Bu yazıyı yazarken, tarihi kayda geçiyorum. Tarih: 16 Haziran 2017. Pazar günü... Saat:12.39. Yer: İnegöl... Az önce oyumu kullandım geldim. Gazetedeyim...

Oy kullanmaya giderken çocuklarım uğurladı kapıdan. Ortaokul 8'e gidiyorlar. Ama şimdiden oy kullanacakları yaşın heyecanını yaşıyorlar.

Küçük yaşlardan beri, oy kullanmaya giderken hep götürdüm onları yanımda. İstedim ki; seçmeyi ve seçilmeyi görerek öğrensinler. Fazlası ile öğrendiler artık.

Kapıdan çıkarken; hangi tercihi yapmam gerektiğini tekrar hatırlattılar. Anlıyorum ki; 7 den 70'e herkese ulaşmış siyasi propaganda.

ÜLKEMİN BAYRAMI

Cadde ve sokakları, sandık başına gidip gelen insanlar doldurmuş. Ne güzel bir tablo... Bir de bayramlarda görürüm bu tabloyu. Okul bahçesinde öğrenciler değil anne babalar var bu sefer. Sandık başında demokrasi dersi veriliyor ülkemde.

Okul koridorları seçime rağmen sakin... Karışıklık yok. Yığılma yok. Her odaya iki sandık kurulması hızlandırıyor oy kullanmayı. Seçmenler geliyor, gidiyor.Eşler, çocuklar... Kapıda parti yetkilileri, sandık görevlileri... Seçim çalışması yapamasalar da sözleri ile... Gözleri ve tebessümleri ile devam ediyorlar propagandaya...

Her katta güvenlik dikkat çekiyor. Mütebessim bakıyorlar seçmenlere. Umarım diyorum; Ülkemin her kentinde böyle rahat ve güven içerisinde oy kullanabilmiştir insanımız... Tehdit ve korku sonucunda gönlündeki tercihi başka, oy pusulasındaki tercihi başka vatandaşlar geliyor aklıma, maziden...

TARAFIMIZ MİLLET OLSUN

Kaç seçim geçti, oy kullandım? Mühürü basarken ilk kez bu kadar heyecanlandım. FETÖ'nün, PKK'nın, ikiyüzlü AB VE ABD'nin, ülkemize karşı savaş veren her türlü hain ve şer odağın karşısında, safımı belli etmek istedim. Düşman oklarının hedefine baktım. Öyle yaptım tercihimi.

Zayi olmasın tercihim diye, itina ile bastım mührü. İtina ile katladım oy pusulasını... Tercihim en önde görünsün istedim. Öyle koydum zarfa. Bu benim seçimim. Benim tercihim. Bu benim tarafım. Göstermek istedim.

Şeffaf bir sandığa atarken oyumu, bir zamanlar ülkemde açık oy kullanıldığını ve oyların gizli sayıldığını hatırladım. Kullandığın oyu tek parti iktidarının yetkilileri görüyordu o zamanlar. Sıkıysa hakim zihniyetin dışında bir tercihte bulun. Düşündüm ki; bir zamanlar demokrasi adına ne zulümler reva görülmüş insanımıza? İşte bugün o karanlık zihniyetin resmen bittiği gündür. Telaş ve korkularını çok iyi anlayabiliyorum. Bu yüzden referandum öncesi hakikatleri değil, yalan ve zanlarını paylaştılar hep.

BEREKETLİ OLSUN

Birkaç dakika sürmedi oy verme işlemim. Birkaç dakika ve bir tanecik oy. Ama ülkemin geleceğine bedel, önemli bir katkı, büyük bir söz hakkı bu, biliyorum... "Bereketli olsun" dedim gördüğüm her tanıdığa... Mutlu ve umutlu ayrıldım sandık başından. Heyecanla bekleyeceğim sonucunu...

Yolda yürürken, Türkiye'de bir döneminin kapandığını düşündüm. Bu yüzden, Darbecilerin nesli, çok umutsuz biliyorum. Henüz sandıklar açılmamıştı ben bu yazıyı yazarken. Ancak sandıktan yeni bir Türkiye'nin çıkmasına kesin gözüyle bakılıyordu.

Adı ister Başkanlık, ister Cumhurbaşkanlığı olsun. Yeter ki kazanan milletim ve ülkem olsun.

SEÇİM BİTTİ, SANDIK KALKTI

Siz bu satırları okurken öğrenmiş bulunuyorsunuz seçim sonuçlarını. İster evet demiş olalım, ister hayır. Farklı görüşte olsak da, bu yazıma katılsanız da katılmasanız da, kazanan birlik ve beraberliğimiz olsun, olur mu? Seçim bitti, sandık kalktı.

Evet de hayır da bizim kararımızdı. Şimdi, Referandum sürecindeki tüm tartışmaları, kırgınlıkları gömelim gitsin sandığa. Büyük ve güçlü Türkiye'ye hep birlikte Evet diyelim. Kazanan milletimiz ve ülkemiz olsun.

En güzel temenni ile son verelim söze, artık seçim de bittiğine göre, siyasi imajından arındırarak rahatlıkla söyleyebiliriz bu sözü; Hayırlısı olsun...