin içine farklı bakış açıları, duygular, inançlar girmektedir doğal olarak. Bu durum sadece tarihi olaylar için değil günümüzdeki siyasi-sosyal olaylar için de geçerlidir.

Osmanlı'daki kardeş katli meselesini örnek alalım. Fatih Sultan Mehmet bir fermanla tahta geçenin kardeşlerini öldürebileceğini söylemiş.

Bu tarihi olguyu kimi insanlar 'zalimlik bu' şeklinde değerlendirirken, kimiside 'devlet için kardeşine bile kıymışlar, bu bir fedakarlıktır' şeklinde bir değerlendirme yapmaktadır. Olay aynı yorum farklı. İşte bu noktada önemli olan husus şu;Olaylara o günün şartlarına göre bakabiliyor muyuz, bir;iki, önyargıyla mı bakıyoruz.

'Zalimlik' diyenler sırf Osmanlı'yı sevmediğinden, 'fedakarlık' diyenler de sırf Osmanlı' yı sevdiğinden mi bu yorumu yapıyorlar?

Eğer o günün şartlarına göre ve önyargısız bakmayıp ' ÖVGÜ' veya 'SÖVGÜ' penceresinden bakıyorsak işte burda ortaya çıkan tarihe ŞAŞI bakıştır.Bu şaşı bakış ise tarihi bir toplumsal birleşme vesilesi değil, ayrışma nedeni haline getiriyor.

Ortak bir tarih bilinci oluşmayınca bu ayrışma günümüzdeki olaylara bakışımıza da yansıyor ve 'Övgü-sövgü' kısırdöngüsünde gerçekleri görmemize engel oluyor. Yani, yarihe 'şaşı' bakınca günümüzü de 'şaşı'göeüyoruz.

Tarihe o günün şartlarına göre bakmalı, 'övgü-sövgü' şartlanmışlığını bir kenara bırakmalıyız artık. Artılarından örnek, eksilerinden ders almalı;artısı eksisiyle bu tarih, bu geçmiş BİZİM diyebilmeliyiz.

O tarihe imza atan şahsiyetleri de 'melek- şeytan' ikileminde damgalamaktan vazgeçmeli, Oğuz Ata da bizim, Alparslan da bizim, Fatih de bizim, Yavuz Selim de bizim, Abdülhamid de bizim, Atatürk de bizim, Menderes de bizim anlayışına terfi etmeli, tarih ve tarihi şahsiyetler üzerinden kavga eden 'ŞAŞI' bakışımızı değiştirmeliyiz.

Sağlıklı bakış açısı bu olmalıdır.

Sağlıklı bir tarih anlayışı; hem geçmişi daha iyi anlayıp medeniyetimizi yeniden ayağa kaldırmamızın yolunu açacak, hem de gereksiz-boş ayrışmaları ortadan kaldırıp milli birliğimize katkı sağlayacaktır.

Şaşı bakan şaşı görür; bize şaşı bakan Batılılardır. Onların kavram ve kriterleriyle bakarsak kendimize, şaşı bakarız geçmişimize de bu günümüze de. Şaşı değil hakkaniyetle bakalım tarihimize ve bu günümüze.