"04-10 Nisan Polis Haftası Kutlu Olsun" Sadece bu cümle yetersiz olacak diye bir şeyler yazmak istiyorum.. Başımızdan eksik olmasınlar :) .Bugünlerde askeri,korucusu polisi el birliğiyle vatan savunmasındalar.. Allah yardımcıları olsun hepsinin..

Erken yaşlarda tanıştım polisle, ilk hatırladığım mahallemizde oturan siyah-beyaz renkli woswos ile görevini yapan Tufan isimli polis abimizin bir kez lastiklerini indirmiştm :) Anarşistliğimde sanırım o zaman başgösterdi. Lise yıllarımda ise mesai arkadaşı gibiydik. İki günde bir karakola gidip bir kaç jop darbesi , bağırışlar kulak çekmeler..Hal böyle olunca da bir samimiyet ki bizde, neredeyse kendim gidip uğrar oluyordum. ''Abi bugün gelmediniz, hayırdır''diyerek. Hele lise yıllarımda unutamadığım vardır ki; kız arkadaşımın yanından alınıp bir dükkana kapatılmam ve fırsatını bulup kaçmam ki; arkamdan kovalayan polisin biraz kilolu olması işimi kolaylaştırmıştı :) Silahını çekip; 'Dur ateş ederim '' demesine rağmen. Kaçış heyecanlıydı. Ertesi gün yine alacaklardı ki öyle oldu . Bu kez yanınmdaki arkadaşları da aldılar. Ve sağ ise kulakları çınlasın, ölmüş ise Allah rahmet eylesin, Komser Sabri'nin sevecen jop darbesiyle, sağ el başparmağımın kırıklığı hala acısını hissettirir. Olurdu böyle şeyler. Fakat ben akıllanır mıydım? Olmadı akıllanamadım. Ömrüm polislerle cebelleşmekle geçti. İlk cezaevini yine bir polis olayı ile tattım. Muhabirlik yapıyordum. Maç esnasında trübünde küfürler.Polis de seyirciye küfür edince , benim de biraz anarşik, biraz muhabir kimliğiyle tutunmaya başladım. Küfür etmemesini söyledim, bana da saydırdı. Duramadık tabi ki. Al takke ver külah, ertesi gün kaşı yarık vaziyette hakim karşısına. 8 ay kitlediler. Üçayın sonunda gerisini paraya çevirince ''Özgür'kaldık. (mı)? Artık dikiş tutmuyordum. Annemi çok üzüyordum. Hakkını helal etsin.Gel zaman git zaman, yaşanması gereken yaşanıyordu. Esnaf olalım dedik. Dükkanın önünden polis ayrılmıyor. Adımız da; ''Solcu Yavuz '' olunca, uğraştırıyorlardı. Konser düzenleyeceğiz.''Bundan başka adamm mı bulamadınız? '' sorusu...Etkinlik yapacağız,'Neden şimdi?'' uğraşıp durduk.. Cengiz Akbulut abim..Şimdi aynı saflarda namazdayız :)Hele ki bir tanesi var, anlatmadan duramayacağım. Kitap evini açmışım, ismi SIĞINAK . Baştan bir sıfır yenik başladım isimden kaybettik. Üstüne üstlük eve giderken her akşam sivil polis arabası takılmasın mı peşime.. Ben bunlara yapacağımı bilirim dedim ve bir gece belediye önünde arkamdan gelen sivil poliis arabasının arka kapısını açıp daldım. Oturdum arka koltuğa.. Devam edelim dedim. Evin önüne geldik. ''Bu binanın beşinci katında oturuyorum. En üstte sağdaki zil benim. '' dedim indim.. Ertesi gün kitapevine geldiler, tanıştık .. Aytekin Yılmaz ile böyle tanıştık. Yanında da Hasan isimli bir arkadaş vardı.. Geel zaman git zaman Oktay Aydın, Tahir Bulut, Aydın Eryaşar, Mehmet Aydın, Mehmet Akbaş,Cemal Abi..Hele bir de şu an Iğdır da görev yapan Çetin... Asaf, Kerim; Kirli Sedat, sizler de unutulmadınız. Gerçekten iyi bir arkadaş , bir dost Gemlik Emniyet müdürü Cafer Gündoğdu...Sezai Kaya dayım... Rahmetli Çelebi Komserimiz...Hele onunla tanışmamız yine jop drbeleri aralasında olmuştu. Öncü Gençliğin İstanbul Ankara yürüyüşünde ki ardebeden sonra... Eski emniyet müdürümüz Nusret Kızıltaş; seni anmadan geçemeyeceğim. İşyerimi kapatmaya geldiğinde ki tartışmamızdan sonra kurduğumuz dostluk.. Yine de kapatamamıştın. Yine Rahmetle anacağım Mürsel dayı.. Emekli olupta tadını çıkaramadın . Mekanın cennet olsun. O kadar çok anılarım oldu ki sizlerle ve ismini sayamadığım diğer polis arkadaşlarla , yedik , içtik , güldük, ağladık. Yavuz Demirkol kardeşim, dualarımız seninle...HAKLARINIZI HELAL EDİN..

SİZLERİN NEZDİNDE TÜM EMNİYET MENSUPLARINA BAŞARILAR DİLİYORUM.. BUGÜN TÜRKİYEMİZİN HER YERİNDE VATAN SAVUNMASINDA İNANIN YÜREĞİM SİZİNLE.. VE MÜCADELE EDEN ASKERİMİZLE,KORUCUMUZLA..HALKIMIZLA.. ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN.. HAKLARINIZI SİZDE HELAL EDİN.