Nur suresi 13. ayet-i kerime'ye konu olan iftira olayını Hz.Aişe(r.a) annemiz anlatmaya devam ediyor:

"Allah Rasulü (s.a.v) konuşmasını bitirdiğinde gözyaşlarım dindi, o kadar ki ondan bir damla bile hissetmiyordum. Babama: "Benim, yerime Allah Rasulü'ne (s.a.v) cevab ver." dedim. "Allah'a yemin olsun ki Allah Rasulü'ne ne söyleyeceğimi bilmiyorum." dedi. Anneme: "Benim yerime Allah Rasulü'ne cevab ver." dedim. O da: "Allah'a yemin olsun ki Allah Rasulü'ne ne söyleyeceğimi bilmiyorum." dedi.

Ben: "Ben genç bir kızım. Kur'an'dan çok şey ezberledim. Allah'a yemin ederim ki bildiğim kadarıyla siz bu sözleri işittiniz. Sizin içinize yerleşti ve bunları doğruladınız. Ben suçsuz olduğumu size söylemiş olsam ki Allah biliyor ben muhakkak suçsuzum. Siz; beni bu hususta doğrulamayacaksmız. Size bir işi itiraf etmiş olsam, Allah biliyor ki ben bu işten uzağım, beni doğrulayacaksınız. Allah'a yemin olsun ki benim ve sizin durumunuza Yusuf'un babasının: "Artık bana güzelce bir sabır gerekir. Sizin şu anlattıklarınıza karşı yardımına sığınılacak, Allah'tır."[1] demesinden başka misal bulamıyorum." dedim.

EY AİŞE, MÜJDELER OLSUN!:Sonra döndüm ve yatağıma kapandım. O zaman da vallahi benim mutlaka suçsuz olduğumu biliyordum ve yine biliyordum ki Allah benim suçsuzluğumu mutlaka beyan edecektir. Fakat benim durumum hakkında Kur'an'da okunan bir vahiy indireceğini de düşünmüyordum. Kendimce benim durumum, Allah'ın Kur'an'da okunacak bir emir indirmeyeceği kadar küçüktü. Fakat Allah Rasulü'nün (s.a.) uykusunda bir rü'ya göreceğini ve bu rü'yası ile Allah'ın beni temize çıkaracağını umuyordum.

Allah'a yemin olsun ki Allah Rasulü (s.a.v) oturduğu yerden ayrılmadı, ev halkından hiç kimse dışarı çıkmadı ki Allah Teala elçisine vahiy indirdi. Vahiy sırasında onu kaplayan hal onu yakaladı. Üzerine indirilen sözlerin ağırlığı o kadar fazla olurdu ki kış gününde bile sıkıntıdan inci taneleri gibi ter dökerdi. Allah Rasulü'nün (s.a.v) kendisinden bu durum geçtiğinde gülümseyerek söylediği ilk kelime şu oldu: "Ey Aişe, müjdeler olsun; Allah seni temize çıkardı." Annem bana: "Kalk, eşine git." dedi. Ben: "Allah'a yemin olsun ki, O'na kalkıp gitmem, Allah.'tan başkasına da hamdetmem. Benim suçsuzluğuma dair vahiy indiren Allah'tır." dedim.

Allah Teala: «Uydurulmuş bir yalanla gelenler içinizden bir zümredir...» ayetinden başlayarak on ayet indirdi. Bu ayetleri benim suçsuzluğumu beyan için Allah indirmiştir."[2]

NUR SURESİNDE HZ.AİŞE: Hz.Aişe annemizin başına gelen iftira olayıyla ilgili Nur suresi'ndeki ayet-i kerimeler mealen şöyledir: " Peygamber'in eşine bu ağır iftirayı uyduranlar şüphesiz sizin içinizden bir guruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük sanmayın, aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan her bir kişiye, günah olarak ne işlemişse onun karşılığı ceza vardır. Onlardan elebaşlık yapıp bu günahın büyüklüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.Bu iftirayı işittiğinizde erkek ve kadın müminlerin, kendi vicdanları ile hüsnüzanda bulunup da: «Bu, apaçık bir iftiradır» demeleri gerekmez miydi? Onların, iftiracıların da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şahitler getiremediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler.Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi.Çünkü siz bu iftirayı, dilden dile birbirinize aktarıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyi ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki bu, Allah katında çok büyük bir suçtur.Onu duyduğunuzda: «Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Haşa! Bu, çok büyük bir iftiradır» demeli değil miydiniz? Eğer inanmış insanlarsanız, Allah, bir daha buna benzer tutumu tekrarlamaktan sizi sakındırıp uyarır."[3] (DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)


[1] Yusuf suresi 18

[2] Buhari, Tefsir el-Kur'an, bab:6/Müslim, K. et- Tevbe, Bab: 56, Hadis No 2770/İbn Hişam, es-Siretu'n-Nebeviyye

[3] Nur suresi 11-17