Sevgililer günü yaklaşıyor. Aziz Valentinus'un hatırasını kutsamak için kutlanmaya başlanan malum gün. Aziz Valentinus sağ olsa, bugün anılan "Sevgililer Günü" adındaki kutlama şeklinin; onun çabasına aykırı iş olduğunu haykırırdı. Çünkü onun gayesi evlenmesi yasak olanları nikahlayarak evlenmelerini sağlamaktı. Yoksa flört adında serbestleştirilen ve kırmızı iç çamaşırları ile kutlanan bir gün arzu ettiği bir durum değildi. Zira o dönemde yasak olan; Romalı askerlerin gecelik eğlenceleri değil, evlenip aile kurmaları idi. Ancak kapitalizm çarkı; bu günü " Evliler Günü" olarak ansa yeteri pazar oluşamayacağını öngörerek, tüm evlileri de içine alacak daha geniş bir Pazar oluşturmak maksadıyla "Sevgililer Günü" adını kullanmayı tercih etmiştir.

Batıdan gelen teknolojilerden ziyade, gelişmişlik göstergesi olarak yozlaşmayı tercih eden bizim gibi topluluklar ise, bu pazarın en sadık müşterileri olmuşuz. Sosyetesi, köylüsü, okumuşu, cahili, inançsızı, sofusu, hacısı, hocası; oluşan bu toplum baskısı altında ezilerek kapitalizm çarkına su taşımaktadır maalesef.

Bu yozlaşmada kimimiz; doğum günü, sevgililer günü, anneler günü, babalar günü, falan günü, filan günü gibi kutlamaların bizim adetlerimiz olmadığını anlatmak zorunda kalırken; kimimiz de madem kutlayacağız bari İslami teamüllere aykırı kutlamayalım diye gayret sarf etmektedir.

Biz de tarafımızı belli edelim. Bir Müslüman olarak sevdiklerimize; sevgimiz oranında değer vermeliyiz. Bizlere kul olmayı nasip eden Rabbimiz sevgilerin en üstünde olmalı. Tercih edilecekler arasında Rabbimizin rızası varsa haliyle ilk tercih O (cc) olmalıdır. Bizim Peygamberimiz (sas): "Allah'ım! Sen'den Sen'i sevmeyi, Sen'i sevenleri sevmeyi ve Sen'in sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi dilerim. Allah'ım! Sen'in sevgini bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli eyle!" (1) diye dua ederek en büyük sevgilinin yerini çizmiştir.

Müslüman olarak; Allah'tan (cc) sonra Peygamber Efendimiz (sas) gelmelidir. Nitekim Rabbimiz (cc): "(Rasulüm!) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir." (2) buyurarak bizlere Peygamber'imizin (sas) yerini belirtmiştir.

Sevgi sıralamamıza devam edersek bir sonraki durağımız yıldızlar topluluğu olmalıdır. Elbette bahsettiğimiz Hollywood yıldızları veya futbol yıldızları değildir. Bahse konu yıldızlar canları ve malları ile Peygamber Efendimizin (sas) yanında olan ashabıdır. Efendimiz (sas): "Bir yerde ölen Ashabımdan hiçbirisi yoktur ki, Kıyamet günü oranın ahalisine bir nur ve onlara (cennete sevkte) bir rehber olmasın." (3) buyurarak onların kıymetini bizlere aktarmıştır.

Nihayetinde sevgimiz tüm Müslümanlara olmalı! Bizler Müslüman olarak birbirimizi sevmeliyiz. Parti, dernek, cemaat, vakıf olarak değil, Müslüman olarak birbirimizi sevmeliyiz! Bizim önderimiz ve de Peygamberimiz (sas): "İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de kamil manada iman etmiş olmazsınız." (4) buyurmuştur.

İşte sevdiklerimizin hepsi bu anlamda kıymetlidir. Sevgimizi belli etmek istersek kapitalizmin bir gününe hapsolmayalım! Bizler, sevdiklerimiz ile hem dünyamızı hem de ahiretimizi paylaşmak hayali ile yaşarız. Bunu evlilik anlamında düşünürsek, cennette devam edecek evlilik isteriz.

Bunu da sevdiklerimizin hayrına; idlib'de üşüyen bebelere yardım ederek, Gazze'deki yetimlerimizi giydirerek, mahallemizdeki garibanın sofrasına götürdüklerimiz ile yaparız.

Rabbim, bize olan sevgisini ve de bizim Rabbimize (cc) olan sevgimizi artıracak ameller yapmayı nasip etsin. Amin.

Allah'ın (cc) kulu, Ümmet-i Muhammed'den, kardeşiniz İlyas...

1. Tirmizi, Deavat, 72

2. Al-i İmran suresi 31. Ayet

3. Tirmizi, Menakıb

4. Ahmed bin Hanbel, I/167