Zatına layık şekilde hamdu sena Allah'a, sınırsız salat ve selam yüce Resulullah'a

Günümüzde bireysel özgürlükler anlamında ilerlemeler olması takdir edilecek bir meseledir. Bununla birlikte kişi bu özgürlükleri her istediğimiz gibi kullanma gayretine girmektedir.

Bu özgürlüğün ne anlama geldiğiyle ilgili yanlış bir değerlendirmeyle ilgilidir.

Özgürlüğü başkalarını rahatsız etmeden her istediğimizi yapmak gibi tanımladığınızda ben kimseye zarar vermedim istediğimi yaparım şeklinde bir yaşamı tercih edersiniz. Ya kendine zarar vermesi söz konusuysa ne olacak? Hak ile özgürlük kavramları birbirinden ayrı kavramlardır.

Özgürlüğü; kendisinin sahip olduğu hakları kullanabilmek için kullandığı bir dayanaktır diye kavrayabilsek sorun çözülecektir.

Günümüzde -maalesef- özgürlük adı altında herkes istediği gibi davranır hale geldi. Çocuğumuzu yetiştirirken sen bireysin dedik, arkadaşım gibisin, tartış, hakkını al dedik.

ÖZGÜVEN Mİ? ÖZ SAYGI MI ?

Özgüven patlaması yaşadı çocuğumuz. Aslında olması gereken özgüvenini arttırmak değildi mesele. Mesele özsaygısını yükseltmekti.

Özsaygıda kişi kendini iyi tanır, başkalarından öğreneceklerini değerli görür ve saygıyla ilişkilerini düzenlerdi.

Çocuklarımızın eğitiminde onları zor şartlar altında tutmaya, meşakkat çekmeden nimete ulaşamayacaklarına dair uygulamalara yer verilmelidir.

Bazen yaz aylarında çalışmaları sağlanarak emek vermenin değerini, harcadığı paranın nasıl kazanıldığını göstermek için usta çırak ilişkisini tattırmak lazımdır. Hayatın kolaylıkla kazanılmadığını görmeliler.

Çocukluk döneminde onlara zor şartları sunmak onlar için rahmettir. İleriki yaşlara bu zahmeti uyguladığınızda zahmetten öteye geçemeyecektir.

Özgürlük bir söylem olarak kulağa hoş gelebilir ama hakikatte gerçekten bir özgürlük yoktur. Her şeyimizle birbirimizi bağlı değil miyiz? Eşler dahi birbirlerini kontrol eder, her çalışan bağlı olduğu çalışma prensiplerine bağlılar.

Hatta daha ileriye gidersek marketten aldığınız ürünlerde dahi markaların reklamları dahi etkili oluyor. Biz kendimizin özgür olduğu zannedelim. Öyle bir şey yok.

Biz özgür olmadığımız gibi çocuklarımız da özgür değildir. Çocuklar size minnettar kalsınlar biraz. Özgüvenleri değil, öz saygıları tavan yapsın. Muhabbetle kalın.