Çok şükür bu seçimi de kazasız belasız atlattık. Sonuçta bu da bir yarıştı. Elbette kazananı var, kaybedeni var. Kesin olan sonuç şu ki; kazanan ülkemiz ve milletimiz oldu.

Seçim sürecinde çok şey söylendi. Tartışma ve kavgalar da oldu. Şimdi hepsi geride kaldı. Artık ülkemiz için birlik ve kardeşlik zamanı.

Partisi kazanan kazanmayan herkes sandıktan çıkan sonuca saygı duymak zorunda. Sonuç hoşuna gitse de gitmese de, demokrasinin kuralları gereği herkes şimdi önüne bakmalı.

Türkiye'de seçmenler ikiye ayrılmış durumda:

1-Recep Tayyib Erdoğan'a oy verenler

2-Recep Tayyib Erdoğan'a oy vermeyenler.

Recep Tayyib Erdoğan'a oy verenler, çoğunlukta olduğu için tartışmasız bu seçimin galibi Erdoğan'dır. Tahmin ettiğimiz gibi; Erdoğan ilk turda sandıktan zaferle çıktı.

Erdoğan'ın rakipleri, kendi projelerinden çok, Erdoğan'ın projelerini bitirip, yapılanları yıkmayı konuştukları için sandıkta kendilerini bitirip yıktılar.

Sandıktan çıkan bir sonuç daha var: Recep Tayyip Erdoğan'a oy verip Ak Parti'ye oy vermeyen bir kesim var.

Bu kesimi dikkate alarak seçim öncesi bir tahminde bulunmuştuk. Nitekim tahminimiz doğru çıktı: Ak Parti'nin oy oranı, Recep Tayyip Erdoğan'ın aldığı oy oranından düşük oldu.

Ak Parti'nin bu sonuçtan iyi ders alması gerekiyor. İl ve ilçe başkanlarının, Belediye başkanlarının, yöneticilerin, teşkilatların, bu sonuçtan ders alıp, kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor.

Aksi takdirde önümüzdeki belediye seçimlerinde, kazanabilmeleri için Tayyip Erdoğan ismi yeterli olmayabilir. Şahsi menfaatini ülkenin çıkarları önünde gören ve nemalanmak için Ak Parti'yi kullanmaya çalışan kim varsa, altlarındaki koltukların alınıp ehline verilmesi gerekiyor.

Erdoğan seçim öncesi, partisine ve ekibine yapılan eleştirileri metal yorgunluğu başlığı altında toplamıştı. Sandıktan çıkan mesaja göre temizliğin kaldığı yerden devam etmesi gerekiyor.

İnegöl, Ak Parti'nin aday listesinden memnun kalmasa da, Erdoğan'a vefa gösterdi ve desteğini sürdürdü. Ak Parti'den Vildan Yılmaz Gürel, İnegöl'ün tek adayı olarak seçildi. Ancak herkes biliyor ki bu ne Gürel'in başarısı ne de Ak Parti İnegöl teşkilatının... Erdoğan markası ile o listede o sırada olan herkes bu başarıyı elde ederdi.

Bursa'nın milletvekili sayısı 18'den 20'ye çıktı. AK Parti'nin, Bursa'da 11 milletvekili vardı. Sandıktan çıkan sonuç aynı... Ak Parti teşkilatı bunu başarı olarak görmemeli. Belediye seçimleri için sandıktan çıkan sonuç iyi işaretler vermiyor. Başkan Salman'ın seçim öncesi açıklamasına göre; hedef 14 milletvekili idi. Bu hedefe ulaşılamadı.

CHP'nin Bursa ve İnegöl'de oy oranını koruyacağını düşünüyordum. Erkan Dönmez'in seçilmesini arzu ederdim. Olmadı. CHP ve MHP'nin milletvekili sayısı aynı kaldı. Yeni vekiller İYİ Parti'nin oldu. İYİ Parti'nin beklentisi daha yüksekti. Bu açıdan yüzlerinin güldüğünü söylemek mümkün gözükmüyor. En azından Hasan Toktaş'ın seçilmesini beklerdik.

Millet İttifakı'na katılıp baraj engelinden kurtulan Saadet Partisi'nin İnegöl'den milletvekili çıkarmasına ihtimal vermiyordum. Fikret Bayram çalışma stratejisi ve söylemleri ile takdir toplarken, sandıkta umduğunu bulamadı.

Saadet oylarının CHP'ye yarayacağı söylentilerinin Bayram adına sandığa olumsuz yansıyacağını seçim öncesi yazımızda vurgulamıştık. İttifak Saadet'ten çok CHP'ye yaradı. Saadet Partisi bir dava partisi olsa da, sandık sonuçlarına göre seçimin en büyük kaybedenlerinden biri olmuştur. Saadet Partisi de bu sonuçlardan iyi ders çıkarmalı.

İYİ Parti'nin, MHP'den çok oy götüreceği tahmin ediliyordu. Bence en büyük sürpriz bu noktada yaşandı. MHP bu seçimden galibiyetle ve güçlenerek çıktı. Ancak MHP'nin İnegöl kökenli bir milletvekilinin olmamasını başarısızlık olarak görüyorum.

HDP'nin barajı geçip geçemeyeceği de sandık sonuçlarını çok etkileyecek demiştik. HDP'nin baraj altı kalması en çok Ak Parti'ye yarardı. Nitekim siyasi kulislere göre; CHP seçmeninden gelen destek ile HDP barajı geçmiş oldu. Seçmenin en az yüzde 90'ını bu sonuçtan memnun gözükmüyor.

Sandıktan çıkan sonuçları yorumlamaya devam edeceğiz.