Kardeşlerim, ticaretin doğru tüyolarını alabilmek için Hz. Abdurrahman bin Avf (r.a.) tavsiyelerine devam edelim.

İkincisi nasihatı olarak, Allah'ı (cc) ticaretine ortak etmiş. Ne kazanmışsa O'nun yolunda harcamaktan geri durmamıştır.

Bizim, ortaklıklar kurarken sık sık dile getirdiğimiz "İki kişi ortak olunca üçüncü Rabbimizdir" sözümüz var. Hadisin aslı: "Muhakkak ki Allah buyurdu ki; 'İki ortaktan biri diğerine hıyanet etmediği sürece onların üçüncüsü benim. Şayet biri diğerine hıyanet ederse ben aralarından çıkarım." (1) şeklindedir. Allah (cc) ticaretimize ortak olsun, ortaklığımızı korusun bize yardım etsin isteriz, temenni ederiz. Ancak Hadis'te hıyanet şartı belirtilmiş. Kasadan kendine yontanlar, şirketin parasını iç edenler, şirketin menfaatlerini izinsiz kendine kullananlar, ortağını arkadan çekiştirenler gibi ihanetlerde bulunanlar bu korumanın dışında kalmaktadırlar.

Bir diğer konu ise ortak olarak Allah (c.c.), bizimle ortaktır diye ümit ederiz ama karı paylaşırken %2.5'u bile vermemenin yollarını ararız. Hem Allah (c.c.) işlerimize yardım etsin isteriz hem de zekatın alt sınırı olan %2.5'i vermemek için kırk takla atarız. Allah-u Teala (cc) bu kazancımızdan sadece %2.5 isterken Hz. Abdurrahman bin Avf (r.a.) zekatı yarı yarıya ödediğini ima ediyor.

Rabbimiz Kur'an'da: "Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (Allah'ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz." (2) diye buyurmaktadır. Biz Allah'ın dininin daha iyi yaşanabilmesi için, O'nun bizden istediklerinin uygulanması için veya O'nun mazlum ve muhtaç kullarını kollamak için harcamalar yaparsak elbette Rabbimiz de bizlere yardımcı olacaktır. Ayaklarımızın kaymamasına yardımcı olacaktır. Havalarda uçuşan fetvalara güvenip faiz ve türevlerinin kapısına yanaştığımızda ayaklarımızın sabit kalması için bize yardım edecektir.

Faize bulaşmamak, faizsiz ticaret yapmak, faiz şüphelerinden kaçınmak bu zamanın önemli cihatlarından biri haline geldi. Rabbim ayaklarımızı sabit kılar da bizi faiz belasından korursa işlerimizin bereketlenmesi için en büyük yardım olacaktır. Zira Rabbimiz: "Allah faizi eksiltir, sadakaları bereketlendirir. Allah pek nankör olan hiçbir günahkarı sevmez." (3) diye buyurmaktadır. Bu durumda ticaretimizin korunabilmesinin en karlı yollarından biri faizden uzak durup sadakaları artırmak olacaktır.

Zekatın, Allah'ın emri olması, bizim için elbette yeterlidir. Bununla beraber ödüllü ekonomist Thomas Piketty'nin yazdığı "Yirmi birinci Yüzyılda Kapital" adlı kitabında yaptığı hesaplamalar ve yazdığı 750 sayfanın sonucunda "Toplumsal eşitsizliğin" düzelmesi için, gelir dağılımındaki adaletsizliğin kargaşa ortamına sürüklenmemesi için zenginlerin sermayelerinin (Yıllık kazançları değil, sermayelerinin) %2,5 kadarının alt gelir gurubuna dağıtılmasını hesaplamıştır. Ünlü, ödüllü ekonomist yaptığı hesaplamalar neticesinde bu kanıya varmıştır. Dediğim gibi bizim için bu konuda bir ayet olması veya bir hadis olması yeterlidir. Ancak bu iş için uzun yıllar emek harcadıktan sonra elde edebileceğimiz bilgi ve hesaplamalar da bizleri bu neticeye ulaştıracaktır.

Rabbim, hiç kimsenin duymadığı, Rabbimizle aramızda sır olarak kalabilen sadakalar ile huzuruna varabilmeyi bizlere nasip etsin. Faiz ve şüphelerinden uzak durabilmeyi bizlere nasip etsin. Bir faturanın elli kuruşluk gecikme faizinden bile ödü kopan kullarından olabilmeyi bizlere nasip etsin.

Allah'ın (cc) kulu, Ümmeti Muhammed'den, kardeşiniz İlyas...

1- Kenzu'l-ummal, 9295

2- Muhammed suresi 7. Ayet

3- Bakara suresi 276. Ayet