"O Allah ki, yeryüzündeki her şeyi sizin için yarattı. Sonra göğü yaratıp 7 kat olarak düzenledi. O Allah ki; her şeyi bilendir." (BAKARA 29)

SEMALAR ARASINDAKİ UZAKLIK: Tirmizi'nin rivayetine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Allah'ın peygamberi ve Ashab-ı kiram birlikte otururlarken bir bulutun geldiğini görürler. Allah'ın peygamberi (s.a.v) şöyle buyurdu: "Bunun ne olduğunu biliyor musunuz?" Ashab-ı kiram: Allah ve Rasulü daha iyi bilir deyince Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Bu bulut, işte bunlar yerin sulayıcılarıdırlar. Allah, bu bulutu kendisine şükretmeyen, kendisine de dua etmeyen bir topluluğun bulunduğu yere sürükler." Devamla Hz. Peygamber şöyle buyurdu: Üstünüzde neyin olduğunu biliyor musunuz?" Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Üstünüzdeki er-raki', dünya semasıdır. Bu korunmuş bir tavan ve etrafı birleştirilmiş bir dalgadır.Daha sonra şöyle sordu: Sizinle bu sema arasındaki uzaklığın ne kadar olduğunu biliyor musunuz?" Ashab-ı kiram: Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dediler. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Sizinle bu sema arasında beşyüz yıllık bir mesafe vardır." Sonra şöyle sordu: "Bunun da üstünde ne olduğunu biliyor musunuz?" Ashab-ı kiram yine: Allah ve Rasulü daha iyi bilir dediler. Hz.Peygamber şöyle buyurdu: "Bunun üstünde aralarında beşyüzer yıllık mesafe bulunan iki sema daha vardır."

Hz. Peygamber bu şekildeki açıklamalarını yedi semaya kadar sürdürdü. Ve her iki sema arasındaki uzaklık gök ile yer arasındaki uzaklık kadardır. Hz. Peygamber daha sonra şöyle sordu: "Bunun da üstünde neyin olduğunu biliyor musunuz?" Onlar: Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dediler. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Bunun da üstünde Arş vardır. Arş ile sema arasında ise her iki sema arasındaki uzaklık kadar vardır."

Daha sonra şöyle buyurdu: "Peki altınızda ne olduğunu biliyor musunuz?" Ashab-ı kiram: Allah ve Rasulü daha iyi bilir dediler. Hz.Peygamber şöyle buyurdu: "Altında bulunan yerdir. Sonra şöyle dedi: Bunun da altında neyin olduğunu biliyor musunuz?" Ashab-ı kiram: Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dediler. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: Arzın altında diğer arz vardır ve ikisi arasında beşyüz yıllık bir mesafe vardır."Hz. Peygamber bu şekilde yedi arz sayıncaya kadar sözlerine devam etti ve her iki arz arasındaki uzaklığın beşyüz yıllık olduğunu beyan buyurdu."[1]

GÖK KAPILARINDAN KİMLER GEÇEBİLİR?: Hayal etmeye çalışalım. Dünya seması merkez olsun. Bunun etrafında dışa doğru gidildikçe daha da büyüyen ikinci bir sema var. Bunun gibi birbirini saran ve diğerine geçtikçe daha da büyüyen, sınırlarını ve büyüklüğünü tarif edemeyeceğimiz, 7 kat gökyüzünden oluşan muazzam bir küre... Kainatta acaba böyle bir küreden kaç tane var? Bilmiyoruz... Gökler de ve yerde ne çok sır var. İşte o sırlardan biri: "Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve seyr edenler için onu süsledik. Onları, kovulmuş her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna... Onun da peşine açık bir alev sütunu düşmüştür."[2]

"Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik. Ve gökyüzünü itaat dışına çıkan her şeytandan koruduk. Onlar, artık yüce topluluğa kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar. Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır. Ancak meleklerin konuşmalarından bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder."[3]

"Cinler dediler ki; Doğrusu biz cinler, göğü yokladık, fakat onu sert bekçilerle, alev huzmeleriyle doldurulmuş bulduk."[4] "Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık."[5] (YARIN DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)


[1] Tirmizi/Sahih-i Buhari, hadis No: 1551

[2] Hicr suresi 16-18

[3] Saffat suresi 6-10

[4] Cin suresi 8-9

[5] Enbiya suresi 32