1 Kasım seçimleri sona erdi. Halk tekrar tek başına iktidar istedi ve AK Parti, her iki kişiden birinin oyunu alarak 4 yıl daha ülkeyi idare etme hakkını elde etti.

AK Parti %50'lere tekrar nasıl ulaştı? CHP'nin vaatlerine halk neden itibar etmedi? MHP, neden bu kadar ağır bir yenilgi aldı? HDP, baraj korkusunu neden yaşadı?

Bütün bu soruların cevapları seçim sonuçlarının açıklanmasından bugüne kadar ulusal medyada tartışıldı, konuşuldu.

Ben farklı bir konuya değinme amacındayım. İki seçimin farklı psikolojisi ve başta sosyal medyada olmak üzere seçim yüzünden gerilen ortamda yaşanılan -gereksiz- kırgınlıklar...

7 Haziran akşamı 'Recep Tayyip Erdoğan'a halk en büyük tokadı attı' yorumları yapan arkadaşlar, 1 Kasım akşamı twitter ve facebook'ta Aziz Nesin'in, Türk milleti hakkında söylediği: '%60'ı aptaldır' sözlerini anımsatmaya başladılar.

7 Haziran'da AK Parti'ye ders veren halk ile 1 Kasım'da AK Parti'yi tekrar tek başına iktidara taşıyan halk arasında fark mı vardı Allah aşkına? Dışarıdan seçmen transfer ettik de haberimiz mi olmadı?

Bu bir kesim. Bir de diğer kesim var. Yani 7 Haziran'da mutsuz, 1 Kasım'da mutlu olan taraf.

7 Haziran akşamı AK Parti'nin %40'lara kadar gerilemesi karşısında sosyal medyada 'Bu halk nankör. Bu halka hiçbir şey yapılmaz' yorumlarını hayretle okudum. Hatta daha ileriye gidip; 'Binmesinler Marmaray'a, 3.köprüden geçmesinler, Hızlı Tren kullanmasınlar' yorumu yapanlar da vardı.

Hepsi 1 Kasım akşamı unutuldu. Halkın bu kararı iktidara yakın kesimlerin çok hoşuna gitti.

Oysa meseleye halkın 7 Haziran akşamı iktidarın son dönemdeki tarzından çok da memnun olmaması olarak bakıp; son seçimi de 1 Kasım'a kadar geçen süreçte ülkeyi mevcut muhalefet liderlerinin yönetebilme kabiliyet ve becerilerinin olmamasının bir kez daha ortaya çıkması sonucunda alınan bir karar olarak değerlendirmek gerekiyor.

Halk, 13 yıldır yapılanları muhalefetin başında bulunanların yapacaklarına inanmadı. Onların koalisyonda dahi başarılı olabilme şanslarının olmadığını gördü. Ve gitti büyük bir kısmı yürekten, %10'luk kısım da mecburen, 'Hiç olmazsa bir hükümetimiz oluversin; işlerimiz aksamasın' diyerek AK Parti'ye oy verdi.

Seçim sona erdi. Fakat seçim sürecinde birbirlerini hain ilan edenler, birbirlerine çok ağır sözler sarf edenler, sosyal medyada en yakın arkadaşlarını üzenler, küsenlere bence bu bir ders olmalı.

Seçim sürecinde gaza gelmenin, en yakın arkadaşlarını sırf farklı düşündükleri için vatan hainliğine kadar suçlamanın anlamsız olduğunu idrak edebilmek için seçim sonuçlarını beklemeye gerek yok.

Seçimler geçer gider... Siz yine de dostlarınızı siyaset için kırmamaya özen gösterin.