Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah'ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır. (TEVBE 36)

Dört ay, haram aylardır. Bunlar Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb aylarıdır. Bu aylara hürmet ve saygı gösterildiği için "Haram" denilmiştir. Bu aylarda savaş haramdır. Ancak Mekkeli müşrikler bu haram ayları kafalarına göre değiştiriyorlardı. Bazen ileri alıyor, bazen de geri bırakıyorlardı. Müşriklerin liderlerinden biri ortaya çıkar, bir yıl Muharrem ayını haram ilan eder, ertesi yıl ise Safer ayını haram ilan eder, insanlar da ona uyarlardı.

Araplar cahiliye döneminde haram aylarda birbirlerine saldırmazlardı. Hz.İbrahim'den beri bu adeti yaşatıyorlardı. Diyelim ki bir savaş çıkardılar ve bu savaş haram aya denk geldi. Haram ayı başka aya sayıyorlar, savaşa devam ediyorlardı. İşlerine gelmediği durumlarda da rakiplerine karşı haram ay kozunu kullanıyorlar ve "Haram ayda savaş olmaz" deyip, savaş meydanından kaçmaya mazeret uyduruyorlardı.

Bu konuda İbn-i Zeyd şöyle demiştir: "Araplar cahiliye döneminde, haram aylarında birbirlerine kızmaz ve dokunmazlardı. Öyle ki kişi babasını öldüren kimseyle karşılaşsa ona elini kaldırmazdı. Kinane oğullarından "Kalmez" isimli bir kimse bu duruma düştü. Katili cezalandırmak istedi. Halk; "Bu ay Muharrem ayı'dır. Ceza verilmez" dediler. O da: "Bu yıl Muharrem ayını erteleriz. Bu ay haram ay olmasın" dedi ve düşmanını cezalandırdı.[1]

Yine Mekkeli Müşrikler, ay takvimini güneş takvimine uydurmak için kullandıkları aylara, bir ay daha ilave ediyorlar, böylece hac mevsimini de sabitlemiş oluyorlardı. Yaptıkları hac, 33 yıl boyunca gerçek tarihinin dışında yapılıyordu. Ancak 33 yıl sonra devir tamamlandığında gerçek tarihine denk geliyordu.

VEDA HACCINDA 12 AY: Resulullah Efendimiz (s.a.v) Veda haccını gerçek tarihinde yapmıştır. O günden itibaren ay takvimi ile oynanması da yasaklanmıştır. Hz.Ebubekir (r.a.) Resulullah Efendimiz'in (s.a.v), veda Haccında şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Şühesiz ki zaman, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı gündeki şekli üzere dönmüştür. Şüphesiz ki ayların sayısı, Allahın, gökleri ve yeri yarattığı günden beri kitabında tesbit olunduğu üzere, on iki'dir Bu aylardan dördü mukkades olan haram aylardır. Bunlar da, peşpeşe gelen zil­kade, Zilhicce ve Muharrem ayları ile Recep ayı'dır."[2] İşte Veda Haccı'ndan beri yani Hicri 9. Yıldan itibaren hacc günleri, takvimde doğru bir şekilde yer almaktadır.

HÜLASA; Müslüman'ın günlük hayat planı 5 vakit namaza göredir. Müslümanın yıllık hayat planı da Bayramlarımız ve Ramazan ayı başta olmak üzere Allah'ın belirlediği gün ve gecelere göre olmalıdır. Noel gibi batı kaynaklı takvimlere göre değil, gün, ay ve yıl planlamamızda, Hicri Takvime göre hayatımıza şekil vermeliyiz.

Bu bölümde son olarak 360 sayısına dikkat çekelim: Hz. Aişe (r.a) annemiz Resulullah Efendimiz'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir:"Gerçek şu ki, her insanın vücudunda 360 eklem ve kemik bulunmaktadır. Kim bu eklem sayısı kadar Allahü ekber, elhamdülillah, la ilahe illallah der, Allah'dan bağışlanma diler, insanların yolu üzerinden taş, diken veya kemik gibi şeyleri kaldırır, iyiliği emreder veya kötülükten nehyeder ise, o günü kendisini cehennemden uzaklaştırmış olarak geçirir."[3]

"Her birinizin her bir eklemi (ve kemiği) için bir sadaka gerekir. Binaenaleyh her tesbih sadakadır, her hamd sadakadır, her tehlil sadakadır, her tekbir sadakadır. İyiliği tavsiye etmek sadakadır, kötülükten sakındırmak sadakadır. Kulun kuşluk vakti kılacağı iki rek'at namaz bütün bunları karşılar."[4]


[1] İbn-i Kesir

[2] Buhari, K. Tefsir el-Kur'an sure 9, bab: 8 / Müslim K. el-Kasame bab: 29

[3] Müslim, Zekat 54

[4] Buhari Sulh 11, Cihad 72, 128;Müslim, Müsafirin 84, Zekat 56; Ebu Davud, Tatavvu' 12, Edeb 160