Yüce Rabbimize sonsuz hamdu senalar, O'nun kutlu nebisine Cenabı Hakkın verdiği nimetler ve faziletler adedince salat u selam olsun.

Efendimiz sallallahu aleyhi ve selem buyuruyor : "Öyle bir zaman gelecek ki aç insanların yemek kabına üşüştüğü gibi kafirler sizin üzerinize üşüşecekler" Sahebe Efendilerimiz : Ya Resulullah o zaman sayımız az mı olacak? Diye sorarlar.

Efendimiz aleyhisselam : "Hayır çok olacaksınız ama sizin çokluğunuz su üzerindeki aman çöpünün çokluğu gibi olacak, ağırlığınız olmayacak. Bir de 'vehm' hastalığına yakalanacaksınız. Sahabeler, vehm hastalığı nedir? diye sorar. Efendimiz aleyhisselam : " Dünyayı çok seveceksiniz, ahireti unutacaksınız." Buyurur. (Ebu Davud, Melahim 5/ 4297)

14 Temmuz'da İsrail 50 sene sonra Mescidi Aksa'da ilk kez Cuma'yı yasaklamıştı. Tabir caizse Müslümanları test etti. Yeterli bir tepki olmadı ve ikinci hamle Amerikayla 5 ay sonra malum Başkent olarak Kudüs'ü tanıdığını ilan ederek oldu. Nerden çıktı şimdi bu Başkent olma meselesi demeyelim.

Bu günlerde yaşananlar ümmet olma bilincini ortaya koyma zamanının ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Safları sıklaştırmanın zamanıdır. Herkesin üzerine düşen vazifeler var.

Anne baba çocuklarına onların anlayacağı dilde bilinç oluşturmalı, tepkisinin gerekliliğini onlara anlatmalı. Cemiyet ve cemaatte yapılan bu zulüm ve haksızlık dile getirilmelidir.

UYANIK OLMAK LAZIM

Osmanlı Kudüs'ün koruyuculuğunu yaparken Kıyamet Kilisesinin Yafa kapısına "Lailahe illallah İbrahim Halilullah" diye yazdırarak 'Barış'a gerçek bir destek vermişti.

Amerika sözde barış sloganıyla 6 Aralıkta Kudüs'ün israilin başkenti olması gerektiğini ilan ediyor. 6 Aralık tarihi bilinçli seçilen bir tarih çünkü bu tarihte eskide (6 Aralık 1917) Osmanlı Bayrağının da Kudüs'te en son dalgalanmıştır. Bu tarihte Kudüs elimizden çıktı. Tramp kasıtlı olarak bu tarihi seçiyor.

Peygamberimiz döneminde küfür bütün gücüyle onları yok etme gayretindeydi ve Efendimiz de ashabıyla tek yumruk misali onların karşısındaydı.

Sadece Kudüs değil bu gün Müslüman coğrafyanın manzarası benzer durumdadır. İşte Afganistan, Suriye, Mısır, Somali,Cezayir, Hindistan .. Küfür bütün imkanlarını kullanarak Müslümanların gücünü yıkmaya önce test edip sonra yok etmeye çalışıyor.

Peygamber efendimiz ashabıyla karşısına çıkmış azılı kafilere, bu kafirlerin kışkırttığı diğer Arap kabilelerine, anlaşmalara uymayan yahudilerle mücadele etti. Bu devir de peygamber efendimizin devrine benziyor. Ümmet bilinci ve derdi ile hareket etmek mecburiyetindeyiz.

Bir cemaate, tarikata mensup olabilirsin ancak Devir; cemaatine, tarikatine, partine çalışma zamanı değildir. Devir; ümmet için çalışma, fedakarlık yapma devrindir. Önceliğimiz Ümmet-i Muhammedin daha iyi yerlere gelebilmesi olmalıdır.

Kudüs'e sahip çıkılmalıdır. Tüm alanlarda iktisadi, idari, bürokrasi... Yahudi mallarının listesini duvarınıza asarak başlayın mesela.

Hangi görüş ve düşüncede olursan ol kardeşim, Ümmet-i Muhammed için mümin kardeşinle bir olmak zorundasın. Bir ve beraber olmak zorundasın. Niyetini samimi tut, amelini halis eyle, dualarında Ümmeti Muhammedi ihmal etme. Evin yanacak olsa yardımı herkesten beklersin. Müslüman coğrafyamız, evimiz yangın yeri olmuş.

Bugün Cuma namazını İshakpaşa'da kılıyoruz. Cuma namazı sonrası Kudüs için İshakpaşa avlusunda toplanıyoruz.

Devir ümmet olma, uyanık kalma devridir. Safları sıklaştıralım.