İnegölspor için artık galibiyet, güzel futbol, keyif veren bir mücadele yazmak istiyorum ama sağ olsun futbolcular bunu yazdırmamak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Aydınspor maçı artık bizim için ligin Play-Off perdesinin kapanıp; düşme potasından uzaklaşma perdesinin açıldığı bir maç oldu.

Aydınspor takımı yerinin hakkını veriyor. Kapasitesi belli bir oyuncu grubu var. Buraya gelen takımları izledikçe aslında kahroluyorum. Bir iki takım hariç at çöpe hepsini... Buna Aydın da dahil.

Belki de hata ediyorum. Senin oyuncu kapasiten ne ki; onları kötü olarak görüyorsun diye de sormuyor değilim kendi kendime.

Hocalar değişiyor, maçlar için primler yükseltiliyor, taraftar yanında ama sen oynamıyorsun. Oyun tarzın hiç değişmiyor.

Bizi her hafta sinir etmekten başka bir şey de yapmıyorlar. Büyük bir heyecanla geldiğimiz maçlarda hevesimizi kursağımızda bırakmadan edemiyorlar.

Bu maça ilişkin söylenecek birkaç detay var. Mesela Tuzla maçına baskılı oyunla başlamıştık. Aynı baskıyı ve heyecanı bu maçta göremedik.

Bunun yanında Raif ile alakalı soruyu ben de sorayım. Raif hangi mevkide oynadı bu maçta?

Çift forvet olarak Pala'nın yanında mı? Forvet arkası mı? Kanat mı? Orta alan mı? Bunun cevabını ve de kararını ya hoca yada Raif verecek. Zira sorun ikisinden birinde.

Biz basit goller yemeye devam ederken; basit top kayıpları yapmayı da sürdürüyoruz. İsabetli pas yüzdemiz çok düşüktü bu maçta. Özellikle orta sahalarda...

Son söz hakeme... Sanırsınız maçı yönetecek adam bulamadık da yoldan onu çevirdik. Bu kadar kötü iki takıma en kötü hakemimi vereyim dedi sanırım TFF.

Avantaj kuralını bilmiyor. Topu yere atan bir oyuncunun hakemi protesto ettiği için sarı kart görmesi gerektiğini bilmiyor.

Gözünün önünde olan olayları görmüyor. Sahada hakem diye dolanıyor. Mesai bitsin diye zaman geçiren memur mübarek.

Neyse bu kadar kötü olan bir haftayı bitirip; iyilerde buluşmayı ümit edelim.