"Fakat Semud kavmi o deveyi, ayaklarını keserek öldürdüler. Salih dedi ki: «Yurdunuzda üç gün daha yaşayın (sonra helak olacaksınız)!» Bu söz, yalanlanamayan bir tehdit idi." (HUD 65)

HZ.SALİH VE SEMUD KAVMİ: 3 gün mühlet verilen kavim, Semud kavmidir. Semud, Arabistan coğrafyasında, Tebuk ile Medine arasında bulunan Hicr bölgesinde yaşamış olan bir kavimdir. Bunlar, dağlan oyarak, kendilerine, emniyet içinde yaşayacaklan kayadan evler yapan bir topluluktu.[1] Kur'an-ı Kerim'de yirmi bir surede Semud kavminden ve kendilerine gönderilen Salih peygamberin tevhid mücadelesinden bahsedilmektedir.[2]

Semud Kavmi, kendilerine Allah'ın varlığını ve birliğini tebliğ eden Hz.Salih'ten, bir mucize göstermesini istemişlerdi. İstedikleri mucize de yaşadıkları şehrin etrafındaki kayalardan bir hamile dişi deve çıkmasıydı. Öyle ya onlar kayadan evler ve suretler yapma konusunda usta idiler. Bu işten iyi anlarlardı. Bakalım Hz.Salih kayadan bir eser meydana getirebilecek miydi? Öyle bir eser ki üstelik canlı olacaktı. Bunu mümkün görmüyorlardı. Hz.Salih'i köşeye sıkıştırdıklarını düşündüler. Anne karnından bebek yaratan Allah (c.c.) kayadan deve yaratamaz mı? Anne karnı için bunu mümkün gören akıllar, kaya için bunu mümkün görmüyorlardı.

Hz. Salih mucize öncesi, istedikleri gerçekleştiği takdirde Allah'a iman edeceklerine dair kavminden söz aldı. Allah'a dua edip, kavminin beklediği mucizeyi Allah'tan istedi. İnkarcıların gözleri önünde büyük kayadan güzel bir deve çıktı. Adeta kaya deve doğurmuştu. Bu devenin yavrusu da oldu. Ancak bu mucizeye rağmen Semud kavminin çok azı iman etti.[3]

MUCİZE DEVE: Ömer Nasuhi Hoca'nın tefsirinde yer verdiği bilgilere göre: "Bu deve birkaç yönüyle bir mucize idi: Şöyle ki: Bu bir taş içinden yaratılıp çıkarılmıştı ve erkeksiz olarak yüklü bulunmuştu. Doğurduğu yavrusu kendisine benzemekde idi. Bu deve bir anda böyle mükemmel bir surette meydana gelmişti. Kendisinden pek fazla süt çıkararak bir topluluğa yetiyordu. Ve bu deve bulunduğu yerdeki bir kuyunun bütün suyunu bir günde tamamen içiyordu, ertesi günde o kuyudan ahali sularını alıyorlardı."[4]

Kısa süre sonra devenin varlığından da rahatsız oldular. Devenin çok su içmesinden şikayetçi oldular. Şikayet etmekle kalmadılar. Mucize deveye saldırarak, deveyi katlettiler. Sözlerinde durmayıp inkar ve isyana devam ettikleri için de Allah (c.c) Semud kavmini cezalandırdı.

İbn Abbas (r.a.) adına, Hz.Salih'in devesi ile ilgili şu hikaye tefsirlerde yer almaktadır: Hz.Salih'in (a.s.) kavmi, devenin aynı sudan sulanmasını istemeyince, onlarla bir anlaşma yaparak o sudan bir gün halkın, bir gün de devenin içmesi kararlaştırılmıştır. Halkın sudan istifade ettiği gün deve suya yaklaşmıyor, devenin sulandığı gün de halk suya yaklaşmıyordu. Günler böyle devam edip gidiyordu. Fakat şehirde dokuz tane bozguncu vardı, bunların işi yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaktı. Bunların elebaşıları ise Kazer bin Salih ve Misdağ bin Dühre idi. Yine bunlar gibi bozguncu, fakat çok zengin bir de kadın vardı ki, koyunları etrafı sarmıştı. Çevrede devenin otlamasını istemiyordu. Onu öldürmek için çareler arıyordu. Bulduğu çare şu idi: onu öldürenle evleneceğini vaadetmişti. Bunu duyan zorbalar, devenin suyolunu keserler, suya giderken öldürmeyi planlarlar. Zorbaların elebaşısı Misdağ ok ile deveyi arka ayağından yaralar, Kazer de kılıç ile diğer ayaklarını keser, yere yuvarlar. Daha sonra devenin başını keserler, etini bütün köye dağıtırlar."[5] (YARIN DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)


[1] Hicr suresi 82

[2] TDV, İslam Ansiklopedisi, Semud

[3] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri

[4] Ömer Nasuhi Bilmen, Kur'an-ı Kerim Meali Alisi ve Tefsiri

[5] Ebu'l-Leys Semerkandi, Tefsiri'l-Kur'an