Zatına layık şekilde hamdu sena Allah'a, sınırsız salat ve selam Yüce Resulullah'a

Geçen haftaki yazımızda Deizmin ne anlama geldiğinden, kurucularından Thomas Paine'nin kitaplarından çıkartılan Deizmin temel görüşlerinden bahsetmiştik. Bu bahsin devamı niteliğinde gençlerin deizme sempati duymalarının sebeplerini ve Ramazan-ı Şerifle alakalı bazı uyarıları kaleme almayı düşündük.

DEİSTLERİN İFADELERİNDEN

Deizmin ya da ateizmin etkisi altında olanlara bakınız aile hayatlarında anneden ya da babadan kopuk bir yaşamları olmuştur.Aile içinde yaşadıkları huzursuzluk onları neden benim başıma bunlar geliyor diye çıkmazlarda bırakıyor.

Dini yaşayan aile bireylerindeki samimiyetsizliği, menfaatperestliği dine mal ediyor. Yani nasıl bir din bu ki adam sakallı, kadına bak başörtülü neler yapıyor deyip İslam'da hata buluyor. Özgür ve özgün olma isteğiyle aklına güvenen gençler, aklıyla her şeyleri çözebileceğini zannediyorlar. Ben farklı olmak zorundayım. Kimse bana karışamaz bu ifadeler yaygın deist söylemleridir.

RAMAZANIN HİKMET TARAFI

Öğrencilerimize kimin için ve neden oruç tutuyoruz diye sorduğumuzda otomatiğe bağlanmış gibi "aç olanların halinden anlamamız için" cevabı geliyor. Elbette ki insan açlık çekince aç olanların halini düşünebilir lakin oruçtan asıl maksat bu değildir.

Kimin için tutulurun cevabı: oruç Allah Teala için tutulur. O emretti diye tutulur. O'nun rızasını kazanmak için tutulur. Kimsenin sizi görmediği yerde dahi Allah'tır sizi su içmenizden, yemek yemenizden alıkoyan.

Niçin sorusunun cevabı ise insanı Yüce Allah'tan uzak tutmak isteyen nefsimizi terbiye içindir. Fakat burada bir ayrıntıya bakmak lazımdır. Bizi Allah Teala'ya yakınlığımızı sağlayacak olan nefsin terbiyesine bağlanmıştır. Yani biz orucu Allah için tutuyoruz bununla birlikte Allah Teala bize kendisine ulaştıracak yol olsun ve yolda devamiyet için oruç tutuyoruz.

KAMP NEDEN GEREKLİ?

Futbolcular nasıl ki kamp dönemine girerler ve her şeyleri belli bir zamana bağlanmıştır. İdmanı, yemesi- içmesi, uyuması, antrenmanları vs bu hazırlıklar maç sezonu başladığında bedenen maçlara böylece hazırlanırlar. Müslüman kardeşim, Ramazan Ayı ile Cenabı Hakk seni geri kalan on bir ay için hazırlıyor. Dinde az da olsa devamlı yapılan ibadetler esastır. Bu da gösteriyor ki Allah sadece Ramazan ayında oruçla bizi aç bırakmıyor. Kendisine devamlı kulluk yolunu bize açıyor.

Bu açıdan baktığımızda orucun aç kalmakla pek bir alakası yoktur. İşin esas, hakikat tarafında Yüce Rabbimiz (terbiyeci) bizi kullukta kalitemizi arttırabilmemiz için nefsimize cefa çektiriyor. Zira nefis bizim içimizdeki kafirliği ve ahmaklığı temsil eder. Şeytanın en çok kullandığı taşeronudur.

NEFS VE ORUÇ

Nefsi büyüteç misali incelemek için bebeklere, çocuklara bakın. Nefsi belirgin haliyle ancak orada net görebiliriz. Çocukların en büyük derdi açlık üzerinedir, sonra eğlence. Nefis terbiye olacaksa birinci ihtiyacı açlıkla olacaktır. Aç bırakmak değil ona söz geçirmek, ona hayır diyebilmektir, esas olan. Eğer nefsin başka türden ihtiyacı olsaydı, Cenabı Hakk bu yönden bir ibadet sunardı, Ademoğluna.

Nefs sızlanacak, susadım, yoruldum, halsiz düştüm, hasta oldum diyecek. Şimdi biz bunu yani orucumuzu Allah için tutmuyor muyduk? Evet. Peki, şimdi bu ifadelerimizle kime şikayet etmiş oluyorsun. Allah'a. Oldu mu yani şimdi. İşin özü, hakikati kaybolursa nasıl "ol"ma gerçekleşebilir. Orucun bir edebi vardır. Bu edep kimin için aç kaldığını bilmekle başlar.

Cennetin 'Oruç kapısı' vardır. Oruç tutanlara Yüce Rabbimizin hesapsız mükafatlar olacaktır. Her iyiliğe 700 kata varan sevaplar hazırlanmışken oruçlu yalnız benim için oruç tuttuğu için ona karşılığını ben vereceğim buyuruyor.

Oruç; Kulluk yolculuğumuzda bizi hikmet kapısından geçirip feyiz pınarlarından içirecek hususiyeti içinde taşımaktadır.Oruç; aç kalmakla alakalı bir şey değildir. Oruç; nefsini terbiye yolculuğunda bir kamp mesabesindedir ve senenin kalanı oruçlu olma edebiyle yaşama üzerine kurulu bir ibadettir. Muhabbetle kalınız.