"Tek bir işaretle kıyamet başlatıldığı zaman, Yeryüzü ve dağlar kaldırılıp, tek bir darbeyle çarpılıp darmadağın edildiği zaman, İşte o gün olacak olur, kıyamet kopar. Gök yarılıp, o gün çökmeye yüz tutar. Melekler de göğün çevresinde yer alır. O gün, Rabbinin arşını, sekiz melek başlarının üstünde taşır." (HAKKA 13-17)

ALLAH MEKANDAN MÜNEZZEHTİR: Fahruddin Er-Razi der ki: "Allah Teala insanlara, bilip-alışık oldukları üslublarla hitap etmiştir. Böylece mesela, Kendisi adına, kullarının ziyaret edeceği bir ev (Beytullah - Allah'ın evi) yaratmıştır. Halbuki Kendisi orada oturuyor değildir. Allah, böyle şeyden münezzehtir.

Yine Allah, o Beytullah'ın bir köşesine, bir taş Haceru'l-Esved koydurmuştur. Bu da, O'nun yeryüzündeki sağ eli mesabesindedir. Çünkü insanların başkanlarına, sağ elini öpmek suretiyle saygı göstermeleri, adetlerinden ve yapageldikleri şeylerdendir.

Yine Allah Teala kulları üzerinde "Hafaza" melekleri görevlendirmiştir. Bu, Allah Sübhanehu ve Teala'nın, unutabilmesinden ötürü değildir. Fakat bütün bunlar, alışılagelmiş ve bilinen şeylerdir.

Yine aynen bunun gibi, padişah, adamlarını hesaba çekmek istediğinde, bir kürsü (taht) üzerinde oturur ve böylece yardımcıları, tahtının etrafında dururlar. İşte tıpkı bunun gibi Allah Teala da kıyamet günü, bir Arş bulundurur. Melekler de orada yer alır, o Arşın etrafında dönmeye başlarlar.

Bütün bunlar, Cenab-ı Hak, o Arş üzerinde oturduğu ve ona muhtaç olduğu için değildir. Aksine Beytullah (Ka'be) ve etrafındaki tavaf hususunda olduğu gibi bu konuda da temsili bir mana vardır."[1]

Tasavvufi görüşte; sekiz sayısının makamı, yedi kat gökyüzü inancının bir sonucu olarak ilahi huzuru temsil eder. Camilerin avlusundaki sekizgen çeşmeler, semavi Arş'ın makamı dikkate alınarak yapılmıştır.

HESABA ÇEKİLMEDEN ÖNCE: Hülasa, Arş kavramından anladığımız şudur; Arş da Allah'ın (c.c.) yarattıklarındandır. Dünyada Kabe nasıl ibadetin kıblesi ve merkezi ise arş da kainatta ilahi yönetimin ve kudretin merkezidir.

Arş'da yaratılan tüm varlıkların kaza, kader ve hesap işleri vardır. Kıyamet günü arş; hesap ve sualin kıblesi ve merkezi olacaktır. Asıl almamız gereken mesajlardan biri ayet-i kerime'nin devamındadır:

"Ey insanlar! O gün hesap için huzura alınırsınız; size ait hiçbir sır gizli kalmaz. Kitabı sağ tarafından verilen: Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der."[2]

Hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çekenlere ne mutlu! Kitabı sağ taraftan verilenlere ne mutlu! Onlar, gurur ve sevinçle der ki: "Alın Kitabımı okuyun."

Karne sevinci yaşayan çocuklar gibi... Rabbim bu anı yaşayanlardan eylesin!


[1] Fahruddin Er-Razi, Tefsir-i Kebir Mefatihu'l-Gayb

[2] Hakka suresi 18-19-20