Yeni öğretim yılı başladı hayırlısıyla... "Hayır" diledik ama gün geçtikçe sorunlar bir çığ gibi büyüyor. "İnşallah bu sorunların altında kalsınlar" diye temenni edenler ballandıra ballandıra anlatıyorlar eşe dosta vaziyeti. Nerede bir kusur, bir eksik görseler düzeltmek adına zikretmezler "Hay Allah razı olsun" modunda başlayan cümle ile muhatap olma istekleri hiç olmaz bunların.

"Her sorun bir fırsattır" düsturunu öğrendiğimden beri olaylara o pencereden bakan biri oldum. Herkesin kabul edeceği bir mantık olmadığını da biliyorum. Hayatın gelgitleri arasında bu dalgalanmalar olmasa, çözümlenecek sorunlar olmasa ne kadar da birbirine benzer zaman. Bu da çok sıkıcı gelir ve bazıları farklılık arar bazı vakitler.

Eğitimde sorunlar artmaya başladığında yapılmış olanlar, kat edilmiş mesafeler bir önem arz etmez. Daha fazlasını istemeye meyilli insanoğlu fısıldayarak, homurdanarak, bağırarak taleplerini dile getirir. Hem makamının hal edebileceği sorunları çözemeyen yöneticiler de sayısız tepkiyle karşılaşırlar. İyi niyetli ve çalışkan yöneticiler bir şekilde işi yoluna koyuyorlar ve bu koşuşturmaca yerini diğer sorunlara bırakıyor. Sonunda her öğrenci okuluna yerleşiyor, sırasına oturuyor, defterin kitabını açıp hayatına dokunacak öğretmenini bekliyor.

Defterini kitabını açıp bekleyenler gönüllerini ve gözlerini de açıyor. Çalışkan ve sorumluluk sahibi oldukları her hallerinden belli oluyor. Kitabı evde kalmış, defterinin sağı solu karalanmış, öğretmeni sınıfa girdiği halde kafası hala okul kantininde ya da bahçe ya da koridorlarda takılıp kalan öğrenciler de var.

Her gün öğrencilerinin karşısına geçip kelimeleri tohum misali bereketli zihinlere saçan mümtaz öğretmenler de var ama. Çağın dilini yakalamaya çalışan, öğrencilerin seviyelerinde seyran eyleyen öğretmenler ile sıkıntıları anlamlandıran öğretmenler var. Şahsiyeti örselenmiş, dersinin kıymetini sınav sorularına endekslenmiş öğretmenlerin gayreti de takdire şayandır. Öğrencisini kutsal kavramlarla biçimlendiren, milli ve manevi değerlerin bireysel her ne varsa onlardan üstün olduğunu anlatmaya çalışan eğitim emekçileri mevcut.

Dersini işlerken yeni yöntemler bulmaya çalışan, ilgisiz zihinleri odaklayan, dersini sınıfın duvarları dışında da işe yaradığını belleten cümlelerin sahibi öğretmenler de yanımızda.

Nobel ödülü kazanacak kitap yazmak isteyen, eli kalem tutan ve beyni fikir üreten öğrencilerini yazma çalışmalarına katmak isterken büyük hedefleri işaret eden öğretmenler hala aramızda nefes alıp veriyorlar.

Eğitimin sorunları varmış, ne önemi var. Çözüm odaklı düşünen, her şeyin iyisini güzelini kendi öğrencisi için talep eden, imkanları sonuna kadar kullanan idareci ve öğretmenler oldukça sorun olsa ne olur olmasa ne olur. Sabırla çalışan, okuyan araştıran, küllerinden yeniden doğan eğitim ordusu memleket içinde büyük bir nimet, büyük bir şanstır.

Her doğan gün insanlıktan umudun kesilmediğini göstermekte iken gözleri kapatmanın, kapkara perdelerin ve simsiyah düşüncelerin ardından "umarım bu sorunlar altında geberip giderler" gibi temennide bulunanların olduğu da bir gerçek. Eleştirilere karşı kulağı açık, kötülemelere karşı sağır olan ve hedefine doğru tırmananlar aşağıdakileri de unutmayacaklardır.

Artık mezarına taş dikilecek fikirlerin vakti geçti. Şimdilerde parlak günlerin haberi ve habercileri aramızda geziniyorlar. Yurdun ve dünyanın dört bir tarafında hakkın ve hakikatin sesi soluğu oluyorlar. Sahte olanlar tek tek devriliyor, asıl olan hakikat olan zuhur etmeye başladı.

Eğitimde sorunlar bitmeyecek lakin her sorun halledilecektir. Bu böyle biline...