Sosyal medyanın olumsuz yanlarının yanında çok faydalı ve etkili yararları da var.Sosyal medya paylaşımlarından her yeni bilgi ve haberi anında öğrenebiliyoruz.Sosyal medyada yer alan 14-20 Nisan Şehitler Haftası paylaşımı bana Çanakkale cephesinde şehit olan babaannemin babası Abdullah Baştürk'ü hatırlattı.(Mekanı cennet olsun)
1894 İnegöl doğumlu olan babaannem 15.03.1979 yılındaki vefatına kadar eşi öldükten sonra şehit aylığı bağlanmıştı.Baharın müjdecisi mart ayında aramızdan ayrıldı.(Mekanı cennet olsun).Babaannem şehit kızı olmasını büyük bir gururla anlatırdı.
Babası aklına geldiğinde gözleri nemlenir, yavrularım dedeniz bu vatan uğruna şehit oldu,ben büyük dedenizle guru duyuyorum derdi.Şehitliğin en yüksek makam olduğunu söylerdi.Çanakkale'de binlerce şehit verdiğimizi düşünürsek o yıllarda gidip de dönen pek ender oluyordu.İnegöl'de şehit vermeyen köyümüz yok denecek kadar azdır.
Ben şehit kelimesiyle taaa çocukluğumda tanıştım.Şehitliğin ne ulu mertebe olduğunu, vatan uğruna ölmenin ne güzel bir duygu olduğunu daha küçük yaşlarda öğrendim.Büyüklerin kalbine ilmek ilmek işlenen vatan sevgisi kuşaktan kuşağa kalpten kalbe geçmeye devam edecektir.Buna inancım tamdır.Yeter ki ailelerin temeli sağlam olsun.Yeter ki doğru yerden doğru bilgilerle beslenmesini bilelim.
Afrin bölgesinde PKK/YPG terör örgütü tarafından Zeytin Dalı Harekat bölgesinde gerçekleştirilen hain saldırı sonucu şehit olan Uzman Çavuş Gökhan Çakır'ın acılı babası Hasan Çakır'ın yüreği evlat sevgisi ile yanarken bile söylediği sözler çok anlamlıydı.Acılı baba Hasan Çakır objektiflere oldukça duygusal bir açıklama yaptı:
"Dostlar sağ olsun. Allah devletimize zeval vermesin. Vatan bölünmez şehitler ölmez. Bugün bir tane Gökhan gitti ama sabaha kadar bin tane Gökhan gelecek.Bu sözler ciğeri yanık babanın yüreğindeki dayanılmaz acıya rağmen içindeki vatan sevgisinin yeşeren filizleridir.
Şehitler haftası münasebeti ile Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, canları pahasına vatan topraklarını savunarak bizlere Türk Bayrağı altında yaşama şerefini veren,vatan, millet ve bayrak uğruna şehadete yürüyen, birliğimiz, beraberliğimiz ve bağımsızlığımız uğruna mücadele veren, toprak bütünlüğümüzü, bağımsızlığımızı tehdit edenlere karşı canlarını kahramanca feda eden tüm aziz şehitlerimizi 14-20 Nisan Şehitler Haftası sebebiyle saygı ve şükranla anıyor, yüce Allah'tan rahmet diliyorum.
Hayatta olan gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.
Sözlerimi Büyük Şair Mehmet Akif Ersoy'un "Onu milletimize ve kahraman ordumuza armağan ettim. O milletin eseridir, malıdır."diyerek'' Safaat'' adlı eserine dahil etmediği İstiklal Marşımızda yer alan şu duygu yüklü dizelerle noktalıyorum.
Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
