(İnsanların kimi:) «Onlar üç kişidir; dördüncüleri de köpekleridir» diyecekler; yine: «Beş kişidir; altıncıları köpekleridir» diyecekler. (Bunlar) bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektir. (Kimileri de:) «Onlar yedi kişidir; sekizincisi köpekleridir» derler. De ki: Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır. Öyle ise Ashab-ı Kehf hakkında, delillerin açık olması haricinde bir münakaşaya girişme ve onlar hakkında (ileri geri konuşan) kimselerin hiçbirinden malumat isteme. (KEHF 22)

Resulullah Efendimiz'den (sav) aldığı ilimle Onların sayısını bilenlerden biri Hz. Ali'dir. (r.a.) Bu konuda Hz.Ali'nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Onlar yedi kişiydiler. İsimleri şöyle idi: Yemliha, Mekselina, Meslesina-ki bu üçü kralın sağ tarafında olanlardı. Kralın solunda olanlar ise, Mernos, Debernos ve Sadenos idi. Kral mühim işlerde bu altı kişi ile istişare ederdi. Yedincileri ise, bunlar krallarından kaçtıklarında kendilerine katılan o çobandı. Köpeklerinin adı ise Kıtmir idi"[1]

Taberi'nin naklettiğine göre, Ashab-ı Kehf isimleri şöyledir: En büyükleri ve onlar adına konuşan kişi olan Mekselmina, Mahseymilinina, Yemliha Martus, Keşentuş, Deynamus, Yetunus ve Birunus."

KITMİR: Rivayete göre; köpek, Mekselmina'ya ait idi. En yaşlıları oydu ve koyunları bulunan birisi idi. Uyandıktan sonra aralarından şehre para vererek gönderdikleri kişi de Yemliha'dır. İbn Abbas der ki: "İşte ben o az kişilerdenim. Onlar yedi kişiydi. Allah onları yediye kadar saydı."[2]

Ayet-i kerimede Allah (c.c.) son görüşe yer verdikten sonra, bu görüşü herhangi bir şekilde tenkit etmiyor. Buradan son görüşün tasdik edildiği sonucuna varılmıştır. Son görüş şöyledir: "Onlar yedi kişiydi. Sekizincisi de köpek idi."[3] Ashab-ı Kehfle birlikte bir köpeğin de bulunduğu Kehf Suresinde mealen şöyle geçer: "Onlar uykuda iken, sen onları uyanık sanırdın. Biz onları sağa ve sola döndürüyorduk. Köpekleri de dirseklerini eşiğe uzatmıştı. Onları görsen için korkuyla dolar, geri dönüp kaçardın."[4]

Tarihte; "Peki bu köpeğin adı ne idi? Köpek ne renkte idi? Bu köpek kime aitti?" gibi birçok tartışma yaşanmıştır. Biz bu köpeğin adının Kıtmir olduğunu biliyoruz. Müfessirlerin çoğunluğunun görüşüne göre bu köpek, içlerinden birisine ait, benekli bir av veya çoban köpeği idi.

HÜLASA: Bu konuda gereksiz tartışmalara girmenin bir anlamı yoktur. Allah (c.c.) K.Kerim'de Ashab-ı Kehf hakkında bilgi verirken; yer ve tarih bildirmiyor. Sayıları konusunda da kesin ve açık bir bilgi vermiyor.

Burada asıl mesele Ashab-ı Kehf'in sayısı değil, onların Allah yolunda gösterdikleri sabır ve mücadeledir. Bu olayda, Allah'ın gözler önüne serdiği kudret, mucize ve yardımına dikkat çekip ibret almak gerekiyor. Onlar 309 sene uyudular. 309 sene sonra sanki bir gün uyumuş gibi uyandılar. Ölüm ve dirilişe misal oldular.

Ashab-ı Kehf'in köpeği bile olmak değer kazanmak için yetiyor. Hiç olmazsa Allah yolunda bir Kıtmir olasın Can!


[1] Fahruddin Er-Razi, Tefsir-i Kebir Mefatihu'l-Gayb

[2] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi/İbnu'l-Cevzi, Zadu'l-mcsir, 5/126)

[3] Kehf suresi 22

[4] Kehf suresi 18