"Boşanan kadınlar, 3 adet dönemi evlenmeden beklerler. Kadınların, rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri doğru olmaz. Eğer Allah'a ve Ahiret gününe inanıyorlarsa, gerçeği açıklarlar. Kocaları, bekleme süresinde barışmak istediklerinde, onları geri almaya daha layıktırlar. Erkeklerin hanımları üzerinde hakları olduğu gibi, hanımların da hakları vardır. Fakat erkeklerin derecesi ve sorumluluğu daha fazladır. Şüphesiz Allah en üstün olandır ve her şeyin hakimidir." (BAKARA 228)

BOŞANAN KADIN HEMEN EVLENEMEZ: Karı koca hayatı yaşamışlar. Birlikte olmuşlar. Oldu ya gün gelmiş sorun yaşamışlar, ayrılmışlar. Bu durumda boşanan kadın, hemen evlenemez. Boşandıktan sonra 3 adet dönemi beklemesi gerekir.İmam Şafii ve İmam Malik'e göre üç temizlik müddeti, İmam Ebu Hanife ve İmam Ahmed'e göre üç hayız müddeti beklerler. İddet bittikten sonra, isterlerse evlenebilirler.[1]Bu hüküm, evlendikten sonra eşleriyle cinsi temasta bulunan kadınlar hakkındadır. Cinsi münasebette bulunmayan kadınların, iddet beklemeleri gerekmez. Çünkü Ahzab suresinde şöyle buyrulmaktadır: "Ey iman edenler! Mü'min kadınları nikahlayıp, sonra onlara dokunmadan, cinsel ilişkide bulunmadan kendilerini boşadığınızda, onlar üzerinde sizin sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. Bu durumda onlara hakkını verin ve kendilerini güzel bir şekilde bırakın."[2]

Neden boşanan kadınlar hemen evlenemezler? Kadının beklemesinin hikmeti; hamile olma ihtimalidir. 3 temizlik döneminde kadının hamile olup olmadığı ortaya çıkar. Boşanan kadın da hamile olup olmadığı konusunda yakınlarını bilgilendirmelidir. Boşanan kocanın, bunu bilmeye hakkı vardır. Çünkü kadın hamile ise doğacak çocuk üzerinde boşandığı kocasının hak ve hukuku ortaya çıkacaktır. Hamile olduğu ortaya çıkan kadınların da bekleme süresi, doğum yapıncaya kadardır.

BOŞANMAYA DAİR ÖNEMLİ UYARILAR: Talak suresi'nde bu konuyla ilgili ayet-i kerimeler mealen şöyledir: "Ey elçi! Kadınları boşamak durumunda kaldığınızda, onları, iddetlerini dikkate alarak boşayın ve iddet günlerini sayıp ölçü alın. Sahibiniz olan Allah'a teslim olun. Kadınları evlerinden çıkarmayın, onlar da çekip gitmesinler. Ancak çok açık bir ahlaksızlıkları varsa o başka. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını çiğnerse, ancak kendine yazık etmiş olur. Bilemezsin ki, bakarsın Allah bu yaşananlardan sonra yeni bir durum ortaya çıkarır. Belirlenen süreleri tamamlandığında, onları güzelce yanınızda tutun ya da güzellikle onlardan ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi şahit gösterin. Şahitliği de Allah için hakkıyla yapın. İşte bu, Allah'a ve Hesap gününe inanan kimse için bir öğüttür. Kim Allah'a teslim olursa, Allah O'na bir çıkış yolu gösterir. Allah kendisine teslim olan kulunu, hiç ummadığı bir yerden rızıklandırır. Kim Allah'a güvenirse, Allah ona yeter. Allah istediğini mutlaka gerçekleştirir. Şüphesiz Allah, her şey için bir ölçü koyup planlamıştır.

Adetten kesilmiş olan kadınlarınızın, iddeti konusunda şüpheye düşerseniz; Onların bekleme süresi üç aydır. Henüz adet görmemiş olanlar için de bu böyledir. Hamile olanların bekleme süresi de doğumla sona ermiş olur. Kim Allah'a teslim olursa, Allah onun işini kolaylaştırır.Bu, Allah'ın size indirmiş olduğu bir emridir. Kim Allah'a teslim olursa, Allah onun kötülüklerini örter ve onun ödülünü arttırır.O kadınları, imkanınız ölçüsünde oturduğunuz yerde oturtun. Onlara, sıkıntı olsun diye zarar vermeye çalışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar onlara bakın. Sonra, çocuğu sizin için emzirirlerse karşılığını ödeyin. Aranızda güzellikle konuşup anlaşın. Eğer bu konuda anlaşamazsanız, çocuğu başka bir kadın emzirsin. Zengin olan, imkanına göre nafaka versin. Maddi durumunda sıkıntı olan da, Allah'ın kendisine verdiği kadarından nafaka versin. Allah, hiç kimseye verdiğinden fazlasını yüklemez. Allah, bu sıkıntıdan sonra bir kolaylık yaratacaktır."[3]


[1] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri

[2] Ahzab suresi 49

[3] Talak suresi 1-7