Geçen hafta ilkokulların ve ortaokulların yeniden dönüştürülmesi ile ilgili görüşlerimi paylaşmıştım. Bu hafta ise ortaöğretim kurumlarının yani liselerin yeniden dönüştürülmesi ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Bilindiği gibi 4+4+4 kararının ardından okul türlerini azaltacağız diye mesleki eğitim anlamında eğitim yapan bütün okullar meslek lisesine dönüştürüldü ve hepsi Mesleki Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlandı ancak İmam Hatip Liseleri ise Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlanarak meslek liselerinden ayrı tutuldu. Burada şunu ifade etmekte fayda var illa da okul türlerini azaltacağız diye bütün okulların tek torbaya toplanması gerekmezdi. Dünya da çeşitli meyveler var ve her meyvenin tadı ve lezzeti farklı. Tatlı meyveyi sevmeyen tatlı meyvelerin üretimine gerek yok, ekşi meyveyi sevmeyen de ekşi meyveyi üretmeye gerek yok diyemez. Meyvelerin hepsini tek tip yetiştirelim mantığı nasıl ki akılcı ve bilimsel değil bütün okulları tek çatı altında toplayalım mantığı da çok akılcı ve bilimsel değil. İlla da ortaöğretim okullarını tek çatı altında toplayacağım diye bir mantık yürütülmek isteniyorsa o zaman bütün ortaöğretim okulları tek genel müdürlüğe bağlanarak program çeşitliliği sağlanmaya çalışılabilirdi kısacası bütün liseler tek genel müdürlük altında toplanarak lise birden itibaren alan seçimi sağlanabilir, alanlar içinde kontenjan sınırlaması getirilebilirdi. Bu uygulamanın olması ancak mevzuat değişikliği marifetiyle olacağı için bizim düşündüklerimiz düşünce boyutunda kalmaya mahkum.

Yeniden yapılandırma ve daha etkili eğitim yapmak amacıyla yapılan düzenleme ne yazık ki hedefine ulaşamadığı gibi eğitimin kalitesinin de düştüğünü ifade etmenin yanlış olmayacağını belirtmek gerekir. Kısacası yeniden dönüşüm hikayesi için 'Dağ fare doğurdu' denilebilir.

Ortaöğretim yerleştirmede sınav yapılmayacak, sınavsız sistem uygulanacak dendi ama sınav kaldırılmadığı gibi sınavla alan okulların sayıları azaltılarak %90 öğrencinin motivasyonu yok edildi bu ucube sistem ile. Ne olduğu belli olmayan nitelikli okul kavramı eğitim literatürüne sokularak öğrencilerin hevesleri kursaklarında bırakıldı. İlçemizde tahminen beş bin civarında sekizinci sınıf öğrencisi var bu öğrencilerden 120 öğrenci Mediha Hayri Çelik Fen Lisesine, 120 öğrenci de Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesine, 120 öğrenci Fevzi Başaran İmam Hatip Lisesine, 150 öğrenci de Hacı Sevim Kampüsünde ki okullara yerleşebilmektedir. Şunu ifade etmekte fayda var bu öğrencilerin hepsinin İnegöl eğitim kurumlarından mezun olduğunu söylemek yanlış olur çünkü merkezi yerleştirme olunca, sınavla yerleşen öğrencilerin bir kısmı başka şehirlerden yerleşmiş olabilirler. İnegöl' de 'Mızrak çuvala sığmıyor.' Bu sonuçlar bizlerin şu acı gerçekle karşı karşıya kalmamızı kaçınılmaz kılıyor. İnegöl' de bulunan beş bin öğrencinin % 10'dan az öğrenci, sınavla öğrenci alan okullara yerleşebilmektedir. % 10'un içine giremeyen çocuklarımıza diyoruz ki 'Ey çocuğum sen % 10'un altında ki sıralamaya giremedin, senden bir şey olmaz, bir şey olacağım diye de boşuna uğraşma. Bir şey olacağım diyorsan sen onu ancak rüyanda görürsün. Bu % 10'un dışında ki öğrencilerin motivasyonunu hangi yönetici, hangi öğretmen, hangi veli hangi yöntemle sağlayabilecek. Bu sorunun çözümü yerel bürokratların marifetiyle çözülmesi söz konusu değildir. Bu sorunun çözümü yerel bürokratların, yerel yöneticilerin ve siyasilerin ortaklaşa çalışarak çözebilecekleri bir sorundur.

Öğretmen liselerinin revaçta olduğu bir dönemde Zeki Konukoğlu Anadolu Öğretmen Lisesi açıldı. Hayırsever Zeki Konukoğlu beyefendinin okul yapımında yaşadığı heyecana bizzat şahit olmuş bir insanım. Öğretmen liseleri kapatılınca Zeki Konukoğlu Anadolu Öğretmen Lisesi mahalle mektebine dönüştürüldü. Bu dönüşüm önce hayırsever için bir haksızlık olduğu gibi İnegöl eğitimine de olumsuz yansımaya başladı. Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesinin fiziki yapısı ne öğrencilerin ne de velilerin beklentilerini karşılayabilecek bir altyapıya sahip değil. Sosyal Bilimler Liseleri, Fen Liselerinin muadili olarak piyasaya sunuldu ama fen liselerinin yakınına bile gelemediler. İnegöl'de Sosyal Bilimler Lisesinin geleceğini parlayan bir yıldıza çevirebilmek için Zeki Konuk Sosyal Bilimler Lisesi İnegöl'e çok güzel yakışır. Bunun dışında Nuh Mehmet Küçükçalık Anadolu Lisesi de sınav ile öğrenci alan okullar içine dahil edilerek hem hayırseverler onura edilmiş olur hem de LGS için hazırlanan öğrencilere azda olsa bir hedef daha verilmiş olur böylece öğrencilerin geleceğe dair olumlu bakışları artırılmış olur.