"Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da keffareti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek, yahut onları giydirmek, yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamıyan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffareti işte budur. Yeminlerinizi koruyun onlara riayet edin. Allah size ayetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz!" (MAİDE 89)

HERŞEYE YEMİN ETME: Ayet-i kerimede 3 ve 10 sayıları geçiyor. Biz 10 sayısı başlığı altında ayet-i kerime'yi inceleyeceğiz. Bazılarında alışkanlık olmuş, herşeye yemin ediyorlar. Birçok cümleyi "vallahi, billahi" diye kuruyorlar. Bu doğru değil. Zorunluluk olmadıkça yemin etmemeli.

Hz. Aişe'den (r.a) rivayete göre bu ayet-i kerime, bir kimsenin; "Evet vallahi, hayır vallahi" diye yemin kastı olmaksızın yemin etmesi hakkında nazil olmuştur.[1]

Yine Hz. Aişe (r.a) annemizden gelen bir rivayete göre babası Hz. Ebu Bekr' (r.a) bu ayetin inmesine kadar hiçbir yemininden dönmemiştir. Bu ayet-i kerimenin nüzulü ile "Eğer yemin eder de yeminimden başkasını daha hayırlı görürsem Allah'ın verdiği bu ruhsatı kabul eder ve o daha hayırlı olanı işlerim." Buyurmuştur.[2]

Aslında yemin etme niyeti taşımayıp, alışkanlıkla, kızgınlıkla, gafletle, lafın gelişi, yemin içerikli cümleler kullananları, Allah (c.c.) keffaretle sorumlu tutmayacağını şu ayet-i kerimede açıklamıştır.

"Allah adına yaptığınız yeminleri, iyilik yapmanıza, kötülükten uzak durmanıza ve insanların arasını düzeltmenize, engel göstermeyin. Şüphesiz Allah, her şeyi işitendir, her şeyi bilendir."

"Allah, ettiğiniz yeminlerde yanılmanızdan dolayı sizi sorumlu tutmaz. Fakat kalbinizden, bile bile yaptığınız yeminlerden sizi sorumlu tutar. Allah çok bağışlayandır, kullarına karşı çok hoşgörülüdür."[3]

YALAN YERE YEMİN: Sakın yalan yere yemin etmeyelim. Bu en büyük günahlardan biridir. Allah adını kullanıp, Allah'ı şahit tutup nasıl yalan söyleyebiliriz? Hele de ticaret işlerinde, alışverişlerde, sırf satış yapayım diye nasıl yalan yere yemin ederiz? Gerçekten iman eden, bile bile bunu yapabilir mi?

Resulullah Efendimiz (s.a.v) uyarıyor: "Bir müslümanın malıyla ilgili haksız yere yalan yemin eden kişi Allah'a kavuştuğunda O'nun gazabıyla karşılaşır" [4]

Resulullah Efendimiz (s.a.v) yalan olmasa da alış verişte yemini hoş karşılamamıştır: "Yemin malın revaç bulmasını sağlar, ancak bereketi yok eder"[5]

Yalan yere yeminde keffaret kişiyi kurtarmaya yetmez. Bu durumda tevbe gereklidir. Yalan yeminle birine zarar verilmişse zararının karşılanması gerekir. Yalan yeminle kul hakkına girilmişse helallik alınması gerekir. (DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)


[1] Buhari, Tefsiru'i-Kur'an, 5/8

[2] Buhari, Tefsiru'i-Kuran, 5/8

[3] Bakara Suresi 224-225

[4] Buhari, "Eyman", 17; Müslim, "Îman", 218-224; Müsned, II, 361-362

[5] Buhari, "Büyu?", 25; Müslim, "Müsa??t", 131