"Allah o fırtınayı, kesintisiz yedi gece, sekiz gün onların üzerine saldı. Sonunda, O kavmin, içi boş hurma kütükleri gibi orada yere serilmiş olduğunu görürdün." (HAKKA 7)

KOCAKARI SOĞUKLARI: 7 gece, 8 gün süren fırtına, onların şehirlerini harap etti. Türkçemiz'de de kullanılan "Kocakarı soğukları" diye bir devim var. Ad kavmini helak eden fırtınanın ismi ve etkisi, günümüze bu tür deyimlerle taşınmıştır. Bu konuda anlatılan hikayeye göre; Ad kavml'nden bir kocakarı bir tünelde gizlenmiş de, rüzar onu da sekizinci gün oradan çıkarmış ve helak etmiştir.[1]

Ad kavminin yaşadığı yer, birçok tarihçi ve müfessire göre Yemen'dir. Bu kavim Yemen'de Uman ile Hadramut arasındaki bölgede yaşamıştır.

Kur'an-ı Kerim ayetlerine göre; Ad kavmi, Nuh kavminden sonra onların yerine getirilen ve onlardan daha üstün kılınan bir kavimdir.[2] Yine K.Kerim'den öğreniyoruz ki; Hz.Hud'un peygamber olarak gönderildiği Ad kavmi, Ahk?f bölgesinde yaşamıştır.[3]

Hz. Hud ve ona inanan müminler, azap gelmeden önce bölgeyi terk etmişler ve Hicaz bölgesine gidip yerleşmişlerdir. "Emrimiz gelince, Hud'u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik."[4]

AHKAF SURESİNDE AD KAVMİNİN SONU: Ahkaf suresi'nde Hz.Hud'un (as) mücadelesi mealen şöyle anlatılmaktadır: "Ad kavminin kardeşini Hud'u an. Zira o, kendinden önce ve sonra uyarıcıların da gelip geçtiği Ahkaf bölgesindeki kavmine: Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum, demişti. «Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Hadi, doğru söyleyenlerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir» dediler. Hud da! Bilgi ancak Allah'ın katındadır. Ben size, bana gönderilen şeyi duyuruyorum. Fakat sizin cahil bir kavim olduğunuzu görüyorum, dedi."

"Nihayet onu, vadilerine doğru yayılan bir bulut şeklinde görünce: Bu bize yağmur yağdıracak yaygın bir buluttur, dediler. Hayır! O, sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir. İçinde acı azap bulunan bir rüzgardır! O rüzgar, Rabbinin emriyle her şeyi yıkar, mahveder. Nitekim (o kasırga gelince) onların evlerinden başka bir şey görülmez oldu. İşte biz suç işleyen toplumu böyle cezalandırırız. Andolsun ki, onlara da size vermediğimiz kudret ve serveti vermiştik. Kendilerine kulaklar, gözler ve kalpler vermiştik. Fakat kulakları, gözleri ve kalpleri kendilerine bir fayda sağlamadı. Zira bile bile Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlardı. Alay edip durdukları şey, kendilerini kuşatıverdi."[5]

FUSSİLET SURESİ:"Ad kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve: Bizden daha kuvvetli kim var? dediler. Onlar kendilerini yaratan Allah'ın, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Onlar bizim ayetlerimizi, mucizelerimizi inkar ediyorlardı. Bundan dolayı biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o uğursuz günlerde soğuk bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı elbette daha çok rüsvay edicidir. Onlara yardım da edilmez." [6]

KAMER SURESİ: "Ad kavmi Peygamberleri Hud'u yalanladı da azabım ve tehdidim nasılmış gördüler. Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik. O rüzgar, insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu. Nasılmış benim azabım ve uyarılarım!"[7]

VE SON MESAJ: "Şimdi onlardan arda kalan bir şey görüyor musun?"[8]


[1] İbn-i Kesir

[2] A'raf suresi 69

[3] Ahk?f suresi 21

[4] Hud suresi 58

[5] Ahkaf suresi 21-26

[6] Fussilet suresi 15-16

[7] Kamer suresi 18-21

[8] Hakka suresi 8