"Bir zamanlar İbrahim de demişti ki; "Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster." Allah İbrahim'e buyurdu; "Sen buna inanmadın mı?" İbrahim; "İnandım fakat kalbim güçlenip tatmin olsun istiyorum" dedi. Allah İbrahim'e buyurdu; " 4 kuş al. Onları kendine iyice alıştır. Sonra kesip, her dağın başına onlardan birer parça koy. Sonra da onları çağır, göreceksin koşarak sana gelecekler. Bil ki; Allah çok yücedir ve her şeyin sahibidir." (BAKARA 260)

ÖLÜM NASIL BİR ŞEY? Ölmek nasıl oluyor? Gözümüzün önünde ölümler yaşandığı için ölüm konusunda bir fikrimiz var. Sadece ölümün tadını ya da acısını bilmiyoruz. Onu da öldüğümüzde tadacağız. Bu konudaki en sağlam kaynaklarımız K.Kerim ayetleri ve Resulullah Efendimiz'in (s.a.v) sünnetidir. Ölüm ve dirilişle ilgili K.Kerim'de birçok ayet vardır.

HZ.İBRAHİM VE DİRİLİŞ: Yaşamak var, ölmek var. Ölüm son değil ki, bir de dirilmek var. Dirilmek nasıl olacak acaba? İnsanoğlu bu sorunun cevabını da hep merak etmiştir. Hz. İbrahim de bunlardan biridir. O Allah'ın elçisi ama herşeyden önce O da bir insan... Şüphesiz Hz.İbrahim dirilişe inanıyor. Ancak hem kalbim mütmain olsun istiyor, hem de insanoğluna, dirilişe dair önemli bir belge bırakıyor.

Allah (c.c.) ile konuşan Hz.Musa da (a.s.) dünya gözü ile Allah'ı görmek istememiş miydi?[1] Hz.İbrahim sıradan bir insan değildir. Melekleri ve Allah'ın birçok hikmetini gözleri ile görüp yaşayan bir elçidir. İnsanlara anlatıp inanmaya davet ettiği diriliş konusunda, kesin bir kanaat ve tecrübe elde etme amacıyla böyle bir istekte bulunması garip karşılanmamalı.

O İbrahim ki (a.s), Nemrud'a, yaşatan ve öldürenin Allah olduğunu tebliğ etmiş ve bu konuda mücadele etmişti.[2] Diriliş konusunda da en sağlam bilgileri K.Kerim ve hadis-i şeriflerden alıyoruz. Bakara suresi 260. ayet-i kerime bunlardan biridir.

KESİN BİLGİYE ULAŞMA: Mümin Allah'tan gelene önce iman eder. Şüphe etmez, teslim olur. Sonra da inandığı konuda soru sorabilir. "Nasıl?" sorusunun peşine düşebilir. Araştırabilir. Delillere ulaşmaya çalışabilir. Hz.İbrahim gibi deney yapabilir. Nitekim ayet-i kerimede Hz.İbrahim kınanmamış, hatta kendisine deney yapıp tecrübe etme imkanı sunulmuştur. Alimlerimiz öğrenerek ve düşünerek kesin bilgiye ulaşmaya "ilme'l-yakin", görerek ve duyu organlarıyla hissederek kesin bilgiye ulaşmaya "ayne'l-yakin",[3] yaparak, yaşayarak, deneyerek, kesin bilgiye ulaşmaya "hakka'1-yakin" demişlerdir. Hz. İbrahim'in kesin bilgiye ulaşma yolunu, Hakka'l-yakin'e örnek verebiliriz.

Rasulullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdular : "Biz araştırıp öğrenmeye dedem İbrahim'den daha layığız. O : «Rabbım ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster.» deyince Allah Teala : «İnanmıyor musun?» demişti. O da : «Hayır, öyle değil, ama kalbim iyice mutmain olsun.» demişti."[4]

DİRİLİŞ MİSALİ: "Allah, İbrahim'e buyurdu;"4 kuş al. Onları kendine iyice alıştır. Sonra kesip, her dağın başına onlardan birer parça koy. Sonra da onları çağır, göreceksin koşarak sana gelecekler."[5] İbn-i Abbas (r.a) bu olayın ayrıntılarını şöyle anlatır: "İbrahim (a.s) kuşların kesik başlarını eline alır, sonra Allah Teala kendisine kuşları çağırmasını emreder o da Allah Teala'nın emrettiği üzere kuşları çağı­rır. Tüyler tüylere, kan kana, etler etlere ve her kuşun parçaları ait oldukları yerlere uçuşmaya başlar ve birbiriyle birleşerek her kuş başlı başına teşekkül ederek, İbrahim'in (a.s.) arzu etmiş olduğu görmenin daha beliğ olması için ona doğru yürümeye başlarlar. Her kuş İbrahim'in (a.s.) elinde olan başını almak üzere ona doğru gelmeye başlar. Kuş­lar kendilerine başka bir baş verilmek istendiğinde kabul etmez, ancak kendi başı ona verildiğinde Allah'ın kudretiyle kendi başıyla vücudu birleşiverir. İşte bunun içindir ki o şöyle der: "Ve biliyorum ki şüphesiz Allah Aziz'dir, Hakim'dir." [6] (yarın devam edecek inşallah!)


[1] Araf suresi 143

[2] Bakara Suresi 258

[3] Tekasür suresi

[4] Buhari, K. Tefsir el-Kur'an sure 2, bab: 46

[5] Bakara suresi 260

[6] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri,