Diyorlar ki; Tüm Dünya tek devlet olmalı ve bu devleti biz yönetmeliyiz. Çünkü biz 'tanrı'nın çocuklarıyız. Tanrı yeryüzünü yönetme hakkını bize vermiştir. Dünya nüfusu 9- 9,5 milyarı geçerse kontrol edemeyiz.O nedenle nüfusu azaltmalı, 500 milyona düşürmeliyiz.

Diyorlar ki;Biz SEÇİLMİŞİZ geri kalan tüm insanlar ise GOYİM'dir. (Goyim:KIR HAYVANI) Goyimleri;paramızla, medyamızla, kontrolümüzdeki devletlerle büyük oranda kendimize hizmet eder hale getirdik. Ama tamamen itaat etmeleri için ÇİP TEKNOLOJİSİ hazırlıyoruz. Herşeylerini takip etmemizi sağlayacak bu ÇİP'i gönüllü olarak takmaz insanlar vücutlarına.O nedenle hastalıklarla KORKU yayıp, sağlığınız için takmalısınız dersek çoğu insanı ikna ederiz.

Dünyayı TEK DEVLET yapmak için milli devletleri ekonomik olarak bize muhtaç hale getirmeli ve borçlandırmalıyız. (Örneğin COVİ-19 salgını sonrası 60'tan fazla devlet, BORÇ almak için, Uluslararası Para Fonu'nun - IMF- kapısını çaldı. Türkiye BİZ BİZE YETERİZ dedi ve IMF'den borç istemedi.)

Devam ediyor ve diyorlar ki; Söylediklerimiz bir ideoloji değil bizim DİNİ İNANCIMIZ, dolayısıyla vazgeçmeyiz, dolayısıyla da diğer dinlerden kurtulmamız gerekiyor.16.yy'daki REFORM hareketi ile, Hristiyanları böldük ve büyük kısmını bize hizmet eder hale getirdik, tanrının çocukları olduğumuza onları inandırdık.

Kurduğumuz gizli örgütlerle tüm dinlerin içini boşaltmaya çalıştık, çalışıyoruz. Kesnizani(Irak), Moon(Kore), Sekse tapanlar(ABD), FETÖ(Türkiye ve pek çok ülke), Evanjelizm(ABD ve Avrupa) gibi yüzlerce örgüt, sivil toplum kuruluşu, medya,sinema kuruluşu bu amaçla çalışıyor.

TV, Genel Ağ, telefonlarla belli oranda zihinleri kontrol etmeyi başardık. Şimdi tam kontrol için herşeyi(para, ticaret, insan ilişkileri, vs.)tam dijitalleştirme aşamasına geçtik.Bunu başarmalıyız ki tanrının çocukları olarak dünyayı BİZ YÖNETELİM.

Diyorlar ki;Dünyada savaş, terör, ölümler, kıtlık artmalı yani KAOS(kargaşa)olmalı. Kargaşa olunca tanrı mecburen MESİH'imizi yollayacak.(TANRIYI KIYAMETE ZORLAMAK) Gelen o mesih bize TANRI KRALLIĞINI kuracak, biz sonsuza kadar cennette yaşayacağız.

Yukardaki fikirleri din haline getirenler, sıradan insan olsa; 'saçma, sapık fikirler' der geçerdik.Ancak BÜYÜK BİR SORUNUMUZ VAR.Zira bu şeytani fikirleri savunanlar yaklaşık 300 yıldır vede şu anda dünyayı büyük oranda yönetenler.Dünyanın en güçlü devletlerinin kurumları ve yönetenleri bunların kontrolünde.Örneğin ABD'nin parasını basan Federal Rezerv bunlara ait, pek çok ülkenin merkez bankalarının yönetimi bunlarda. Dünyanın en büyük enerji, teknoloji, ilaç, silah şirketlerinin büyük kısmı bunların, dünya medyasının, film sektörünün, bankalarının belki %80'i bunların.

İşte bu yüzden biz bunlara DERİN DÜNYA DEVLETİ diyoruz.Ve bunlar şimdi şeytanın (gerçek anlamda) yönlendirmeleriyle TANRI KRALLIĞI için büyük hamleler yapıyorlar.Artık TEK DÜNYA DEVLETİ'nin zamanı geliyor diye düşünüyorlar.İşte bu yüzden BÜYÜK bir SORUNUMUZ var dedim.Bırakalım küçük işler, bırakalım günübirlik küçük tartışmaları.

Resmin büyüğü bu.Dünya savaşlarına, darbelere,işgallere, krizlere, var edilen terör örgütlerine, ticaret savaşlarına, İSLAMOFOBİ ile tüm müslümanların şeytanlaştırılmak istenmesine, 15TEMMUZ İŞGAL girişiminden, dini hiçe sayan dizilere,SİNEMA filmlerine kadar tüm yaşananlara bakarsak, hiçbiri tesadüf değildir ve hep aynı plana hizmet etmektedir.

İşte o plan; ONLARIN DEYİMİYLE TANRI KRALLIĞINI, aslında ise ŞEYTAN KRALLIĞINI kurma planıdır. Planı iyi anlamalı, devletimize ve inancımıza sahip çıkmalıyız. Basit ve hesapların değil onlarınkinden daha büyük planların peşinden koşmalıyız.OKUmalı, teknoloji üretmeli, güçlü olmalı ve cesur olmalıyız.

Adamlar bizden çok güçlü diye düşünenlerimiz için, tarihi bir mesajla bitirelim: Sultan Alparslan, 1071'de Malazgirt'e doğru giderken, komutanı gelip, endişeli şekilde şöyle der:'Sultanım, bizden 3-4 kat daha kalabalık bir BİZANS ORDUSU bize doğru geliyor'Alparslan hiç istifini bozmadan komutanına şöyle der:'BİZ DE ONLARA DOĞRU GİDİYORUZ' Evet şeytanın çocukları bizim üstümüze doğru geliyor ama Rahman'ın kulları da ONLARIN ÜZERİNE GİDİYOR, merak etmeyin. Evde kalın, sağlıklı kalın.

Mehmet Arif SELİM.