Mısır'ın şehit lideri Muhammed Mursi'nin gıyabi cenaze namazını kıldık tarihi İshakpaşa Camisinin avlusunda... Kilometrelerce öteden yüreğinize dokunan bir açıyla sarsıldık. Gönül coğrafyamız ta kalbinden yara aldı. İçimiz yandı. Bu iç yangınlarını tanırım Cevher Dudayev ' in şehadetinden... Şamil Basayev'in şahadetinden de.

Hala anlamıyorum şahadete kavuşan ve cennete şahadet ile göçen Müslümanların ardından neden ağıtlar yakıyoruz, neden hüzünleniyoruz? Bizi bırakıp gittikleri için mi? Yoksa bizden önce gittikleri için mi? Ya da cennete gittikleri için kıskanıyor muyuz? Bunların üzüntüsü müdür bu ruh halimiz?

Aslında zalimlerin elinden gelen "şahadet" baştacı edilmesi gerekir. Zaten dünyadaki "tek arzumuz Allah yolunda şehit olmak" demiyor muydu büyük şehit?

Daha önce cemaat-i İslami lideri de asılsız iddialarla idam edildi. Aksakallına kızıl kanlar bulaştı. Zalimler, "özür dilesin" diye bekledi ama "şahadeti kucaklamayı" garanti etmiş biri öyle basit bir rezilliği asla kabul edemezdi. Bu zalimlerin en büyük mantıksal saplantısı burada başlar. "Ben olsam nasıl davranırım" gözlüğüyle meseleye bakıyorlar. Zaten senin gibi olmadıkları için, senin gibi dar bir dünya görüşüne inanmadıkları için geçici olanı reddediyor şehadet haberi alan yiğitler.

Şahadet güzeldir lakin müminlere hizmet etmek, onları sevindirmek, bu dünyada Müslümanların iktidarını görmek... O da güzeldir.

Din-i mübin-i İslam'ın kuralları çerçevesinde yetişmiş, bu kuralların gölgesinde İslami bir hayat yaşayan, cenneti dünyaya yansıtan bir hayatı insanlara gözleri önüne sürmek gayreti ile geçen bir ömre bereket olsun. Bol bereket ve ardından sonu şehadet.

Canlarını Allah'a satmış nice erler vardır yeni şehit olmuştur. Kimileri de verdikleri sözlerin asla dönmem işlerdir.

Muhammed Mursi ilk ve tek cumhurbaşkanı olmanın özelliğini yaşayan insan şehit lider. Hasan el Benna'nın kurmuş olduğu saf ve temiz ehli sünnet inancı sahibi İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) hareketinin yol işaretlerinden biri daha yola dikildi. Hasan el-Benna şehit, Abdülkadir Udeh şehit, Seyyid Kutub şehit, ..... Muhammed Mursi şehit,... Şehitler kervanı gün geçtikçe uzayıp gidiyor Hz. Adem'in oğlu Habil'den bu asra del. İsterim ki yeryüzünde İslam çiçeği o şehitlerin kanıyla beslendikten sonra gölgesini üzerimize düşürsün.

Şehit olmayı arzu etmeyen nifaktan bir şube üzerine ölür, kutlu sözü de yıllar önce duyduğumuz ve dualarımıza bu sebeple eklediğimiz bir cümleydi.

"Türkiye, Türkiye'den büyüktür" sözünün bir kez daha hakkını vermiştir Anadolu insanı. Tüm camilerde salalar okunmuş, yurdun dört bir tarafında cumhurbaşkanından, bakanına, valisine, müftüsüne, subayına, sokaktaki vatandaşına kadar duyarlı herkes Muhammed Mursi için gıyabi cenaze namazı kılmıştır.

İnsan nasıldır gıpta ediyor şehitlere!!! Bir asker şehit düşüyor, bütün siyasi, askeri, sivil erkan arkasında saf tutuyor. Halk şehidine sahip çıkıyor, kalabalıklar kalabalıklar ve dualar, dualar... Şimdi Mısır zindanlarında bir lider şehit düşüyor, dünyanın dört bir tarafında binlerce camide ya bir cenaze namazı kılınıyor.

Müslümanların Mısır'da iktidarda kalmasını hazmedemeyen batılı güçler, her ne lazımsa yapmışlar ve Muhammed Mursi'yi makamından alıp Medrese-i Yusufiye koymuşlardır. Firavunların bitmiyor eeey Mısır, Bil ki Musaların da bitmeyecek, Yusufların da... O topraklarda Allah'ın hükmü hakim oluncaya kadar içimizden çıkarılmış temiz bir nesil olacak ve onlar İslam ümmetinin rehberi olacaklar.

İslam coğrafyası bir şehit daha kazandı. İktidardan indirseler ve şahadet adına bindirseler ne gam...