İşimiz eğitim olunca öykülerimizin, hikayelerimizin, yazdıklarımızın, çizdiklerimizin ağırlığı da daha çok eğitim ortamında geçenler oluyor. Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk göreve gelir gelmez, 'Okul Öğrenci Meclisi Yönergesini'yürürlükten kaldırdı. İyi mi oldu, kötü mü oldu onu burada tartışmaya açmayacağım. Demokrasi, hoşgörü, sabır, sorunları çözme becerisi, bir işi yapmanın verdiği haz zamanla öğrenilen davranışlar ve duygular. 'Okul Öğrenci Meclisi Yönergesinin' uygulandığı yıllarda öğrencilerde demokratik anlayış gelişsin, öğrenciler farklı görüşlere saygılı olsun diye, siyasi partilerin yapmış oldukları propaganda etkinliklerinin benzerini öğrenciler okullarda gerçekleştirirdi.

Okul Öğrenci Meclis Başkanının seçileceği tarihlerde, bu etkinliklerin neşeli ve renkli geçmesi için öğrenciler bir hafta boyunca propaganda ve reklam etkinliklerini yapardı. Bazı öğrenciler vaatlerini öyle abartırdı ki, yalancı siyasetçilerimiz, onların yanında solda sıfır kalırdı. Öğrencilerin vaatleri uçuk olmasına rağmen, bazı öğrenciler bu uçuk vaatlere inanır ve oyunu, götürür verirdi.

Okul Öğrenci Meclis Başkanlığının seçileceği tarihlerde, okulun ele avuca sığmayan, başarılı ama bir o kadar da yaramaz bir öğrencisi de meclis başkanlığına aday olur. Arkadaşlarını yanına çağırır, propaganda işlerini görüşürler. Öğrencimize, arkadaşları çok değişik fikirler ve vaatler söyler ama bunların hiç birini beğenmez.

"Arkadaşlar, ben gerçekleştiremeyeceğim bir vaat de bulunmayacağım, propagandamız biraz düşündürücü, biraz da güldürücü olsun. Öyle fikirlerle karşılarına çıkalım ki karşı tarafı sandığa gömelim." Öğrenci Meclis Başkanı adayının sözünü en samimi arkadaşıDurmuş, keser.

"Ahmet nasıl sandığa gömeceğiz? Bizi daha kimsetanımıyor."

"Biz rakiplerimizi sandığa gömdüğümüz zaman herkes bizi tanıyacak meraklanma."

Durmuş meraklanır, o zaman nasıl yapacaksak, gidelim, gömelim. Durmuş'un bu sözü, Ahmet'in aklında şimşek gibi çakar. "Tamam buldum." Der.

Ahmet ve arkadaşları, toplanır, karton kutudan bir tabut yaparlar, okulun içinde sınıf sınıf, tabutu gezdirirler. Daha sonra okulun bahçesine çıkarlar. Tabutu bir sıranın üzerine koyarlar. Ahmet, sözüm ona imamlık yapar, usulen cenaze namazını kıldırır. Sonra da arkadaşlarınadönerek "İşte biz bunları sandığa böyle gömeceğiz." Der.

Bu etkinliğe, karşı taraf sessiz kalır mı? Hayır. Hemen karşı propaganda, Ahmet bizi ölümle tehdit etti, diye okul idaresine dilekçe ile şikayette bulunurlar. O grup da zeki, çünkü biliyorlar ki disiplin cezası alan öğrenci, meclis başkanlığına aday olamayacak.

Okul İdaresi şikayet dilekçesini işleme koyar, Ahmet ve arkadaşları hakkında soruşturmayı başlatır.

Rehber öğretmen devreye girer. Bu tür etkinliklerin öğrencilerin yaratıcı fikirler oluşturmasına neden olduğunu söyler. Soruşturma açılmaması gerektiğini belirtir. Milli Eğitim yetkileriyle öğrencilerin aileleri görüşür, soruşturmadan vazgeçilir. Tek şartla, Ahmet aday olmayacaktır.

Ahmet aday olmaz ama dışarıdan destek verdiği başka bir arkadaşı başkan olur.

Yeni sitem de, ders yılı dört döneme ayrıldı. Sistemde iyileştirmelerpalyatif çözümlerle değil de, daha köklü, gerçekten öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkaracak nitelikte olabilmeli. Yoksa eğitim sistemi daha çok sandığa gömülür.