Dünyanın en büyük nimetlerinden biriside şüphesiz ki evlatlarımızdır.Onlar için çalışır,onlar mutlu olursa bizde mutlu oluruz ,onlar sıkıntılı olursa bizim de gözümüze uyku girmez.

Bir gün Cuma namazından çıkarken yanıma yaklaşan bir Hacı Amcamızın sözlerini hiç unutmuyorum ve hala beni çok etkiler.Şöyle demişti Hacı Amcamız:"Hocam!Benim evladım çok hayırsız çıktı.Her gece hep korku içinde başımı yastığa koyarken acaba karakoldan mı arayacaklar yoksa hastaneden mi? Diye diken üstünde yatmaya çalışıyorum.Daha doğrusu yatamıyorum".

Evlat o kadar önemli bir konu ki Yüce kitabımız bu konu üzerinde çok durur.Kur'an, Dünyanın ziynetlerini (süslerini) sayarken evlatları da dünyanın ziynetlerinden sayar.Ayrıca Kur'an,mal ve evlatların bir imtihan vesilesi olduğunu bizlere haber verir." Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükafat Allah'ın katındadır."(Enfal,28).

Ayrıca Yüce Allah mal ve evlatların bizi Allah'tan uzaklaştırmamasını istemektedir." Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi, Allah'ı zikretmekten alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir" (Münafikun,9).

Kur'an bizlere ailemizden sorumlu olduğumuzu hatırlatır:" Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır."(Tahrim,6).

Bu emirler çerçevesinde bize düşen başlıca görevler şunlardır:

-Dini bilgiler ilk önce ailede başlamalıdır." Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah'a karşı gelmekten sakınmanındır."(Ta-Ha,132).Ailede verilen doğru dini bilgiler çocuğu bir daha dinden koparamayacak kadar sağlam bilgiler olmalıdır.

-Anne baba dini yaşayarak örnek olmalıdır:" Siz Kitab'ı okuyup durduğunuz halde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? (Yaptığınızın çirkinliğini) anlamıyor musunuz?"(Bakara,44).

- Onlara mutlaka hayatın amacı olduğunu öğretelim:Amacı olmayan hiçbir varlık yoktur.Amacı olan bir çocukta öncelikle İLGİ olur,ilgili olan çocuk BİLGİLİ olur,bilgili olan çocuk mutlaka BAŞARILI olur.O nedenle bir çok anne-babanın şikayet ettiği başarısız ve gayesiz çocuk olmayacaktır.

-Arkadaş seçimine dikkat edelim:Öğüt veren bütün dini ve ilmi kitaplar arkadaş faktörünü ön planda tutarlar.Sevgili Peygamberimiz(sav)"Kişi arkadaşının dini üzeredir" buyuruyor.Mevlana hazretleri arkadaşın önemini şu örnekle açıklar:"Su ile ateş aslında birbirinin zıddıdırlar,ancak su ateşin yanında kaldığında ikisi de yakıcı hale gelirler".Atasözlerimizde bununla ilgili çok miktarda güzel sözler vardır:'Bana arkadaşını söyle,kim olduğunu söyleyeyim','Üzüm üzüme baka baka kararır' v.b.

Bilmem hiç denk geldiniz mi? Camide cenaze namazını kılarken ölen kişinin çocukları namaz kılmayı bilmediklerinden duvarın öbür tarafında babasının cenaze namazını sigara içerek izlemişlerdi.Herhalde hiçbir ebeveyn böyle bir talihsizlik yaşamak istemez.Cenaze namazımızı yabancılar kılıyor ,bizim çocuklar sigara içerek seyrediyorsa doğrusu hata o çocukların değildir.Asıl hata zamanında görevini yapmayan o anne ve babanındır.Hesap gününde;'Ey anne-baba bana neden gerçekleri öğretmedin,şu anda halim ne olacak? diye çocuklarımız yakamıza yapışırsa verecek cevabınız var mı? Öyleyse fırsat eldeyken görevimizi yapalım.

UNUTMAYALIM: En büyük nimet ve dünyanın süsü olan evlatlarımızı iyi yetiştirmezsek Peygamber (Hz.Nuh as) ağlatan evlatlar bizi de ağlatmaya devam edeceklerdir.