Zatına layık şekilde hamdu sena Allah'a, sınırsız salat ve selam yüce Resulullah'a

Sevgili okurlar,

Ramazan ayının sonlarına yaklaştığımız şu zamanlarda nefsimizle baş başa zaman geçiriyoruz. Malumuz Ramazan ayında şeytanda ziyade nefsimizle uğraşıyoruz.

Resulullahaleyhisselam " şeytanın Ramazan ayında bağlanır" buyurur. Şeytanın etkisi düşürülüyor ama insan şeytanlar piyasayı boş bırakmıyor. Şeytana gönüllü olarak bağlı olanlar var. Bunlar vazifelerini yaptıklarından şeytanlaşma ya da şeytani durumlar devam edebiliyor.

Velhasılı şeytandan ziyade nefis belasıyla uğraşıyoruz.

Ramazan ayı başı rahmet, ortası mağfiret sonu cehennem ateşinden kurtuluştur. Bu üç müjde nefsimizle vereceğimiz mücadeleye karşı müjdeler içermektedir.

Başı rahmet yani Rabbimizin bizi temizlemesine vesile olacak durumdur ki açlıkla başlar. Nefsine başkaldırmak ya da onu eğitmek isteyen kişi işe yemek mevzuundan başlasın. Zira açlık nefsin dayanması en zor meselesidir.

NEFSİMİZ BİR KÖPEK MİSALİ

Nefsimiz bir köpeğe benzer. Eğer onu terbiye etmezseniz sizi istediği yere götürmek isteyecektir ve gittiği yerlerde ekseriyetle nahoş yerlerdir. Peki, köpek nasıl terbiye ediliyor biliyor musunuz? Bazen bir gün bazen de birkaç gün - gerek duyulursa- aç bırakırsınız köpeğinizi ta ki size itaat etsin.

Rabbimizin bize rahmeti, Ramazan ayındaki oruç ibadetiyle O'na en kestirme yoldan ulaşabilmenin, bağlanabilmenin yolunu göstermiş olmasından ileri gelir.

Bu başlangıca tahammül ederek teslimiyet gösteren kul, nefsini terbiyeye başladığından Ramazanın ortasına geldiğinde temizlik sürecine niyeti devam ediyor ve ibadetleriyle tedavi ya da terbiyeye devam ediyorsa mükafat olarak mağfiret nail oluyor.

Affa mazhar olmak manasındadır. Rabbimiz temizlenmeye niyeti olmayana bu ikramı vermez. Günahlarına tövbeeden kul nasıl ki kalbini temizlemek için gözyaşı döker. Bu gözyaşı kalbini temizler. Temiz olmayana temizlenmeyene bu kapılar açılmaz.

Bu orta seviye mağfireti hak edecek mana unsurlarını ihtiva ediyor. Mağfiret ancak haddi bilmek, pişmanlık, ibadette halisanelik ve hizmetle mümkün olabilir.

ORUCUN SEVABI NE KADARDIR

Günahlardan kurtuluş bir müjde ile ateş tedavisi görmeden cennete kapı açılmasıdır. Bu ifade nefsin korkularının giderilmesine dair olabilir. Başı, ortası ve sonu ifadeleri hep işe başlayanı muhatap aldığından yani nefisle alakalı olduğundan işin sonu cezadan kurtuluşa dairdir. Tıpkı bir köpeğe ceza vermekten vazgeçmek gibi. Bu ifadeler size çok kaba gelebilir ama köpek nefsimize benzeyen en iyi örnektir.

Bir diğer kutsi hadisi şerifte ise meleklerin oruç tutan kişilerin sevaplarını yazamayacağı, oruçlunun sevabının ancak Yüce Allah tarafından verileceğidir. Buradaki hikmet nedir acaba hiç düşündünüz mü?

Biz tüm ibadetlerimizi oruç ibadetinde olduğu gibi yalnız Allah Teala için yaparız. Oruçtaki sır nedir?

Oruç tutan kul, o gün oruç tutan herkesin tuttuğu oruca ortak olur. Meleklerin bunları yazabilmesi mümkün değildir. Hesabını yapamaz. Zira onlarında bir ömrü vardır. Bu müşterek yapılan ibadeti hesaplayabilmesi imkansızdır. Bu sebeple oruç tuttu, diye yazar karşılık gelen sevabı yazamaz.

Muhabbetle kalınız.