Allah: İkinizin de duası kabul olunmuştur. O halde siz doğruluğa devam edin ve sakın o bilmezlerin yoluna gitmeyin! dedi. (YUNUS SURESİ 89)

HZ.MUSA VE HZ.HARUN: Duası kabul edilen bu iki kişi Hz.Musa ve kardeşi Hz.Harun'dur. Hz. Musa'nın, Kur'an-ı Kerim'de 136 yerde ismi geçmektedir. Kur'an-ı Kerim'de ve Hadis-i Şeriflerde en çok örnek verilen peygamber Hz.Musa'dır.[1] Muharref Tevrat da çoğunlukla Hz.Musa'nın hayatından ibarettir. Yahudi Tevrat'ına göre, Hz.Musa, peygamberlerin en büyüğüdür.[2] Hz.Harun'un ise, Kur'an-ı Kerim'de yirmi yerde adı geçmektedir. Çoğunlukla Hz.Musa ile birlikte ismi zikredilir. Hz. Musa, Allah'ın elçisi olarak görevlendirilince kardeşi Harun'un kendisine yardımcı olarak verilmesini Allah'tan (c.c.) istemiş ve bu isteği kabul edilmiştir.[3]O ikisinin görevlendirildiği yer Mısır'dı. İsrailoğulları Mısır'da zulüm altında idi.

İSRAİLOĞULLARI: İsrailoğulları, Mısır'a Hz.Yusuf zamanında gelmişlerdi. İsrail, Hz.Yusuf'un babası Hz.Yakub'un lakabıdır. Hz.Yakub'un çocuklarına yani Hz.Yusuf'un kardeşlerine İsrailoğulları denmektedir. [4] Bunlar 12 kardeştir. Bunlardan 12 Yahudi kabilesi oluşmuştur. [5] İsrailoğulları, sevap ve günahları ile K.Kerim'de en çok örnek verilen kavimdir. K.Kerim'de 41 yerde Beni İsrail ismiyle anılırlar. Ayrıca K.Kerim'de hud, yehud ve hadu isimleri de İsrailoğulları örnek gösterilir.

Muharref Tevrat'a göre de Ya'k?b'un soyundan gelenlere, İsrail ve İsrailoğulları denilmektedir. Beni İsrail isminin, Hz. Ya'k?b'un soyundan gelenleri kapsadığı, yehud isminin ise hem Beni İsrail olanları hem de başka ırklardan olup bu dine girenleri ifade ettiği söylenmiştir.[6] Hz.Yusuf zamanında Mısır'da iyi bir konuma sahip olan İsrailoğulları, Hz Yusuf'un vefatı sonrasında, iktidara kafir Fravunların gelmesi sonucu, Mısır'da ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeye başlamış hatta köleleştirilmişlerdi.[7] Fravun ve adamları, İsrailoğulları'nı daha çok inşaat ve temizlik gibi ağır işlerde çalıştırıyorlardı. Devletin üst kademelerinde görev almalarını engelliyorlardı.Fravun ve taraftarları, köleleştirdikleri İsrailoğulları'ndan, Hz.Musa'nın ve Hz.Harun'un peygamber olarak karşılarına dikilmesi üzerine; büyüklenmişler, İsrailoğulları'nın içinden Allah'ın elçisi çıkması gibi bir durumu küçümsemişlerdi.[8] Bu iki elçi Fravun'un zülmüne karşı sonuna kadar mücade ettiler. Fravun ve kavmi küfürde inat ediyorlardı. İktidar ve mallarını da insanları Allah yolundan saptırmak için kullanıyorlardı. Risalet ve tebliğ görevini yerine getiren Hz.Musa ve kardeşi, Fravun'un saltanatını bitirmesi için Allah'a dua ettiler. Hz.Musa dua ederken, kardeşi Hz.Harun da bu duayı tekrar etmiş ve amin demiştir.

DUA VE AMİN DEMENİN ÖNEMİ: Enes b. Malik (r.a) Rasulullah Efendimiz'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah benim ümmetime kendilerinden önce daha başka hiç bir kimseye vermediği üç şey vermiştir. Bunlar; cennetliklerin selamlaşma lafzı olan es-Selamu aleykum ile selamlaşma, namazda cemaat olup melekler gibi saf saf dizilmek ve duaya amin demektir. Bundan tek istisna Musa ile Harun'un yaptıkları duaya amin demiş olmalarıdır."[9]

İbn Abbas (r.a) demiştir ki: "Musa dua ediyor Harun ise "amin" diyordu. Dolayısıyla beddua her ikisine nisbet edildi.[10] İbn-i Cüreyc de bu konuda şunu söylemiştir: "Firavun, aleyhine yapılan bedduadan sonra kırk yıl yaşamış ve sonunda denizde boğularak helak edilmiştir. Hz. Musa bedduada bulunurken Hz. Harun da "Amin" dediği için ayette "ikinizin duası da kabul edildi" Duyurulmuştur."[11]

Ayet-i kerimede dua edenle, duaya amin diyen birlikte zikredilmiştir. Demek ki dua edenle o duaya amin diyen o dua da müşterektir. Demek ki insan, duasına ve amin diyerek iştirak ettiği dualara dikkat etmeli. Kulu, gerçek kul yapan Allah'a dua etmesidir. İnsanın değerini dua ile kazandığını K.Kerim'den öğreniyoruz: "De ki: Duanız olmasa rabbim size ne diye değer versin"[12] Dua o kadar önemlidir ki; Resulullah Efendimiz (s.a.v) duayı kulluğun özü olarak tanımlamıştır: "Dua ibadetin özüdür"[13] (DEVAM EDECEK)


[1] Bakara 49 /A'raf 141 /İbrahim 14/Kasas 4

[2] Tesniye, 34-10/Çıkış 19,5-6 /Çıkış 33,11;/Sayılar 12,6-8

[3] Taha 29-36 /Furk?n 35 /Meryem 53

[4] Al-i İmran 93/ Meryem 58

[5] A'raf 7/160

[6] TDV, İslam Ansiklopedisi, İsrail

[7] TDV, İslam Ansiklopedisi, Yusuf, Musa, Harun

[8] Müminun suresi 45-48

[9] Tirmizi el-Hakim, Nevadiru'l-Usul

[10] Muhtasar-ı İbn Kesir 2-206 Safvetü't-Tefasir

[11] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri

[12] Furk?n suresi 77

[13] Tirmizi, "Da?avat", 1