Toplum sadece belli sayıdaki insandan oluşan topluluk değildir. Toplum; bir çaba uğruna ortak yürüyüşte, yürüyüş yolu olanlara toplum denir. Herkes kendi kafasındakiyle yürürse, ortak değerler üzerinde mutabakat sağlanamaz.

Ailenin genişletilmiş halidir aslında toplum. Bir merkezde ve belli bir yürüyüş yolu olan bir kavram olarak toplum, ortak gaye ile ayakta kalabilir. Doğru tanım yapılır, doğru algılanırsa, doğru bir hareket tarzı gelişebilir. Tıpkı aile bireylerinde olduğu gibi görev ve sorumluluklar yerine getirilir. Karşılaşılacak sorunlar çözüme kavuşabilir.

Bir vücudun organlarının uyumu nasıl oluyorsa toplumda aynı mekanizma ile varlığını devam ettirmesi gerekir.

DİNLE, ANLA, UZLAŞ

15 Şubat 2019 tarihli Genç Gazetemizin köşe yazısında "Olmazsa Olmaz" başlıklı bir yazıyla ilerde karşımıza çıkabilecek sorunlar üzerine bir yazı kaleme almıştık. Bir toplumu bir araya getirecek unsurları zedelemeden, karşımızdaki insanı değerlerini -yanlış bulsak bile- dinlemeli, iletişimi ötekileştirmeden devam ettirmeliyiz. Zira biz tam ve mükemmel değiliz. Bizler de üzerimize düşeni yapabildik mi? Diye düşünmemiz gerekir.

Islıklanan ezan, Lgbt'liler, Yeni Zelanda'daki eylem, Belediye seçimleri.. devamı gelecek gibi görünüyor.

"Eğer ki yarın öbür gün ülkemizde birilerinin açlıktan öldüğünü duyarsak bilelim ki bu komşuluk hukukunu yerine getiremediğimizdendir.

Alt komşunu, üst komşunu tanıyamadığın için o insan açlıktan ölmüştür. Başkalarında suç arama. Komşusu açken tok yatan bizden değildir hadisine aykırı yaşantın sebebiyle bu oldu.

Eğer ki rüşvetin yalanın bir sonucu olarak bir olay patlak verirse bil ki bu senin benim milletin yalancı oluşundan kaynaklanıyor.

Evlatlarımıza inanç değerlerimizi öğretirken ilk dersi 'Müslüman yalan söylemez' düsturundan hareket etmediğimiz için bu olayda biz de suçluyuz.

Eğer ki İslami örfün içinde olmayan gençlerimiz 'bize şu haklar verilmiyor' diye infiale varan isyanları olsa bizim de bir takım hatalarımız olmuştur.

BİR DAHASINI KALDIRAMAYABİLİRİZ

Biz bu gençlerle oturup konuşmuş muyduk, onlara yaşama hakkıyla yaşatma meselesini görüşmediysek.

Bu ve benzeri olaylar peşi sıra belli periyotlarla devam ederse toplum bir ayrışma sürecine girecektir. Bir birimizi anlamaya aynı gemide farklı vazifelerde çalışan tayfalar misali olduğumuzu unutmamalıyız. İşini yapmayan, ortamı bozan tayfaya kızarken kendi vazifelerimizi ne derece doğru yaptığımızı da hesaba katarak konuşalım.

Rabbimiz 15 Temmuz gibi bir imtihanı bir kez daha yaşatmasın. Ortak bir değer olarak vatan üzerinde millet birleşti ve karşı koydu. Belki nice Salih insanın duasıyla karşı koyuldu. Toplumu çok yönlü bir ayrışmaya sürükleyecek hamleler yapılırsa halimiz nice olur. Rabbim beterinden muhafaza eylesin.

Herkes üzerine düşeni layıkıyla yapmalı, birbirimizi anlamaya çalışmalı, öfkeyle kalkanın zararı tüm millete ödeteceğini unutmamalıyız.

Selametle kalın..