Futbolda, kader anı dediğimiz, kırılma noktası dediğimiz olayı, önceki gün 66.dakikada yaşadık.

Atamadığınız penaltı size mağlubiyet olarak geri döndü.

Oysa maça iyi başlayan, arzulu oynayan ve ilk 25 dakikalık bölümde Manisaspor'a oynama imkanı da vermeyen ekiptik.

Fakat, attığımız golün ardından ilk kez kalemize gelen Manisa'da, arka direkte boş bırakılan Timur, cezayı kesiverdi.

İkinci yarıda da rakibe göre daha iştahlı olan Bordo Beyazlılar, 2.golün ardından üçü bulsa farka bile gidebilirdi.

İşte penaltı bize öyle bir şans verdi.

Takımın penaltıcısı, anladığımız kadarıyla Bülent...

Ama Ergün ısrar etti. Kalecinin soluna atacağını top toplayan çocuklar bile anladı ve gol de olmadı.

O penaltı takımda konsantrasyonu da bozdu. Zira yediğimiz ikinci golü başka türlü anlatamazsınız.

Savunmanın dalgınlığını iyi değerlendiren Ozan, moralleri altüst etti.

66.dakikada bitecek maç sıkıntıya girdi.

Maç boyunca hiç güven vermeyen Tevfik, maçın son bölümünde yediği akıl almaz golle maçı tamamladı.

Açıkçası İnegölspor için kötü oynadı, mücadele etmedi de kaybetti diyemezsiniz.

Elinden geleni fazlasıyla yapan bir ekipti ama savunmadaki uyumsuzluk, inanılmaz kaleci ve defans hataları skoru bu noktaya getirdi.

İnegölspor, Ali gibi bir kalecinin ardından yedek kalecisi ile neden yola devam etti, anlamış değiliz.

İnşallah Tevfik'in şanssız günüdür ve bundan sonraki maçlarda toparlar.

Yoksa kazanacağımız çok maçı kaybederiz.