Değerli Genç Gazete okurları, ben Melik Özmen. 1978 muş doğumluyum. 2003 yılında beden eğitimi öğretmeni olarak başladığım görevime devam etmekteyim. İnegölspor'da profesyonel takım dahil tüm yaş gruplarında görev yaptım. Son olarak Kurtuluşspor Bal Ligi teknik sorumlusu olarak görev aldım. Başta futbol olmak üzere tüm spor branşları ile ilgili değerlendirmelerimizi köşemize taşımaya karar verdik.

NEDEN SPOR?

Sağlıklı bir bedensel ve ruhsal yapı için hangi yaşta olursak olalım spor, hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmalı. Günlük hayatımızı şöyle bir gözden geçirdiğimiz zaman boş vakitlerimiz o kadar çok ki, bizler farkında değiliz. Acı olan tarafı, sokakta kimi çevirseniz spor yapmanın vücudumuza çokça faydası olduğunu bilir ve söyler ama yapmaya gelince üşengeçlikten kimse yanaşmaz.

Günümüzün en temel rahatsızlıklarının başında aşırı kilolar geliyor. Rivayetlerde anlatıldığına göre sahabeler oturduğunda bir deve yavrusunu tek başına yermiş. Şimdi bizler 4 kişilik bir aile oturup bir tavuğu bitiremiyoruz. Vücudumuz hareketsizlikten yediklerini maalesef harcayamıyor.

Eskiden her şey beden gücüyle yapılırdı, şimdi makineler ve araçlar bize ihtiyaç bırakmıyor. Yürümekten üşeniyoruz. Hele bir de İnegöl'ü düşünürsek en uzak yere dahi 30 dakika yürüyerek gidebiliyoruz. Çevremde beni tanıyan arkadaşlarım bilirler, hepsine söylediğim bir söz var, düzenli spor hayatınız olsun yediklerinizin size hiçbir zararı olmaz diye.

Ünlü tıp bilimcisi İbn-İ Sina'ya sormuşlar; tıp nedir, diye. Üstad cevaben: ''Yediğin vakit az ye, yedikten sonra 4-5 saat kadar daha yeme, şifa hazımdadır.'' diye cevap vermiş. Bizim millet olarak en temel alışkanlıklarımızın başında, bilhassa, akşam yemeğini yedikten sonra Tv karşısına kurulmak geliyor. Böyle yaparak bırakın yediklerimizi hazmetmeyi, yediklerimizi tamamen vücudumuza depo ediyoruz.

Ne kadar yoğun olursak olalım, her güne yarım saatlik bir yürüyüş zamanı sığdırabiliriz. Sadece kilo alıp verme üzerine spor yapmak değil, sağlıklı ve zinde, stresten uzak bir yaşam için de spor yapmalıyız. Fakat bizler öyle bir hale gelmişiz ki, 10 dakika yürüme mesafesine dahi araçla gidiyoruz ki İnegöl'de bisiklet alternatifimiz var.

Bırakalım arabaları, hangi meslek sahibi olursak olalım işimize bisiklet kullanarak gidelim. Çevremizde spor yapan insanların ya da spor yapmaya başlayan insanların bedensel ve ruhsal olarak rahatlıklarına mutlaka şahit oluyoruz. Özellikle bayanların haftada en az üç tane günü var. Burada yenilen her şey başlı başına kilo demek. Avrupa'da 7'den 77'ye tüm insanların olmazsa olmazıdır spor. Gün içinde yoğunlukları ne kadar fazla olursa olsun, günlük sporlarını mutlaka yaparlar. Eskiden profesyonel sporcularda menisküs ya da çapraz bağ ameliyatı olurdu şimdi ev hanımları dahi bu ameliyatları olmakta. Bunun temel sebepleri hareketsizlik ve aşırı kilolar.

Kültürpark yazın cıvıl cıvıl ama kış aylarına yaklaştığımızda tek tük insan görebiliyoruz. Kışın biriktirdiklerimizi bahar ile birlikte eritmeye çalışıyoruz. Halbuki haftada 3 ya da 4 gün düzenli olarak 40 dakikalık yürüyüşler yapsak hem sağlıklı bir bedene hem de zinde bir ruhsal yapıya sahip oluruz. Düzenli spor yapmanın vücudumuza faydalarını saymakla bitiremeyiz. Maalesef bizler sahip olduklarımızın değerini kaybettikten sonra anlayabiliyoruz. Bunun en başında da sağlığımız geliyor. Gelin bugünden kendimize bir söz verelim ve haftada en az üç gün yürüyüş yaparak hem sağlıklı bir bedene hem stresten uzak bir hayata başlangıç yapalım...

KALIN SAĞLICAKLA........