Nureddin Zengi.Nureddin Zengi bir Selçuklu atabeyi idi. Kalbi Kudüs'ü kurtarma arzusu ile dolu, mücahid, müttaki, zahid bir liderdi. Ümmetin derdini kavramış, çözüm için çareler üretmeye çalışmıştı.Nureddin Zengi, asırlar süren sefaleti sona erdirmek için Suriye bölgesini, içerideki gafillerden ve hainlerden, dışarıdaki haçlı sürülerinden temizlemeye başladı. Bu esnada da emrinde çalışan elemanlarından Yusuf bin Eyyüb'ü Mısır'a gönderdi. Onun planını uygulamak için Mısır'a gönderdiği bu elemanı, daha sonraları 'dinin salaha ermesi' anlamına gelen Salahaddin olarak adlandırılacak Salahaddin Eyyübi idi.Yusuf bin Eyyüb idi.Ümmet onu Salahaddin yaptı.

Salahaddin dönemi:Salahaddin 32 yaşında Mısır'da Fatimi halifesinin veziri oldu.'Fatimiler' adı ile Mısır'da hüküm süren sülale, tam bir fitne kazanı idi. Haçlıların eli kolu gibi yaşıyorlardı.Nureddin Zengi'nin destek ve planlaması ile Salahaddin üç yılda Fatimi devletini sona erdirdi. Dine sokulan bidat ve fitneleri kaldırdı. Yeniden bir diriliş devri başladı. Umutlar yeşerdi. Toparlanma görüldü.Çok geçmeden Nureddin Zengi öldü. Salahaddin, Mısır'dan Suriye'ye gidip dağılmaya mahal vermeden Zengi'nin bıraktığı yerden planı devam ettirdi.

On yıl, içerideki gafleti ve hıyaneti gidermek için uğraştı.Sözden anlayana sözle, anlamayana da kılıcıyla konuştu.Beyliklere efeliklere bölünmüş parçaları birleştirdi. Müslümanlar dirlik içinde bir ümmet görüntüsü vermeye başladı. Mısır ve Suriye'nin hemen hemen tamamını bir bayrak altında topladı. İç sürtüşmeleri giderdikten sonra da haçlılarla on beş yıl süren savaş sürecini başlattı. Sonunda da Allah'ın lütfu ile doksan bir yıl haçlıların elinde esir kalan Küdüs'ü kurtardı. Gönüllere taht kurdu. Doğudan batıya bütün Müslümanların duasını aldı. Adı yeni doğan çocuklara, medreselere, köprülere, camilere verildi.

Sevildi sevildi. Hulefa-i raşidin ve Ömer bin Abdülaziz'den sonra onun kadar sevilen bir emir gelmedi. Ölüm haberi, Müslümanların üzerine gök kubbe gibi düştü.Hala seviliyor ve özleniyor.Aranıyor.Birleştirecek, büyütecek, cihad edecek, mal biriktirmeyecek, dimdik duracak müttaki bir Salahaddin aranıyor.Yusuf bin Eyyüb'ü Salahaddin Eyyübi yapan özellikler Ya da ümmetin hasretini çektiği vasıflar:

1- Salahaddin, Müslümanlar arasında cihadı ve şecaati ile şöhret buldu. Onun yiğitliği dillere destan oldu. Onun kılıcını tadan Avrupalılar arasında ise, adaleti ile meşhurdur. On binlercesini öldürdüğü bir milletin geri kalanları arasında hala 'adil ve merhametli' olarak anılabilmek, -peygamberler istisna tutulursa- insanoğluna nasip olmuş bir meziyet değildir. Düşmanına karşı en muktedir olduğu bir anda dahi, Allah korkusu ile hareket etmiş, bir gün Müslüman olabileceklerini ummuştur.Kudüs'e kendisinden yaklaşık bir asır önce giren haçlılar, sokaklardan oluk oluk insan kanı akıtmışlardı. Ne çocuk ne yaşlı demişlerdi. Aynı şehre 91 yıl sonra girenSalahaddin, onlar gibi değil, Mekke'lileri affeden Peygamberi gibi yapmıştı. Onların, kendi dindaşları Hıristiyanlardan görmediği merhameti Salahaddin'den görmeleri, Yusuf'u Salahaddin yapan özelliklerdendir.

Gözünü kan bürümüş haçlı sürülerine bile muamelesi bu olan Salahaddin'in kendi din kardeşlerine nasıl davrandığı her halükarda bellidir. O; mümin kardeşi olan yöneticilerden zulüm gören, katlanılmaz vergiler ödemek zorunda bırakılan, halkından kopuk yöneticilere alışmış Müslümanların ikinci Ömer'i oldu. Adaleti tescil edildi.O her yetimle yetimlik acısı tadan, her dulla dul kalan, ağlayanla ağlayan, dertlilerin derdini sırtlanan müşfik bir sultandı. Çadırında yer içer, aylarca orada yaşardı.İspanya'daki zulümden kaçanları bile bağrına bastı. (DEVAM EDECEK)