Ülkenin başka derdi yokmuş gibi satrancı tartışıyoruz. Allah başka dert vermesin.

Cübbeli Ahmet Hoca'nın satranç ile ilgili açıklamaları, birden gündem oldu. Halbuki satrançla ilgili fıkhi hükümler yeni değil. Demek ki mesele başka... Yılbaşı yaşanan terör saldırısı ile birlikte, din üzerinden bir ayrışma ve çatışma hedefleniyor anlaşılan.

Allah'ın izniyle bu oyun da tutmaz.

CÜBBELİ AHMET HOCA NE DEDİ?

Biz tartışma konusuna dönelim. Satranç oynamak günah mı? Cübbeli Ahmet Hoca'nın bu konudaki açıklamaları şöyle:

"Satranç tavladan da kumardan da beter. Satranç oynamaktansa ateşi tutmak daha hayırlı. Satranç oynayan kişi insanların en yalancısı. Oynayanlara ölürken kelime-i şehadet nasip olmayabilir. Satranç oynayan lanetlenmiştir.Oynayana bakan da domuz eti yiyen gibidir. Bu oyunları oynayacağınıza elinize tesbih alın, sübhanallah çekin."

Cübbeli Ahmet Hoca'yı severim. İlim sahibi bir hoca. İyi bir vaiz. Sonuçta o da bir insan. Katılmadığım, hatalı bulduğum yönleri var tabii ki. Satrançla ilgili hüküm ve tespitlerini de çok ağır buldum.

İSLAM FIKHINA GÖRE SATRANÇ

Peki İslam fıkhı bu konuda ne diyor?

K.Kerim ve Sahih hadislerde satrançla ilgili bir hüküm yok.

Bazı sahabe efendilerimiz (r.a) ile Şafi mezhebine göre caiz ise de; Hanefi, Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre caiz görülmüyor. Hanefi imamlarından Ebu Yusuf da satrancın caiz olmasını bazı şartlara bağlamıştır.

Sahabeden İbn Abbas (r.a) ve Ebu Hureyre(r.a) satrancın caiz bir oyun olduğu görüşünde. Hz. Ali (r.a) ise satrancı caiz görmüyor. Sahabe görüşü fıkhımızın kaynaklarındandır. Bu sebeple mezhepler satranç konusunda farklı görüşler ortaya koymuşlar.

ŞAFİ MEZHEBİ SATRANCA RUHSAT VERİYOR

Acizane ben satranç konusunda, İmam Şafi'nin görüşüne göre hareket ediyorum.

İmam Şafi'ye göre; satranç zekayi geliştirdiği ve düşmana karşı savunma tekniklerini öğrettiği için günah değildir. Ancak satranç; para karşılığı oynanır kumara dönüştürülürse, oyun sırasında kötü söz ve davranışlarda bulunulursa, kul hakkına girilirse, oyun yüzünden aile, iş ve ilim ihmal edilirse, namaz ve diğer ibadetler geciktirilirse, oynanan satranç günah kazandırır.

Satrancın bağımlılık yapma ve sorumlulukları unutturma gibi risklerini dikkate alan İmam Nevevi, satrancın mekruh olduğunu söyler. Ki bunu yaşayarak tecrübe eden bir satranç oyuncusu idim bir zamanlar. Satrancın mekruh olmasını bu açıdan çok iyi anlayabiliyorum. Satrancı sakıncalı yapan riskler, tüm sporlar ve oyunlar için de geçerlidir. Bu böyle diye; spor ve oyuna tümden günah demek doğru olur mu? Tabiki hayır.

SATRANÇ VE TAVLA

Satrançla birlikte tavla da tartışma konusu. Tavla ile satrancı kesinlikle birbirinden ayırmak gerekiyor. Tavlada oyun; zar marifetine dayanmakta. Fakat satranç zihni yeteneklere dayanmakta.

Tüm farklı görüşleri dikkate alan İbni Hacer şu Kaideyi ortaya koymuş: "Bu çeşit oyunlar düşünce ve hesaba dayanıyorsa, helal demekten başka yol yoktur. Satranç bunun gibidir. Şayet zar ve tahmine dayanıyorsa, buna da haram demekten başka çare yoktur. Tavla da bunun gibidir."

SONUÇ OLARAK SATRANÇ OYNAMANIN HÜKMÜ

Sonuç olarak satranca ruhsat veren Sahabe Efendilerimiz ve alimlerimiz var. Bu ruhsatı dikkate aldığımızda; Cübbeli Ahmet Hoca'nın satrançla ilgili hükmü çok ağır kalıyor. Zira bu işin ruhsat tarafını tercih edip, satranç oynayanların, mes'uliyetten kurtulmaları mümkündür.

Fıkhı tedris etmiş bir kardeşiniz olarak, toplumun genelini ilgilendiren bu tür fetvalarda, ruhsatların tercih edilmesi taraftarıyım. Takvayı tercih edip şüpheli şeylerden uzak durursanız, bu da en güzelidir.