Geçen hafta sosyal medya üzerinde (Facebook) öğretmenlerin oluşturduğu gruba bir soru sorarak grup üyelerinden cevap alayım dedim. Tabiri caizse "sosyal deney yapayım" istedim öğretmenlerden. Hep başkaları mı yapacak. Biz de Milli Eğitim'in anlı şanlı eğitim ordusunda bir neferiz 25 yıldır. En nihayet terhis olmadık ve şafak da henüz karanlık.

Tamam hemen tahmin etmişsinizdir. İslam dini ile ilgili bir soru sorduğumu. Dervişleri tanıyorsun demek ki! "Dervişin fikri neyse zikri de o olur." sözünden haraket ettin sanırım. O zaman ben de bu memlekette Kemalist derviş, laik derviş, dindar derviş, milliyetçi derviş, futbolcu dervişten bol bol var. Yani "derviş" kelimesi ile dindarları anlamayalım. Herkes kendi fikrinin adamıdır değil mi? Olsun tabii herkesin bir fikri. Ezberleyip, ezberleyip bir şeyler zikretmesi bile iyidir. Bilirsin "boş kafa şeytanın çalışma odasıdır" derler. Oku, öğren, düşün, fikret ve her şeyden önce samimi ol canımı ye....

Neyse konu bu değil. Sorduğum sorunun ucundan yakaladın ama bilirsin ilahiyatçı değilim. Dini algılayışım veya din anlayışım onların ifade ve ibareleri ile bezenmiş değil. Edebiyatçılar da aynı güzelliği farklı ifadelerle anlatabilirler.

Tamam, sinirlenme çok meraklandırırım seni. Hatta şimdi sen "soruyu yazana kadar bunca yorum fazla geldi. Sonra kim bilir kaç sayfa değerlendirme yaparsın" diyebilirsin sevgili kardeşim. Dost dostu senin tanıdığın gibi tanımalı bence. Birbirimizi iyi tanıyoruz, yediği içtiği ayrı gitmeyen tayfasında kaydımız var.

"Öğretmen dostlar" diye hitap ettim onlara. Hem öğretmen hem de dost gördüm, dost bildim. Sonrasında şöyle devam ettim "Öğrencilerimden biri genel örf adet, gelenek ve İslam dinine aykırı bir davranış gösterirse nasıl davranmalıyım, tavsiyenizi bekliyorum yazdım"

Üç yüzü aşkın mesaj paylaştılar. Her birinden bahsetmem mümkün değil burada. Genellemeler ile devam edeceğim.

Tabii ki bazıları niyetimi okudular. Aslında tahminleri doğruydu. Kardeşim, adam öğretmen olmuş bilmez mi? "Sen kendi dinini öğrencilerine mi empoze etmeye çalışıyorsun, kendi din anlayışını zorlayamazsın, öğrenciler Müslüman olmak zorunda değil" falan...

Demek ki neymiş? Niyetler okunabilirmiş. Yargılama kısmına girmeyeceğim simdiy. Yani ben şunu söylemeye çalışıyormuşum öğrencilerimi İslam dinine göre nasıl eğitebiliriz? Laik sistem de bu mümkün değil. Kardeşim. adamlar hepten yalan söylemiyorlar. Haklılık payları var desem şaşırır mısın bilmem. Okullarımız iyi müslüman yetiştirelim diye kurulmadı ki! Mesleki başarısına katkı sunmak ve topluma uyumlu bireyler vs. vs.

Hatta birebir öğretmen dost doğum yerinden başlayıp çalıştığı farklı şehirleri tek tek yazdı. "Her birinin örfü adeti başka, hangi birine göre uyaralım" demişti Kafam karıştı tam da o noktada. Gelenekler de farklı farklı ee ne yapalım şimdi!

Bazı öğretmenler örf ve geleneğe kelimesi ile yetinmeyerek

"ne yapmış, bir davranış söyleseydi" diye açıklama beklemiş. Tabii ben genel sordum, genel bir cevap bekliyorum.

Bazen insanlar için söylenmiş sözler ön açıcı oluyor. Hani Ziya Paşa buyurmuş ya: "Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz." (DEVAM EDECEK)