Osmanlılar Devrinde İnegöl Altını çizerek bir daha ifade edelim ki İnegöl kasaba merkezi, "Diğrihi Çayırı" denen "Su-Kesim Çizgisi" üzerinde oluşturulan bir "höyük" üzerinde kurulmuştur.

Çevre ile bağlantısı, "sırt-yollar ve de "honta köprüleri" ile sağlanmıştır . Hem tarihi ipek yolunun Bursa ayağı ile ve hem de Domaniç yöresi ile irtibatlıdır. Etrafı su ve bataklıklar ile çeverili olduğundan ayrıca "kale ve sur" ile çevrilme gereği duyulmamıştır. Kolcahisar ve Akhisar kalelerinin hinterlandı olarak değerlendirilmiş ve Antik çağda korsan yatağı olarak kullanılmıştır.

1228-1230 yılları arasında Anadolu Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubat'ın onayı ile; Sögüt ve Domaniç yöresine yerleşen Karakeçili Aşiret reisi Ertuğrul Gazi, Alaaddin Keykubat'ın sağlığında son derece aktif hareket etmiştir. Alaaddin Keykubat, ona gazilik ünvanı da vermiştir.

Ertuğrul Bey ve kardeşi Dündar Bey, Alaaddin Keykubat'ın, zehirlenerek, öldürüldüğü 1239 Yılına kadar son derece aktif bir uç beyi olarak çalışmıştır. Etrafındaki Bizans tekfurlarını sindirmiş ve doğudan gelen göçmenler için Söğüt ve Domaniç yöresi, bir cazibe merkezi olmuştur.

Samsa Çavuş, aşireti ile bu yöreye yerleştiği gibi Şeyh Edebali de tekke ve zaviyesini bu yörede kurnuştur. 1239 Yılında veziri Sadettin Köpek tarafından zehirletilerek öldürülen Alaaddin Keykubat'ın yerine; oğlu I. Gıyaseddin Keyhüsrev geçmiş ise de bu genç hükümdar, babası Alaaddin Keykubat'ın yerini dolduramamıştır. Vezir Sadettin Köpek'in etkisi altında kalarak o'nun nüfuzu altına girmiştir.

Moğollara karşı yapılan Kösedağ Muharebesi'nde, bir kurşun dahi atılmadan, Selçuk ordusu, mağlup olmuştur. Baba İshak ve Baba İlyas'ın 1242 Yılında çıkardığı isyanları dahi Bizans'tan almış olduğu takviye kuverler ile Kırşehir -Malay Ovası'nda güç bela bastırabilmiştir.Ertuğrul Gazi, uç beyi olduğu Anadolu Selçuklu Devleti'nin, duraklama ve de gerileme devrine girdiğini görünce o güne kadar uyğuladığı yönetim stratejisini değiştirerek çevresinde yer alan başta Bilecik, Harmankaya, Yarhisar ve İnegöl tekfurları ile barış içinde ve bir arada yaşama stratejisini uyğulamaya başlamıştır.

Diğer taraftan Şeyh Edebali misali alimlerin, ariflerin ve Samsa Çavuş gibi güçlü aşiret reislerinin Söğüt ve Domaniç yöresine gelip yerleşmelerini ve bu yolla güçlü bir toplum oluşturmayı düşlemiştir. Domaniç yöresini yazlık olarak kullanması nedeniyle Karakeçili Aşireti'nden "haraç" talep eden İnegöl tekfurı Nikola'ya karşı Samsa Çavuş ve kardeşi Sülemiş'i görevlendirerek İnegöl tekfuru Nikola'nın yapacağı baskınlara karşı Karakeçili Aşireti'ni güven altında tutmuştur. 1239-1279 Yılına kadar kırk yıl hep barış stratejisi uyğulayarak aşiretin, sosyal yapısını güçlendirmeye çalışmıştır.

Son Anadolu Selçuklu Hükümdarı III. Gıyaseddin Mes'udun Kütahya yöresine yaptığı bir seyehatı değerlendirerek küçük oğlu Osman Beyi, yerine vekil bırakmak istediğini söylemiştir. Onun onayını alarak, sağlığında Ertuğrul Gazi, 1279 Yılından itibaren, fiilen, aşiret reisliğinden ayrılmış ve yerine vekil olarak, küçük oğlu Osman Beyi bırakmıştır. Ertuğrul Gazi, 1281 Yılında vefat edince Osman Bey, asaleten, Karakeçli Aşireti'nin reisi olmuştur.

Osman Bey, asaleten, Karakeçili Aşireti'nin reisliğini üstlenince -bir ara amcası Dündar Bey ile rekabet içinde bulunmuş olsa da- yeni bir strateji belirlemiş; gelişme sahası olarak İnegöl ve Bursa yöresini değil, Anadolu Selçuklu Devleti'nin ilk başkenti olan İznik Şehri'ni hedef olarak belirlemiş ve temsil ettiği Karakeçili Aşireti'nin yönetim kadrosunda gerekli değişiklikleri yapmıştır.

Söz gelimi : Abdurrahman Gazi, Turgut Alp ve Samsa Çavuş gibi yaşlı ve tecrübeli aksakallıların yanı sıra yeğeni Baykoca, Aktimur ve Aykut Alp gibi gençlere de yönetim kadrosunda yer vermiştir.Yıllarca İnegöl tekfuru Nikola'nın saldırılarına karşı Karakeçili Aşireti'ni korumakta olan Samsa Çavuş ve aşiretini de Bakacak Tepe ve Ermeni Pazarı hattından alarak İznik yöresinde görevlendirmiştir.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR