İnsan bilmediğinin düşmanıdır.Tarihimizin en parlak günlerini yaşadığımız Osmanlı'yı da pek bilmiyoruz.Bu yüzden de,ya başka bir milletin devletiymişçesine soğuk bakıyoruz, yada Cumhuriyetimiz'in rakibi veya düşmanıymış gibi bir psikolojik tavra bürünüyoruz.
Oysaki Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı,şu anki devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti'nden önceki devletlerimizdir.Onlar artıları eksileriyle bizim geçmişimizdir,onlar bizim ceddimizdir.
Anadolu Selçuklu batıdan gelen haçlılarla, doğudan gelen Moğollar'la ve içerdeki hainlerle mücadele ederken yorgun düşmüştü.1243'teki Kösedağ Savaşı'nı kaybeden A.Selçuklu Moğollar'a bağlı hale gelmiş,İslam Dünyası da tehdit altına girmişti.İşte böyle bir ortamda Türk'ün ve İslam Dünyası'nın umudu olarak ortaya çıktı Osmanlı Devleti. Ertuğrul Gazi'nin attığı temel üzerinde,Şeyh Edebali'nin manevi önderliğinde 1299'da Osman Gazi'nin kurduğu Osmanlılar,623 yıl ayakta kaldı(1299-1922) ve bu süreçte asırlarca dünyanın 'süper gücü' olarak varlığını sürdürdü.(1299-1699 arasında, 400 yıl hiç toprak kaybetmemiştir)
Osmanlı, süper gücünü, günümüzün batılı süper güçlerinin yaptığı gibi sömürmek,ezmek,masum insanları katletmek için kullanmamıştır.İnsan haklarının, adaletin, İnanç özgürlüğünün en güzel şekilde uygulandığı bir devlet olmuştur.Yüzlerce yıl yönettiği, bugün bağımsız olan devletlere baktığımızda;hala kendi dinlerini,dillerini, kültürlerini koruduklarını görüyor olmamız Osmanlı'nın insan temelli, farklılıkları yaşatan yönetim anlayışını net olarak ve başka delile gerek bile kalmadan anlamış oluruz.Bunlar bizim için gurur vesilesidir/olmalıdır.
Osmanlı'nın bıraktığı yerlerde(Bosna,Irak, Filistin, Suriye, Yemen,Libya,vb.) yaklaşık 100 yıldır yaşanan ve hala yaşanmakta olan acılara, akan kanlara baktığımızda Osmanlı'nın idari,adli, askeri becerisinin üst düzeyde olduğunu görürüz.Bu da bizim için bir gurur vesilesidir/olmalıdır.
İstanbul'u fethedip çağ kapatıp çağ açan, Viyana kapılarına kadar dayanan,1517'den sonra Halifelik kurumuyla birlikte İslam Dünyası'na liderlik eden,zorda olanın yardımına koşan(Avrupalı krallar dahil), gittiği her yere hizmeti ve eserleriyle Türk'ün imzasını atan ceddimiz ve gururumuzdur Osmanlı.
Avrupalılar Yahudileri katlederken gemi yollayıp onları kurtaran insanlığın adıdır Osmanlı. Mekke ve Medine alındığıda, hutbe okuyan hatibe müdahale edip 'biz buraların hakimi değil hadimiyiz (hizmetçisiyiz)'diyen alçakgönüllü olmanın adıdır Osmanlı. Afrika'dan Avrupa'ya kadar İslam'ı yayan, İlayıkelimetullah uğruna mücadele eden kahramanın adıdır Osmanlı.
Batılın karşısında Hakkın,zalimin karşısında mazlumun sesidir Osmanlı.Yedi düvele karşı yüzlerce yıl mücadele eden kahramanın adıdır Osmanlı.En zayıf olduğu yıllarda(1915-16) Çanakkale Destanı'nı yazan bir yürek ve bilektir Osmanlı.Tüm bunlar ve daha fazlasıdır Osmanlı.
Bugünün mantığı ve kavramlarıyla geçmişe bakıp Osmanlı'yı eleştirmek ve bahsettiğimiz gerçekleri göz ardı etmek tarihe ve ceddimize ihanettir.Geçmiş değerlendirilirken o günün şartlarına göre değerlendirilir.'Osmanlılar hiç internet kullanmamış' şeklinde bir cümle kurduğumuzu düşünelim.'İnternet yoktu ki o zaman kullansınlar' cevabını çocuklar bile verir değil mi? Ama maalesef,bazılarımız, bu düz mantıkla eleştiriyor Osmanlı'yı.Veya sadece Osmanlı'nın son yüzyılındaki hatalara bakarak değerlendiriyorlar.
'Peki,bu Osmanlı'nın hiç mi yanlışı yoktu' diyenleriniz için belirteyim.Hiç yanlışı olmasaydı yıkılmazdı ki.Tabiiki onlar da insandı,hataları da vardı.Ama her şeyiyle, eğrisi doğrusuyla bizim atalarımız onlar.1923'te uzaydan gelmedik.Cumhuriyet bizim bu günümüz ve geleceğimiz;Osmanlı bizim geçmişimizdir, atamızdır.İyi yönlerini örnek alıp, yanlışlarından ders almalıyız,ki Tarih dediğimiz ilmin amacıda budur.
Batılıların bakış açısı ve kuyruk acısıyla Osmanlı düşmanı olmasını anlıyorum. Fakat içimizdekilerin, (eleştirmesine sözüm yok) Osmanlı düşmanı olmasını anlamıyorum, anlaşılacak bir yönü de olamaz.Batının bakış açısını sallamıyorum, aşağılık kompleksine kapılmıyorum ve haykırıyorum :Osmanlı benim atamdır ve onlarla gurur duyuyorum.
